Çoğunu ilk defa duyacaksınız! İşte Konya gezilecek yerler listesi...

İsmini ilk defa duyacağınız Konya'da bulunan doğal ve tarihi güzellikleri Konya gezilecek yerler listesi adıyla listeledik. Başta Mevlana Türbesi, Nasrettin Hoca Türbesi, Çatalhöyük olmak üzere görülecek müzeler, obruklar, göller, antik kentler, tarihi yapılar, kaplıcalar ve daha fazlası listede...

İşte adını ilk defa duyacağınız yerler ile beraber Konya'nın doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerini barındıran, sıralı Konya gezilecek yerler listesi:

1. Mevlana Müzesi ve Türbesi
2. Çatalhöyük
3. Karatay Medresesi ve Çini Eserler Müzesi
4. Kyoto Japon Parkı
5. Konya Arkeoloji Müzesi
6. Konya Tropikal Kelebek Bahçesi
7. Sultan Selim Camii ve Külliyesi
8. Alaaddin Tepesi
9. Sahip Ata Vakıf Müzesi
10. Şeytan Köprüsü
11. Aziziye Camii
12. Aya Elenia Kilisesi
13. Alaaddin Keykubat Camii
14. Sultanlar Türbesi
15. İnce Minare Medrese
16. Sille Mahallesi
17. Meram Bağları
18. Konya Atatürk Evi Müzesi
19. Eşrefoğlu Camii
20. Türk Yıldızları Parkı
21. Konya Bedesten Çarşısı
22. Tınaztepe Mağarası
23. Eflatun Pınarı
24. Kilistra Antik Kenti
25. Sırçalı Medrese
26. Konya Bilim Merkezi
27. Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesi
28. Nasrettin Hoca Türbesi
29. Kızören Obruğu
30. Kubadabad Sarayı
31. Tuz Gölü
31. Beyşehir Gölü
32. Zazadin Hanı
33. Zaman Müzesi
34. Akşehir Gölü
35. Konya Lale Bahçeleri
36. Meke Gölü
37. Valide Sultan Hamamı
38. Ereğli Müzesi
39. Selçuklu Çiçek Bahçesi
40. Akşehir Batı Cephesi Karargâhı Müzesi
41. Yerköprü Mağarası
42. Körükini Mağarası
43. Ak Manastır
44. Yerköprü Şelalesi
45. Gevale Kalesi
46. Panorama Konya Müzesi
47. Karapınar Çölü
48. Fasıllar Anıtı
49. Ilgın Kaplıcaları
50. Konya Hayvanat Bahçesi
51. İstiklâl Harbi Şehitleri Anıtı
52. İzzet Koyunoğlu Şehir Müzesi
53. Güvercinlik Mağarası
54. Obruk Yaylası

Konya gezilecek yerler listesi detayları ise şöyledir;

1. Mevlana Müzesi ve Türbesi

Mevlânâ Müzesi, Konya gezilecek yerler arasında bulunan, eskiden Mevlâna'nın dergâhı olan yapı kompleksinde 1926 yılından beri faaliyet gösteren müzedir. "Mevlana Türbesi" olarak da anılır.

Yeşil Kubbe yani Mevlana'nın türbesi dört kalın sütun (fil ayağı) üzerine yapılmıştır. O günden sonra farklı tarihlerde çeşitli eklemeler yapılmasıyla yapı genişlemiştir. Osmanlı sultanlarının bir kısmının Mevlevi tarikatından olması türbeye özel bir önem verilmesini ve iyi korunmasını sağlamıştır.

Müze alanı bahçesi ile birlikte 6.500 m² iken, yeri istimlak edilerek Gül Bahçesi olarak düzenlenen bölümlerle birlikte 18.000 m²ye ulaşmıştır. Müzenin bahçesinde yer alan I. Selim tarafından yaptırılan şadırvanın göbeğinin Germiyanoğulları Beyliği tarafından hediye edildiği söylenir.

Müze ücretsiz, girişte hiçbir ücret alınmıyor. Mevlana'nın yaşadığı yerler, eşyalar, giysiler ve çalışmaları sergileniyor. Her gün açıktır.

Açılış saati: 09.00 - kapanış saati: 17.00

2. Çatalhöyük

Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı topluluklardan da biridir. Çatalhöyük, Orta Anadolu'da, günümüzden 9 bin yıl önce yerleşim yeri olmuş, çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir. Doğu ve batı yönlerinde yan yana iki höyükten oluşmaktadır. Doğudaki Çatalhöyük (Doğu) olarak adlandırılan yerleşme Neolitik Çağ'da, Çatalhöyük (Batı) olarak adlandırılan batıdaki höyük ise Kalkolitik Çağ'da iskan görmüştür. Bugünkü Konya şehrinin 52 km güneydoğusunda, Hasandağı'nın yaklaşık olarak 136 kilometre uzağında, Çumra ilçesinin 11 km kuzeyinde, Konya Ovası'na hakim buğdaylık arazide bulunmaktadır. Doğu yerleşimini, en son Cilalı Taş Devri sırasında ovadan 20 metre yüksekliğe kadar ulaşan bir yerleşim birimi oluşturmaktadır. Ayrıca, batıya doğru da ufak bir yerleşim birimi ve birkaç yüz metre doğuya doğru da bir Bizans yerleşimi bulunmaktadır. UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmesine karar verilmiştir.

Açılış Saati: 09:00. Kapanış Saati: 17:00. Gişe Kapanış Saati: 16:30. Kapalı Günler Her gün açık. Giriş ücretsizdir.

