KOBİ limiti otomatik endekse bağlanmalı

Farklı görüşler olsa da iş dünyası, enflasyonist ortamda KOBİ mali bilanço limitinin otomatik endekse bağlanmasını önerdi. TL'deki değer kaybı dikkate alındığında limitin 1 milyar TL'ye çekilmesi talep ediliyor.

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) tanımında yapılan değişiklikle, bir işletmenin KOBİ statüsünde değerlendirilmesi gereken şartlardan biri olan mali bilanço limiti gelen talepler üzerine geçen haftalarda 250 milyon liradan 500 milyon liraya yükseltildi. Ancak iş dünyası yüksek enflasyon karşısında 500 milyon liralık limitin yeterli olmadığı ve 1 milyar liraya yükseltilmesi gerektiğini savunuyor. Mevcut KOBİ tanımının yeterli olup olmadığını sanayicilere sorduk.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, “KOBİ olmanın iki ana kıstası var. Birincisi, çalışan sayısıyla alakalı. Bir işletmenin KOBİ statüsünde değerlendirilmesi için çalışan sayısının 250’nin altında olması gerekiyor. Bir de iş hacmine göre sınıflandırılıyor. Belli bir hacmin altında kalan firmalar, KOBİ statüsünde kabul ediliyor. Bu daha önce 250 milyondu. Şimdi yeni yapılan düzenlemeyle 500 milyona çıkarıldı. Şu anda yapılan düzenleme yerinde. Çünkü enflasyonun olduğu yerde belirlenen rakamların alım gücü düşüyor. Dolayısıyla enflasyonla orantılı bir artışın yapılması ihtiyaç.” dedi.

'ENFLASYON ORTAMINDA CİDDİ FARKLAR OLUŞUYOR'

KOBİ tanımı için gerekli olan mali bilanço limitini 1 milyar lira yapmak yerine ekonomik endekslere bağlayarak otomatik hâle getirmenin daha mantıklı olacağını belirten Özhamaratlı, şu ifadeleri kullandı: “Bunu otomatik hale getirmek çok daha mantıklı olacaktır. Düzenleme yapmak yerine belli bir kıstasa bağlamak anlamlı olacaktır. Örneğin; asgari ücret cirosu ya da her yıl belli bir oranda artış gibi durum olursa firmalar daha rahat edecektir. Çünkü artış yapılmadan önce bazı firmalarımız açısından problemdi. 250 milyon hacmini aşan firma, aslında 10 milyon doların altında bir ciroda. Artış olmasaydı, KOBİ statüsünde kabul edilmeyecekti. Dolayısıyla belli endekslere bağlanarak, otomatik hale getirilmesi yerinde olur. Enflasyonun yüksek olduğu zamanlarda 1 yılda çok ciddi farklılıklar oluşuyor. Bu artış yapılmadan, bu haklardan faydalanmak isteyen firmaları düşünün. Artış olmadan önce KOBİ değildi, artış sağlanınca KOBİ haline geldi. Bu durumun yaşanmaması için endekslere bağlanarak yıl içinde otomatik bir düzenleme olması daha mantıklı bir olabilir.”

'ÇALIŞAN SAYISI LİMİTİ DE DÜZENLENMELİ'

Ayrıca KOBİ tanımlaması yapılırken bir diğer kıstas olan çalışan sayısının da sektörel farklılıkları göz önünde bulundurarak düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Özhamaratlı, “Emek yoğun sektörlerde, örneğin tekstil sektöründe bir firma 255 çalışan sayısına ulaştığı vakit KOBİ statüsüne giremiyor. Ancak emek yoğun faaliyet gösteren bir firma için çalışan sayısının 255 olması çok yüksek bir sayı değil. Dolayısıyla çalışan sayısı kıstasında da emek yoğun sektörleri göz önünde bulundurarak, sektörel farklılıkların değerlendirildiği bir düzenleme yapılması gerek.” önerisi yaptı.

50 MİLYON DOLAR KOBİ'DİR

Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Yardımcısı Ahmet Güleç, KOBİ tanımı için gerekli mali bilanço limiti olan 500 milyon liranın yeterli olmayacağını ifade ederek, şu sözleri kaydetti: “Türkiye’deki enflasyon ve TL’nin orta dönemde yabancı paralar karşısında değer kaybedeceği öngörüsüyle KOBİ tanımı için belirlenecek ciro tutarının en az 1 milyar lira olması gerekiyor. Günümüzde 50 milyon dolar altında ciro yapan bir şirket, dünyanın her yerinde KOBİ statüsüne sayılır.”

'500 MİLYON TL YETERLİ DEĞİL'

Diş Malzemeleri Sanayici ve İşadamları Derneği (DİŞSİAD) Başkanı Erkan Uçar: “Pandemi döneminden bu yana içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon iklimi ve son 6 yılda dövizdeki artış ivmesini göz önüne aldığımızda KOBİ tanımında kullanılan ciro rakamının yeniden değerlendirilmesini bekliyorduk. Bu rakamın 250 milyon TL'den 500 milyon TL'ye güncellenmesi olumlu ancak günümüz koşullarında 500 milyon TL'nin dahi yeterli gelmeyeceği kanaatindeyiz. Türk ekonomisinin bel kemiği ihracat ise, KOBİ'ler de omurgasıdır. KOBİ'lerimizin finansmana erişim sorununun çözüme kavuşması, bir bakıma döviz girişi anlamına geliyor. Sanayinin temelini oluşturan KOBİ'lerimizin ayakta kalmalarını ve sürdürülebilir şekilde büyümelerini sağlamalıyız.”

KÜÇÜK İŞLETMELERİN DESTEK PAYI DÜŞEBİLİR

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyesi Ömer Karadeniz: “KOBİ tanımı geçmişine baktığımızda bilanço rakamı 2012 yılında 25 milyon iken, 2021 yılında 125 milyon olmuş, 2022 Mart'ında da yine yüzde 100 artışla 250 milyona çıkartılmıştır. İki yıl üst üste uygulanan yüzde 100’lük artış oranı daha fazla işletmenin desteklerden faydalanmasına yönelik olarak belirlenmiştir. Aynı şekilde 2023 Mart'ında da yine yüzde 100 artışla 500 milyona çıkartılmıştır. Şimdi ise 1 milyara çıkması daha büyük işletmelerin de desteklerden faydalanabileceği anlamına gelmektedir. Faydalanıcı sayısının artması ile birlikte destek kaynakları da artırılmış olsa sorun teşkil etmez. Ancak kaynaklar sınırlı olduğundan, küçük işletmelerin desteklere ulaşımının zorlaşacağı ve destek kalitesinin düşeceği kanaatindeyim. 500 milyonluk rakam şimdilik yeterli görünmektedir.”

Sonraki Haber