‘Kontrollü darbe’ paylaşımı işinden etti
Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sosyal medya hesabından bu darbe girişiminin 'senaryo' olduğu şeklindeki paylaşımı nedeniyle işten çıkarılan işçinin başvurusunu görüştü.
Sağlık Bakanlığına bağlı Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde taşeron firma olan özel bir temizlik şirketinde temizlik görevlisi olarak çalışan U.İ. 16 Temmuz 2016'da sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. U.İ. paylaşımında, “Millet nerede askeri araç görse saldırıyor ulan kör cahil askeri darbe olsa senin gücün yeter mi o tankları durdurmaya hepsi senaryo. Saldırdığın kişi senin askerin salak herif. Bu ülkeden nefret geldi ya ağlasam mı gülsem mi şaşırdım. Nasıl bir cahillik bu??” ifadelerini kullandı. Paylaşımla ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, halkın bir kesimini alenen aşağılama suçundan soruşturma işlemlerine başladı ancak suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.
AÇTIĞI DAVA REDDEDİLDİ
İşveren şirket, bahse konu paylaşımının Cumhurbaşkanı'na hakaret niteliğinde olduğu gerekçesiyle U.İ.'nin iş akdini feshetti. U.İ.'nin fesih işleminin haksız ve geçersiz olduğunu belirterek işveren aleyhine işe iade talebiyle açtığı dava Bakırköy 25. İş Mahkemesi tarafından reddedildi. Kararın istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi U.İ.'nin fesihten önce savunmasının alınmaması nedeniyle istinaf talebinin kabulüne karar vererek mahkemenin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve feshin geçersizliği ile başvurucunun işe iadesine karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verdi. U.İ. de bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru yaptı.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLMEDİ
Başvuruyu inceleyen AYM Birinci Bölümü, ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine oy çokluğuyla karar verdi. Kararda şöyle denildi:
"Darbeye teşebbüsün yaşandığı ve genel olarak insanların konuya dair yeterli bilgiye sahip olmadıkları saatlerde, kafa karışıklığıyla, yaşananların darbe teşebbüsü olmadığına inandıkları biçimindeki açıklamalarına bir ölçüde tolerans gösterilmesi mümkündür. Bununla birlikte darbe teşebbüsünün yaşandığı geceden sonraki gün başvurucunun darbeye teşebbüsün gerçek olmadığına, bir mizansen sergilendiğine inandığının, darbe girişimini dolaylı olarak desteklediğinin ve ifadelerinin darbe girişimine karşı vatandaşın direnişini küçümser nitelikte olduğunun değerlendirilebileceği bir paylaşım yaptığı görülmüştür. Dolayısıyla somut başvurunun şartlarında işverenin başvurucunun işyerinin itibarına zarar verdiğini düşünmesi ve aralarındaki güven ilişkisinin son bulduğuna inanması imkan dahilindedir."
KARŞI OY GEREKÇESİ
Karara katılmayan AYM Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ise karşı oy gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
"Menfur 15 Temmuz kalkışmasında gecenin ilerleyen saatlerinde yersiz de olsa askeri araçlara ve askerlere saldırı yapıldığı algısı üzerine bir kısım paylaşımlarda farklı değerlendirmelerin olduğu bilinen bir husustur. Bu algının terör örgütü mensuplarınca oluşturulduğu, fakat bazı vatandaşların bu algıdan etkilendikleri de anlaşılmaktadır. Kalkışmayı teşvik amaçlı paylaşımların suç oluşturacağı ve işverenlerin bu kişilerle çalışmasının beklenemeyeceği açıktır. Buna karşın incelenen dosyada başvuranın paylaşımının askerleri korumaya yönelik bir endişeyi yansıttığı anlaşılmasına karşın, suç alanına da girmeyen bir ifade açıklamasının iş akdinin feshine dayanak yapılması konusunda mahkeme kararlarında ilgili ve yeterli gerekçe yer almamıştır. Aksine anılan gerekçelerde spekülasyon yapılarak varsayım ve yorumla başvurucunun ifadesinde olmayan anlamlar yüklenmiştir."