3. Karatay Medresesi ve Çini Eserler Müzesi

Konya gezilecek yerler arasında olan Çini Eserler Müzesi olarak kullanılan Karatay Medresesi, Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykâvus zamanında Emir Celâleddin Karatay tarafından 1251 yılında yaptırılmıştır. Medresenin iç mekânları mozaik ve plaka çiniler ile kaplanmıştır. Mimarının Muhammed bin Havlan olduğu tahmin edilmektedir.
Medrese, Selçuklular devrinde hadis ve tefsir ilimleri okutulmak üzere “Kapalı Avlulu Medrese” grubunda beden duvarları taştan, kubbe ve tonozlar tuğladan inşa edilmiştir. Sille taşından inşa edilmiştir. Tek katlıdır. Giriş doğudan gök ve beyaz mermerden yapılmış, Selçuklu devri taş işçiliğinin şaheser bir örneği olan kapı ile sağlanmaktadır. Kapının üzerinde medresenin yapımı ile ilgili kitabeler, diğer yüzeylerine seçme âyet ve hadisler kabartma olarak işlenmiştir. Medresenin güneybatı hücresinde Celâleddin Karatay’ın türbesi mevcuttur.
Anadolu Selçuklu devri çini işçiliğinde önemli yeri bulunan Karatay Medresesi 1955 yılında “Çini Eserler Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. Müzede Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait çini ve seramikler, özellikle Kubad-Âbâd Sarayı çinileri, alçı süsleri, dolaplar, çini tabaklar ve kandiller teşhir edilmektedir. Müze pazartesi haricinde haftanın her günü ziyarete açıktır. 1 Nisan ve 31 Ekim arasında ziyaret saatleri 09:00 – 19:00'dur. 31 Ekim ve 1 Nisan tarihlerinde ise Karatay Çini Eserler Müzesi 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Giriş ücreti 7 Tl'dir. Müze kart geçerlidir.

4. Kyoto Japon Parkı

Türkiye’nin en büyük Japon Bahçesi olan Konya Konya Kyoto Japon Parkı, doğal dünyası, yemyeşil doğası ve güzel manzarası ile ziyaretçilerini büyülüyor. Bizimde içinde gezerken hem büyülenip hem de çok keyif aldığımız Kyoto Japon parkı; Türk - Japon halklarının kardeşlik duygularının geliştirilmesi ve her iki ulusun birbirlerini daha iyi tanımaları amacıyla Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmıştır. Japon Parkına girdiğiniz anda sizde gerçekten farklı bir dünyaya adım attığınızı hissedeceksiniz.

Bir kiraz ağacı olarak bilinen sakura ağacı Kyoto Japon Parkı içerisinde kullanılan peyzaj etkisi en yüksek ağaçlardan biridir. Renk etkili Malus ve Prunus türleri parkın bitkilendirmesinde dikkat çekmektedir. Japon akçaağaçları, yol kenarlarında kullanılan çalılar, ibreli ağaçlar, sarılıcı üzümler alanın etkili peyzajında görev almıştır.

Japonya’nın Kyoto şehri ile Konya arasında dostluk, kardeşlik ilişkilerini güçlendirmek için planlanmış olan Kyoto Japon parkı projesi, bugün başarılı peyzaj tasarımı ve bakımı ile Konya'da gezilecek yerler arasında yerel halk için önemli bir rekreasyon alanı yaratmıştır. Şehir dışından gelenler için ise merak duygusu uyandıran ve akıllarda güzel görüntüler bırakan bir etkiye sahiptir.

Konya'da gezilecek yerler içerisinde hem yerli hem de yabancı turistlerin sıklıkla tercih ettiği bu güzel bahçe içerisinde büyük bir restorant yer almaktadır. Japon mimarisi özelliklerinin yer aldığı restorant binası aktif olarak hizmet vermektedir. Bina gölet manzaralı bir terasa sahiptir. Otopark bulunmaktadır.
08:00 - 23:00 saatleri arasında açıktır.

5. Konya Arkeoloji Müzesi

Konya Arkeoloji Müzesi, 1901'de Konya'da kurulmuş arkeoloji müzesidir.

İstanbul Arkeoloji Müzesi (1899)’nden sonra Türkiye’nin en eski ikinci arkeoloji müzesidir. Müzede Neolitik Çağ, Erken Tunç, Orta Tunç (Asur Ticaret Kolonileri), Demir (Frig, Urartu) Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait eserler sergilenmektedir.

Müzede eserler dört bölümde sergilenir: Prehistorik Eserler Bölümü, Demir Çağı Eserleri Bölümü, Roma Çağı Bölümü, Sikke Bölümü. Ayrıca müze bahçesinde de çeşitli eserler sergilenir.
Müze ücretsizdir. Konya Arkeoloji Müzesi 09:00 - 17:00 saatleri arasında açıktır.

6. Konya Tropikal Kelebek Bahçesi: Avrupa'nın en büyük kelebek uçuş alanı

2015 yılında hizmete açılan ve bin 600 metrekarelik kelebek uçuş alanı ile Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise sayılı kelebek uçuş alanlarından bir tanesi olan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi; 3 bin 500 metrekaresi gezi alanı olmak üzere toplam 7 bin 600 metrekarelik kullanım alanına sahiptir.

Tropikal ülkelerden gelen ve 45 farklı türdeki yaklaşık 10 bin kelebeğe doğal yaşam alanı sunan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nde ayrıca farklı hayvan türleri ile birlikte 98 türe ait yaklaşık 20 bin adet bitki yer almaktadır.

Tropikal iklime sahip olan Konya gezilecek yerler arasında olan Kelebek Bahçesi’nde sıcaklık oranı 28 derecede, nem oranı ise yüzde 80 olarak sabit tutulmaktadır.

Konya Tropikal Kelebek Bahçesi 09:00 17:00 saatleri arasında pazartesi hariç her gün açıktır. Yetişkin 60 Tl, öğrenci 30 Tl'dir.

7. Sultan Selim Camii ve Külliyesi

Selimiye Camii, Türkiye'nin Konya şehrinde yer alan bir camidir. Osmanlı döneminde 16. yüzyılda tamamlanmıştır.

