Fındık ağaçlarına kokarca dadandı

‘Evlerden çıkmasına müsaade hiç etmeyelim ama diyelim ki mücadele edemedik. Bu sefer de arazide, sebze meyvenin üzerindeyken bakanlığın onayladığı ilaçlarla ilaçlanması gerekiyor. Bunun da zamanı yumurtalar açılırken.’

2017 yılında Gürcistan’dan Türkiye’ye girdiği tespit edilen kahverengi kokarca böceği, başta fındık olmak üzere, sebze ve meyvelerin baş belası oldu. Girdiği bahçelerde, ürünün yaprağının suyunu içerek büyümesini engelleyen kokarca böceğinin zararlarını ve mücadele yöntemlerini Düzce Akçakoca Ziraat Odası’nda Danışmanlık yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Esra Kara ile konuştuk.

- Kokarca böceği nasıl bir böcek, bitkiye nasıl zarar veriyor?

Kahverengi kokarca 300 farklı bitkide polifak zarar yapan bir böcek. Bölgemizde fındık yoğun olduğu için daha çok fındık yönünden zarar görebilme potansiyelimiz var. Doğu Karadeniz bundan çok zarar gördü. Biz, gelmeden önlem almaya çalışıyoruz.

Kahverengi kokarca, sebze, meyvelerde ve süs bitkilerinde yaprakların suyunu emerek zarar veriyor. Literatürde sokucu, emici ağız yapısına sahip böceklerden biri. Yarım kanatlılar dediğimiz grupta. Fındıkta zarar yapma potansiyeli çok yüksek. Bitkilerin suyunu emiyor, yapraklarının suyunu emiyor, meyvelerin suyunu emiyor, şekil bozuklukları ve acılaşma yapıyor. Fındığa depoda da zayiat vermeye devam ediyor.

VERİMİ DÜŞÜRÜYOR

- Ne zamandan beri var bu böcek Türkiye'de?

Gürcistan'da 2016 yılında var. Türkiye'ye de Artvin üzerinden, Gürcistan sınırından 2017 yılında girdiği kayıtlara geçti ve giderek yayılım gösterdi. Doğu Karadeniz'de verim ve randıman kayıpları yaşadık. Normal bir fındık 50 randıman gelirken 26 randımanlara, 25 randımanlara kadar düşüyor kokarca yüzünden. Fındık pazar değerini kaybediyor maalesef. Ve çiftçinin ürünü elinde kalıyor ya da satabilen de çok düşük fiyattan satıyor.

- Nasıl önlem almak gerekiyor?

Tek başımıza hiçbir şey yapamayız. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile birlikte çalışıyoruz. Bazı bölgelere tuzaklar astık, feromon tuzaklar. Feromon tuzaklar, daha çok üreme olgunluğuna gelmiş olan böcekleri kendine çekiyor ve biz burada tespiti yapıyoruz. O bahçede zararlı varsa ve ekonomik zarar eşiğini aşıyorsa ilaçlama tavsiye ediyoruz.

Ama bu zararlıyla esas mücadele yöntemimiz kışlaklardan çıkmadan, kapalı alanlarda, mekanik mücadele dediğimiz elle toplayıp öldürme olabilir. Ya da ilaçlama olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, daha çok alerjik reaksiyon gösteren bünyelerde halk sağlığı ilaçları da tehlikeli olabilir. Kapalı mekanları ilaçlayacaklarsa buna dikkat etsinler ve o mekanda bulunmasınlar.

İlaçladıktan sonra belli bir müddet kapalı tutup daha sonra camları kapıları açıp havalandırıp ondan sonra içeriye girsinler. Biz ilaçlama yaparken tüm gıda maddelerini ortadan kaldırıyoruz, kapalı dolaplarda muhafaza ediyoruz. Bunlar çok önemli. Evlerin dış duvarlarında yakalayabilirsek ve halk sağlığı ilaçlarıyla dış duvarları ilaçlayabilirsek bu daha önce hedefine varmış bir mücadele yöntemi olur.

YUMURTA AÇILIRKEN YAKALAMAMIZ GEREKLİ

- Mücadele ne zaman yapılmalı?

Böceğin biyolojisi şöyle. Durağan bir dönemi var. Biz buna diyapoz diyoruz. Durağan dönemde böcek, evlerde, kapalı alanlarda, metruk binalarda kışlıyor. Bu dönemde böcek üremiyor ama sadece derdi kışı geçirebilmek.

Nisan-mayıs gibi hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte uçuşlar başlıyor. Ve bu uçuşlardan sonra beslenme de bunun üzerine eklenip sıcaklıkla birleştiğinde bizim termal konstant dediğimiz bir değer var, bunu tamamladığında böcek üreme olgunluğuna geliyor.

Yumurtalar açılırken yakalamamız gerekiyor. Bu da nasıl? Evlerden çıkmasına müsaade hiç etmeyelim ama diyelim ki mücadele edemedik. Bu sefer de arazide, sebze meyvenin üzerindeyken bakanlığın onayladığı ilaçlarla ilaçlanması gerekiyor. Bunun da zamanı yumurtalar açılırken olmalı.

MEKANİK MÜCADELE

- Yumurtaların gözlemini nasıl yapıyorsunuz?

Böcek, bitkilerin daha taze sürgünlerinin yaprak halkalarına yumurta bırakıyor. 14'lü, 28'li yumurtalar. Biz buna yumurta paketleri diyoruz. Ve bu yumurta paketleri açılmaya başladığında böcekle kimyasal mücadele yapmamız gerekiyor.

Ama tabii ki en temel mücadele şekli mekanik mücadele. Çünkü kimyasal mücadele ne kadar olursa olsun meyveye, sebzeye ve insana zarar verir. Bu kısa vadeli olan. Bir de uzun vadede biyolojik mücadele çok önemli. Aslında ben de biyolojik mücadelen yanayım. İlaçları mecbur kalırsak öneriyoruz.

Böcek geldiğinde yoğunlaştığı yerde ilaçlayabiliriz. Bu bahçe ortamı oluyor genelde. Feromonları fındık ağacına asıyoruz. Burada ruhsatlı insektisitlerle ilaçlıyoruz. Bu da yaklaşık olarak temmuz-ağustosa tekabül edebiliyor.

Bilinçlenirsek daha güçlü durabiliriz bu böceğe karşı. Evet, istilacı bir tür, ama hiç bilmediğimiz bir şey daha tehlikeli. Nasıl mücadele edeceğimi biliyorsam çok da korkmamıza gerek yok.

Sonraki Haber