Cami, 1558 yılında II. Selim tarafından sancak beyi olarak görev yapan şehzade iken yaptırılmıştır. Cami, Mimar Sinan'ın baş mimarlık görevinde bulunduğu sırada yapılmış olmasına rağmen, yapı hiçbir otobiyografisinde yer almamaktadır. Konya'da Mimari Sinan sadece bir bakımevinin tadilatını sağlar. Yapı, Selim'in padişah olmasından sonra 1570 yılında tamamlandı. Daha sonra 1685, 1816 ve 1914'te üç kez onarılmıştır.

Çift minareli cami, tipik bir 16. yüzyıl Osmanlı camisidir ve İstanbul'daki Fatih Camii'ni andırır. Mescidin üzeri büyük bir kubbe ile örtülüdür. Revak üzerinde yedi küçük kubbe vardır. Mihrap mavi mermerden, minber beyaz mermerden yapılmıştır.

8. 5 bin yıllık Alaaddin Tepesi

1941 yılında Türk Tarih Kurumu'nun yaptığı kazılar sonucunda, Alâeddin Tepesi üzerindeki ilk yerleşimlerin MÖ 3000'li yıllarda, Erken Tunç Çağında yapıldığı bilinir. Tepe, sonraları Hititlere ev sahipliği yaptı. Hitit Krallığı'nın MÖ 1190'da yıkılmasının ardından Friglerin egemenliğine girdi. Bu dönemde tepeye "Kawania" ismi verilmişti. Friglerin ardından bölge Lidyalıların eline geçti. MÖ 547 yılında Lidya Krallığı'nı yıkan Ahameniş İmparatorluğu döneminde ise Kapadokya satraplığına bağlı bir kent haline geldi.

Alâeddin Tepesi, Türkiye'nin Konya ili kent merkezinde, üzerinde Alâeddin Camii ve avlusunda sekiz Anadolu Selçuklu Sultanı'nın mezarı da dahil olmak üzere önemli tarihî yapılar bulunduran tepe.

Konya ovasının batı kenarındaki dağların son yamaçlarına yakın bir mevkide yer alan, 450 x 350 metre boyunda, 20 metre yüksekliğinde oval planlı bir höyüktür. Şehrin tarihi boyunca gelişimi bu tepenin etrafında şekillenmiştir. Frig döneminden Cumhuriyet dönemine kadar mimari ve arkeolojik mirası katmanlar halinde bünyesinde barındıran tepe, adını üzerindeki Ortaçağ Konya'sının ulu camisi olarak inşa edilen Alâeddin Camii’nden ve Konya Köşkü olarak da bilinen Alaeddin Köşkü'nden alır. Günümüzde bir mesire yeridir. Çevresini bir tramvay hattı dolaşır.

9. Sahip Ata Vakıf Müzesi

Sahip Ata Vakıf Müzesi veya Konya gezilecek yerler arasındaki Sahip Ata Müzesi, gerek tarihi yapısı, mimarisi ve içinde bulunan tarihi eserleri ve çinileri ile Konya gezilecek yerleri listesi sıralamasında bulunan Sahip Ata Külliyesi (Sahip Ata) içinde yer almaktadır. Selçuklu Devleti’nin ünlü veziri Sahip Ata tarafından yaptırılan külliye yakın tarihte restore edilmiş ve sergilenen eserler ve külliye korunmaya alınmıştır. Yapıldığında hankah, türbe, cami, dergâh, hamam ve çeşme yapılarını barındıran Sahip Ata Külliyesi, özellikle çini sanatı ile günümüzde sadece Konya kenti içinde değil İç Anadolu Bölgesi tarihi yerleri içinde de yer almaktadır.

Sahip Ata Müzesi, Konya Arkeoloji Müzesi’nin hemen yanında bulunmaktadır. Mevlana Müzesi’ne ise yürüme mesafesindedir. Konya gibi tarihi bir kent, doğal olarak müze ve tarihi mekân olarak zenginlik içermektedir. Sahip Ata Vakıf Müzesi binası ve mimari özellikleri de kesinlikle Konya’nın bu özelliğine uymaktadır.

Pazartesi hariç her gün 09:00 - 17:00 saatleri arasında açıktır.

10. Şeytan Köprüsü

Şeytan Köprüsü Konya‘nın Selçuklu ilçesinde Sille mahallesindedir. Bu bölgenin 5.000 yıl boyunca Frigler, Roma, Anadolu Selçuklu, Karamanoğlu Beyliği ve Osmanlı Devleti’ne ev sahipliği yaptığı bilinir. Ayrıca arkeolojik bulgular bu bölgenin; Neolitik Çağ‘a kadar tarihlendiğini de göstermektedir.

11. Aziziye Camii

Aziziye Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi camidir. 1671-1676 yıllarında Şeyh Ahmet tarafından yaptırılan cami yanmış, 1867 yılında Sultan Abdulaziz'in annesi Pertevniyal Sultan tarafından yeniden inşa ettirilmiştir.

12. Aya Elenia Kilisesi

Sille Selçuklu merkezine bağlı kent merkezinin 7 km uzaklıkta olan bir yerleşim yeridir İsa’nın doğumundan 327 sene sonra Bizans imparatoru Costantin’in annesi Helana bir gün hac için Kudüs'e giderken Konya’ya uğramış buradaki ilk Hıristiyanlık çağlarına ait oyma mabetler görmüş Hıristiyanlara Sille'de bir mabet yaptırmaya karar vermiştir. Mihail Arhankolos adına bu kilisenin temel atma töreninde bulunulmuştur. Kilise asırlar boyun onarımlar görerek günümüze kadar gelmiştir. Kilisenin iç kapısının üstünde Yunan harfleriyle yazılmış Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkında bilgi vermektedir. Bu kitabe 1833 tarihlidir. Aynı kitabenin üzerinde ise kilisenin 4. Tamiratın Sultan Abdulmecit döneminde gördüğünü belirten üç satırlık bir kitabe daha bulunmaktadır.

09:00 - 17:00 tarihleri arasında pazartesi günü hariç her gün açıktır.

13. Alaaddin Keykubat Camii

Alâeddin Camii, Konya'da Alâeddin Tepesi adlı höyüğün üstünde Anadolu Selçuklu Devleti devrinde şehrin ulu camisi olarak inşa ettirilmiş yapıdır.

Konya’nın en büyük ve en eski camisidir. Yapımı iki aşamada gerçekleşmiştir: ilk aşama I. Mesud döneminde başlayıp onun ölümünden sonra yerine geçen II. Kılıçarslan’ın caminin avlusuna bir kümbet inşa etmesi ile son bulmuştu. Yaklaşık 26 yıl sonra I. İzzeddin Keykavus yapıyı genişletmeye başlamış; ölümü üzerine yarım kalan inşaat I. Alaeddin Keykubad’ın saltanatının ilk yıllarında tamamlanmıştır.

II. Kılıçarslan’ın caminin avlusunda inşa ettirdiği kümbet Selçuklu hanedanının büyük kısmının mezarı olmuştur. I. İzzeddin Keykavus’un yapımını başlattığı ikinci kümbet ise tamamlanamadan kalmıştır.

14. Sultanlar Türbesi

Konya’nın mistik mekanlarından biri olan Sultanlar Türbesi, Alaeddin Camii’nin içerisinde bulunmaktadır. Selçuklu türbe mimarisinin en güzel örneklerinden olan mekan, şehrin en çok ziyaret edilen noktalarından biridir. Türbede; Sultan II. Kılıçarslan, Sultan I. Mesut, Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev, Sultan IV. Kılıçarslan, Sultan I. Alaeddin Keykubat ve Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in mezarı sandukaları bulunuyor. Türbenin gövdesi on köşeli kesme taştır ve kubbesi dışarıdan üzeri piramit şeklinde bir külaha sahiptir. Sultanlar Türbesi, şehrin inanç turizmi açısından önemli bir yere sahiptir.

15. İnce Minare Medrese

Konya gezilecek yerler arasındaki İnce Minareli Medrese, Konya ili, Selçuklu İlçesi'nde, Alaaddin Tepesi'nin batısındadır. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus devrinde Vezir Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 1264 yılında inşa ettirilmiştir.

Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır (Kölük bin Abdullah). Darü-l Hadis Selçuklu Devrinin avlusu kapalı medreseleri grubundadır. Tek eyvanlıdır. Doğusunda yer alan taçkapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Giriş kemerinin iki tarafında yer alan üçer küçük sütun ve kemer kavsarası bitkisel ve geometrik motiflerle süslüdür. Taçkapıdan çapraz tonozlu mekâna geçilmektedir. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir. Bu mekânın yan duvarlarındaki iki adet niş mimariye estetik kazandırmıştır. Çapraz tonozlu giriş bölümünden divanhaneye girilir. Ortasında havuzu bulunan üzeri kubbeli, kare planlı avlunun güney ve kuzeyinde beşik tonozlu dikdörtgen planlı öğrenci hücreleri bulunmaktadır. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile "El-Mülkü-Lillah" "Ayet'el Kürsi" yazılıdır. Yapı ışığını, mazgal ve dikdörtgen pencereler ile kubbede yer alan fenerden sağlamaktadır. Her gün 09:00 - 16:40 saatleri arasında açıktır.

16. Sille Mahallesi

Türkiye'nin birçok bölgesi tarihi güzellikleriyle dikkatleri çekiyor. Her mevsim farklı olan ve her bölgesinin gezilmesi gereken ülkemizde, Konya'nın Sille Mahallesi 5 bin yıllık bir geçmişe sahiptir.

Konya'nın Selçuklu ilçesinde zamanında farklı kültürlerin bir arada uyum içinde yaşadığı önemli bir mahalle olan Sille, turistleri tarihi dokusuyla meraklandırıyor.

Sille, Frigyalılar’dan bugüne değin yerleşim görmüş ve Bizans döneminden itibaren de Konya’nın önemli bir yerleşim yeri ve Erken Hristiyanlık devrinin ilk merkezlerinden, İstanbul-Kudüs arasındaki hac yolunun önemli bir durak noktası olmuştur.

Günümüzde Selçuklu ilçesine bağlı bir mahalledir. Aynı zamanda Konya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu kararınca “kentsel sit alanı“ olarak ilan edilmiştir.

17. Meram Bağları

Meram, Takkeli dağın güney-doğu eteklerindeki vadiye kurulmuştur. Eski Meram Bağları, şehrin 5-6 km. batısından başlayıp, Dere’ye ulaşan yeşil vadiye kadar uzanır. Tarih boyunca suyu, havası ve bağları seyahatnamelere, dîvânlara konu olmuş, ünü bütün dünyaya yayılmıştır. Bugün çevresi ormanlarla kaplı güzel bir mesire yeridir. Ayrıca çay bahçeleri ve lokantalar bulunmaktadır. Meram’da; Selçuklular Döneminde yapılmış olan Meram Hamamı, Meram Köprüsü, Tavus Baba Türbesi, Hasbey Mescidi ve Dârü’l-Huffâzı ziyaret edilebilir. Her gün 09: 00 23:00 saatleri arasında açıktır. giriş ücretsizdir.

18. Konya Atatürk Evi Müzesi

Atatürk Caddesi üzerinde 1912 yılında inşa edilen iki katlı tarihi bina; kesme, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. 1923 yılında hazine adına tescil edilen ev Vali Konağı olarak kullanılmış, Atatürk'ün Konya'ya gelişlerinde de kendisine tahsis edilmiştir. 1927 yılında hazineden Konya Belediyesi'nce satın alınan ev 19.7.1928 tarihinde Konyalıların Atatürk'e şükranlarının bir ifadesi olarak Atatürk adına tescil edilmiş ve tapusuna "Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya Konyalıların hediyesidir." kaydı konulmuştur. 1940 yılında Konya Özel İdaresi'nce sembolik bir bedel karşılığında satın alınan ev, tekrar Vali Konağı haline getirilmiş ve 1963 yılına kadar Vali Konağı olarak kullanılmıştır. 1963 yılında bina Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilerek onarılmış ve bir yıl sonra 17 Aralık 1964 tarihinde "Atatürk Evi-Kültür Müzesi" adıyla ziyarete açılmıştır. Atatürk Müzesi, Atatürk'ün doğumunun 100.yılında İl Kutlama Komitesi Başkanlığı'nın talepleri üzerine, Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce restore edilerek, sergileme ve düzenlemesi de yeniden yapılmış ve 17 Nisan 1982 tarihinde "Atatürk Müzesi" olarak ziyarete açılmıştır. Müzenin düzenlenmesinde, yapının ev olarak kullanılma özelliği göz önünde tutulmuş olup, bu nedenle mimari özelliğini bozacak bir değişikliğe gidilmemiştir. Müzede Kurtuluş Savaşı'nda Konya ve Konyalının yeri belge ve fotoğraflarla anlatılmaya çalışılmıştır. Müzenin alt ve üst salonlarındaki sergilemede pano ve vitrinle bütünlük sağlanmaya çalışılmış, zemin katta Cumhuriyet öncesine ait belge ve fotoğraflarla Atatürk'ün Konya ziyaretleri anlatılmıştır. Panolarda, Atatürk'ün Konya'ya gelişlerini, şehirde yaptığı ziyaretleri, bu evde tuttuğu günlük notları gösteren belgeler, fotoğraflar ve gazete kupürleri sergilenmektedir. Vitrinlerde ise Atatürk'e ait bazı elbiseler ile bu evde kullandığı muhtelif eşyalar teşhir edilmektedir. Müze ücretsizdir. 09:00 - 17:00 saatleri arasında her gün açıktır.

19. Eşrefoğlu Camii

Eşrefoğlu Camii, Anadolu'daki ahşap direkli camilerin en büyüğü ve orijinalidir. Konya'nın Beyşehir ilçesinin kuzeyinde, İçerişehir Mahallesi'nde yer alır. UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Eşrefoğlu Camii, bir türbe, kervansaray ve hamam ile birlikte külliye şeklinde 1296-1299 yılları arasında Eşrefoğulları Beyliği döneminde Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır.

20. Türk Yıldızları Parkı

Türk Yıldızları Parkı Konya, ülkemizde her yıl çeşitli F16 gösterilerine imza atan bir ekip. Türk yıldızları parkı da bu durumdan esinlenilerek yapılmış çok değerli bir park. İsminden de anlaşılacağı üzere parkın ana teması uçaklar üzerine. Bu sebep ile parkta çeşit çeşit uçak modelleri bulunuyor. Ankara yolu adı verilen yolun yanı başında duruyor. Konya şehir merkezine çok yakın bir noktada bulunan park çokça ilgi görüyor. Türk Yıldızları Parkı turistik açıdan bölgeyi ziyarete gelenlerin ilgi odağı oluyor.

21. Konya Bedesten Çarşısı

Orta Anadolu'nun ticaret açısından en gelişmiş şehirlerinden biri olan Konya'da Kanuni Sultan Süleyman döneminden beri hizmet veren Bedesten Çarşısı, alışveriş yapmak için ilk uğramanız gereken yerlerden. Aslına uygun olarak restore edilen ve yüzlerce yıldır ilgi gören bedestende yöreye özgü el yapımı sanat ürünleri, antikalar, organik yiyecekler, baharatlar, takılar, mücevherler ve giysiler gibi yüzlerce çeşit ürün bulabilir, harika bir tatil alışverişi yapabilirsiniz.

22. Tınaztepe Mağarası: Türkiye'nin en büyük mağarası

Tınaztepe mağaraları, Seydişehir, Konya'da yer alan mağaradır. Dünyanın üçüncü, Türkiye'nin en büyük mağarasıdır. Toplam uzunluğu 22 km, gezilebilen bölümü 1580 metredir. Sonundaki 64 metrelik iniş dışında tamamen yatay özellikte bir mağaradır. 2004 yılında da Mağara Dinlenme Tesisleri olarak hizmete açılmıştır.

Mağara içerisinde eski taban seviyesi izleri taraça şeklindedir. Bu taraçalar ile bugünkü taban arasında 5-7 metre seviye farkı tespit edilmiştir. Eski tabanın çökemediği yerlerde doğal köprüler oluşmuştur. Mağara tabanı; girişte toprak, bazı yerlerde blok ve konglomeralar (Paleozoik ve Kretaşe Yaşlı) ile kaplıdır.
Suların mağara içerisinde hareket ettikleri yerlerde kalker tüfleri ; tavan ve yan taraflardaki çatlaklardan sızan sularla çok güzel travertenler ,sarkıt ve dikitler oluşmuştur. Mağaranın son kısmındaki büyük alan bütünüyle ana faya bağlı olarak gelişmiş ve içerisinde göl mevcuttur.
Üst sistemi fosil bir mağaradır. Altta bulunan ve havzanın sularını toplayan düden, morfolojik bakımdan Tınaztepe Mağarası'nın devamıdır. Tavandaki çatlaklardan sızan sular, içeride gölcükler oluşturmaktadır. Mağaranın sonundaki göl ise büyük boyutludur.

Özellikle ilkbahar aylarında kar ve yağmur sularıyla beslenen dere ve yatakları en alt seviyedeki mağaraya ulaşmadan önce sular ; şelale ve devkazanı tipi çok ilgi çekici görüntüler ortaya koymaktadır.
Konya gezilecek yerler arasındaki Tınaztepe Mağarası şimdiki durumuna yapılan araştırmalara göre yaklaşık 230 milyon yıl gibi uzun bir süreçte meydana gelmiştir. Mağaranın iç kısımlarında ayrıca taban –tavan arası yükseklik farkının 65 metreye çıktığı yerler görülmektedir.

1968 yılında Fransız bilim insanı Michel Bakalowichz tarafından bulunmuştur ve mağaraların tıbbi araştırmasını yaparak astım hastalığı için doğal bir tedavi ortamı olduğunu belirtmiştir. 1970 yılında başka bir araştırma grubu; kaptan Jacques-Yves Cousteau ve ekibi Alman Reinhold Messner ve arkadaşları Suğla Gölü ve onu besleyen su altı kaynaklarını araştırmak için bölgeye gelmişlerdir. Fasıl Boğazı ve Tınaztepe mağaralarının irtibatlarını keşfetmişler ve buranın yer altı göllerinin 22 km uzunluğunun olduğunu tespit etmişlerdir.

Tınaztepe Mağarası şimdiki durumuna yapılan araştırmalara göre yaklaşık 230 milyon yıl gibi uzun bir süreçte meydana gelmiştir. Mağaranın iç kısımlarında ayrıca taban tavan arası yükseklik farkının 65 metreye çıktığı yerler görülmektedir.

23. Eflatun Pınarı

Eflatun Pınarı, Hititler Dönemi'nde yapılmış kutsal su anıtıdır. Beyşehir'e 22 km. mesafededir. Anıt, göğü taşıyan ve yerle gök arasında ilişki kuran tanrıları tasvir etmektedir.

Pınar hafif dalgalı bir yerde kalkerden, yassı bir tepenin eteğindeki yaklaşık yüz metrekarelik bölümden kaynar. Abide, Ereğli'deki meşhur İvriz Kabartması'nı da andırır. Kuzeyde yüzünü pınara doğru çevirmiş muhteşem bir abide vardır. 7 metre eninde ve 4 metre yüksekliğindeki abide, 14 muazzam taştan yapılmıştır. Hitit dönemine ait olup, oldukça önemlidir. Anıt biçimine bakılarak IV. Tudhaliya dönemine tarihlenmektedir. Eflatunpınar, bütün Anadolu'ya yayılmış bulunan eski Anadolu stilindeki, yani 'Hitit sanatı taklidi' tarzdaki anıtlardan biridir. Kuzeye dönük yapılan eserin batı tarafında, yerden bir kaynak suyu fışkırıyor ve önün kesilen su küçük gölü meydana getiriyor. Gölün üzerinde 14 lahit boyundan oluşan bir cephe yükseliyor (7.02x3.30 metre). Enflatunpınar'da işlenen temada, bereket sembolü sayılan toprak, su ve güneşin ön plana çıktığı görülür. Anıt, kült yeri özelliği taşımaktadır. Bir süre burada yaşadığına inanılan ünlü Eflatun'dan dolayı bu adı aldığı sanılmaktadır. Adı verilirken renginden esinlenmiş olması ihtimali daha güçlüdür.

24. Kilistra Antik Kenti

Kilistra Antik Kenti Konya'nın 45 kilometre güney-batısında, Meram ilçesine bağlı Hatunsaray (Lystra) Beldesi Gökyurt Köyü içerisindedir.

Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun yerleşime sahne olan ve Erken Hristiyanlık Dönemi'nde hızla büyüyen Kilistra (MS VI.-XIII. yüzyıl) zamanla Kapadokya benzeri bir mimarî dokuya kavuşmuştur.

Konya gezilecek yerler arasındaki Kilistra Antik Kenti, tarihî Kral Yolu (Via Sebaste) üzerinde yer alır. Stratejik öneme sahip olan Lystra, Roma İmparatorluğu'nun güney uçlarında İmparator Augustus tarafından askerî koloni yapılan beş merkezden biridir. Aynı dönemde Anadolu'yu gezen (MS 49-56) Aziz Paulus ve Barnabas’ın yeni vaz’ettikleri dine Lystra halkının çoğunluğu katılmıştır.

Haberci Paulus'un Barnabas ile geldiği ilk gezisinde Konya'da yaptığı ilk vaazında konuşma yaptığı sinegogun karşısındaki evin penceresinde kendisini dinleyen güzel Theakla, bekâretini koruması, kutsal yola kendisini adaması, bu uğurda Romalı'lardan işkence görmesi, ölüme mahkûm edilmesi nedeniyle kutsanmış ve Azîze makamına erişmiştir.

Azîze Theakla'nın yanı sıra Lystra'da (Hatunsaray) hayatını kurtaran, onu tedavi eden Musevî ailenin çocuğu olan Timoteos, Paulus'un en seçkin yardımcıları arasına katılmıştır. Efes Piskoposu da seçilen Timoteus için, Paulus gönderdiği mektuplarda “çömezim” diye hitap etmektedir. Selânik'e, Makedonya'ya ve Korint'e de görevli gönderilen ve “imanda öz oğlum”, “sevgili oğlum”, “kardeşimiz” dediği Timoteos’un örnek kişiliği, öğüt vericiliği yanında sorunları çözmede bulduğu pratik çözümlerden de bahsedilmiştir.

Kilistra, Aziz Paulus’un yaşamında önemli bir yer olması ve mimari açıdan kiliseler, şapeller, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar, mahalleler, seramik atölyeleri gibi değerli örnekleriyle ön plana çıkmaktadır.

Kilistra'ya (Gökyurt) 34 kilometrelik Konya - Hatunsaray asfalt yolundan güney-doğuya yönelen 15 kilometrelik Gökyurt asfaltı ile gidilir.

25. Sırçalı Medrese

Sırçalı Medrese, Konya'da bulunan, bir 13. yüzyıl medresesidir. Açık avlulu, iki eyvanlı ve iki katlı bir medresedir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde yaptırılmıştır. Kesme taş ve moloz taş kullanılmıştır. 1924 yılına kadar medrese olarak kullanılmıştır.

26. Konya Bilim Merkezi

Konya Bilim Merkezi; tematik sergiler, açık hava sergileri, gözlem ve seyir kulesi, gezegen evi (planetaryum), konferans salonları, laboratuvarları ve kütüphanesi vardır. Konya Bilim Merkezi; bilimi seven, anlamaya çalışan, günlük hayatta bilimsel gerçeklerin yol göstericiliğinden faydalanan, bilim üretmeye istekli, yenilikçi bireylerin topluma kazandırılmasında önemli bir rol üstlenmektedir.

27. Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesi

Mevlana Celaleddin Rumi'nin hayatında en önemli değişimi Şems-i Tebrizi ile karşılaşmasıyla başlar. Şems, Mevlana'nın hayatında yeni ufukların açılmasını sağlamış, onun kamil bir halk aşığı olma yolculuğunda yoldaşı olmuştur.

sonradan örtülen kurşun bir çatı ile kaplıdır ve kubbenin altında büyük bir sanduka mevcut olup burada Şems-i Tebrizi’nin naaşının olduğu kabul edilmektedir. Hz. Mevlâna'nın düşünce hayatından çok önemli bir yere sahip olan Şems-i Tebrizi’nin Türbesi ve Mescidi Konya'da en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.

28. Nasrettin Hoca Türbesi

Konya gezilecek yerler arasındaki Nasreddin Hoca Türbesi, Nasreddin Hoca'nın mezarının bulunduğu yapıdır.

1284'te Akşehir'de ölen ve burada defnedilen Nasreddin Hoca'nın mezarının çevresi daha sonra türbe haline getirilmiştir. Birinci Anadolu beylikleri döneminde yapıldığı tahmin edilen türbe iç içe geçmiş halde iki baldaken kısımdan meydana gelmekte olup 1878 yılında 12 sütunun taşıdığı piramit külah ile kapatılmıştır.

Dönem dönem tamirat gören türbe 1906 yılında Konya Valisi Faik Bey tarafından önemli bir tamirattan geçirilmiş ve buna dair bir kitabe koydurulmuştur. Ayrıca Nasreddin Hoca'nın soyunda gelenler türbenin bakımını yapması için görevlendirilmiş ve vergiden muaf tutularak ayrıca maaşa da bağlanmışlardır.

Türbede Nasreddin Hoca'nın yanı sıra I. Mehmed'in kızı Habibe'nin da mezarı bulunmaktadır.

29. Kızören Obruğu

Kızören Gölü veya Kızören Obruğu, Konya'nın 70 km kuzeydoğusunda Karatay ilçesi sınırlarında yer alan kartstik oluşumlu bir obruk gölüdür. Çapı 228 metre, derinliği 171 metre olan obruğun 145 metresi suyla doludur. Gölün bulunduğu arazi 1.020 metre yüksekliğindedir. Pek çok obruğun bulunduğu Obruk Platosu'ndaki kalker blokları üzerinde yer alır. 20 metre aşağıda olan göl yüzeyi aşırı yer altı suyu kullanımı nedeniyle daha da alçalmaktadır. Batı kenarında Selçuklu yapımı Obruk Hanı yer alan Kızören Gölü ülkenin en büyük obruğudur.

30. Kubadabad Sarayı

Kubadabad Sarayı, Konya Beyşehir-Isparta Yenişarbademli arasındaki yolun 5 km içerisinde Gölyaka Köyü sınırları içinde bulunuyor. Ünlü Selçuklu tarihçisi İbn Bibi'nin Selçuknamesi'nde sözünü ettiği, I. Alaeddin Keykubad'ın (1220-1236) emriyle Sadeddin Köpek tarafından yapılmış Kubadabad Sarayı Külliyesi, günümüze ulaşabilmiş tek Anadolu Selçuklu saray yapısıdır.

31. Tuz Gölü

Tuz Gölü, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırının kesiştiği yerde yer alan tuz gölüdür. Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'ı bu gölden sağlanır. Tuz Gölü'nde tuz, meteorolojik suların yer altına süzülerek daha önce oluşmuş tuz domlarını eritmesi ve tektonik hatlar boyunca yüzeye taşımasıyla oluşmaktadır.

Türkiye'nin yüzölçümü bakımından ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, çevresindeki platolar arasına gömülmüş bulunan geniş bir tektonik çukurluğun en derin yerindedir. Bu çukurluk Neojen'de tektonik hareketlerle oluşmuştur. Tuz Gölü'nün içinde bulunduğu çukurluk doğu, batı ve güneyden faylarla çevrilidir. Kuvaterner'de, daha az yağışlı iklim koşullarında gölün yüzölçümü küçülmüştür. Zamanla daha da küçülen göl, günümüzdeki durumuna kavuşmuştur.

Tuz Gölü hakkında detaylı bilgi için tıklayınız:

31. Beyşehir Gölü

Beyşehir Gölü, Göller Yöresi'inde, Konya ve Isparta illeri topraklarında bulunan, Türkiye'nin üçüncü büyük gölü, en büyük tatlı su gölü.

Batı ve güneyinde Toros Dağları, doğusunda volkanik Erenler Dağı, kuzeybatı güneydoğu yönünde ise Sultan Dağları ve Anamas Dağı ile çevrili tektonik bir çukurlukta yer almaktadır.

32. Zazadin Hanı

Zazadin Hanı, Konya'da 13. yüzyıl Anadolu Selçuklu devrine ait kervansaraydır.

1235-1236 yılları arasında I. Alaeddin Keykubad'ın ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in emirlerinden biri olan Sadeddin Köpek tarafından inşa ettirilmiştir. Dikdörtgen planlı kesme taştan, yazlık ve kışlık olarak, avlulu inşa edilen han bir kale görünümündedir. Taç kapısı üzerinde bir kitabesi bulunmaktadır. 2017 yılında Selçuklu Belediyesi tarafından restore edilerek turizme açılmıştır.

33. Zaman Müzesi

Sille Şapeli olarak da bilinen Zaman Müzesi, 2012 yılında restore edilerek turizme kazandırılmıştır. Türkiye’nin ilk zaman müzesi olma özelliğini taşıyan mekânda Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait zaman ile ilgili birçok nadide eser sergilenmektedir.

Müzenin ilgi çeken eserleri arasında; Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait özel tasarım saatler, Osmanlı paşaları tarafından düzenlenen ve genel kullanıma tanzim edilen ruznameler, cep ve masa takvimleri ve resmi dairelerde kullanılan el yazma baskı takvimler yer almaktadır. Müzede ayrıca altın ve gümüş köstekli cep saatleri, Türk Hava Kurumu’na ait illere göre coğrafik ve ekonomik verilerin bulunduğu cetvelli takvim, Roma dönemine ait arkeolojik güneş saati örneği ve halen Konya Hacı Hasan Camii şerifi kıble duvarında bulunan Osmanlı dönemi güneş saati reprodüksiyonu gibi birçok kıymetli eser bulunmaktadır. Müze pazartesi günü hariç 09:00 - 17:00 saatleri arasında her gün açıktır.

34. Akşehir Gölü

Akşehir Gölü, Sultan dağları ile Emir dağı arasındaki çöküntü alanında yer alır. Akşehir ilçesinin yanında İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan bir göldür. İdari olarak Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kapalı bir havzada bulunduğundan dışarıya akıntısı yoktur. Buna karşın suları çok az tuzludur. Kıyılardan göle karışan tatlı su kaynaklarının bolluğu, kıyılarda suyun tatlılaşmasını sağlar. Tuzluluk orta kesimlerde ve kuzeydoğuda daha belirginleşir.

Akşehir Gölü Kap, Şimşek, Aynacı, Cevizli, Evliya, Nadir, Akşehir (Tekke), Engilli, Adıyan Çayları, Sorkunlu kaynakları ve ayrıca Sultan Dağlarından inen mevsimlik ve sürekli küçük dereler, göl çevresindeki akiferlerin yer altı suyu akımı ile göl alanına düşen yağışlarla beslenmektedir. Boşalımı ise, göl yüzeyinden buharlaşma ve sulama amacıyla alınan sularla olmaktadır.

35. Konya Lale Bahçeleri

Konya, lale üretimi alanında yaklaşık yüzde 90 ile en büyük paya sahip şehirler arasında yer alır. Konya, lale bahçeleri ile her yıl binlerce ziyaretçinin ilgisini üzerinde toplar. Doğa ve fotoğraf tutkunları için vazgeçilmez bir uğrak noktası olan Konya lale bahçeleri, gökkuşağı görüntüsü ile muhteşem bir görsel şölen sunar. Turistlerin yanı sıra binlerce fotoğrafçı da bu eşsiz görüntüyü ölümsüzleştirmek için Konya’ya akın eder.

Lale Bahçeleri, Konya’nın Karatay ilçesinde bulunur. Konya Lale bahçeleri, rengarenk laleleriyle muhteşem bir turistik görüntü sergiler. Konya lale bahçeleri, ülkemizin en büyük lale üretim noktasıdır. Başta İstanbul Belediyesi olmak üzere birçok ilin lale ihtiyacını karşılar. Hava şartlarına göre değişiklik gösterse de yılda yaklaşık 50 milyon lale hasadı yapılır. Bu bahçelerde üretilen laleler, Türkiye’nin yanı sıra yurt dışı ülkelerine de satılır. Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, İran, Bulgaristan, Romanya, Pakistan ve Katar gibi ülkeler başta olmak üzere Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri tarafından yoğun ilgiyle karşılanır. Konya Lale Bahçeleri’nde üretilen laleler ülke genelinde yaklaşık 120 ülkeye gönderilir. Lale hasadının yaklaşık yüzde 10’uyla ise yurtdışı ihracatı yapılır.

Osmanlı tarihinin kültürü ve mimarisinde büyük izlere sahip olan lale, ülkemizin çeşitli yerlerinde üretilirken en önemli üretim noktalarından biri Konya’dır. Konya Ovası üzerinde yer alan Lale Bahçeleri, yaklaşık 400 dönümlük bir arazı üzerinde yer alır. Rengarenk çeşitleri ile muhteşem bir görsel şölen oluşturan bu bahçeler, yaklaşık 80 çeşit lale bulundurur. Lale, aynı zamanda doğu kültürü ve mitolojilerinde önemli bir yere sahiptir. Lale motifleri çeşitli birçok tarihi eser ve yapıda görülür. Anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağları olan Lale soğanları, Türklerin Anadolu’ya göçmesiyle bu topraklara kadar ulaşmıştır. Aynı zamanda İstanbul’un simgesi haline gelen Lale, Osmanlı Dönemi’nde Avrupa’ya yayılmıştır.

Her yıl hem yurtiçinden hem de yurtdışından binlerce doğa tutkunu, bu muhteşem görsel şölen için Konya’ya akın eder. Konya gezi turlarının vazgeçilmez noktalarından biri olan lale bahçeleri, yarattığı görsel şölen ile önemli bir turizm değeri taşırken ülkemizin lale üretiminde en büyük paya sahiptir.

36. Meke Gölü: Dünyanın nazar boncuğu

Meke Gölü, Konya'nın Karapınar ilçesinde, volkanik gaz patlaması sonucu oluşan bir maarın suyla dolmasıyla günümüzdeki haline gelen ve ortasında adacıklar bulunan göl. Karapınar Düzlüğü'nde, Karapınar-Ereğli yolunun 7. km'sindeki sapaktan 2 km içeridedir. Göl ve birincil maarın uzunluğu 800 metre, genişliği 500 metredir. Göl 12 metre derinliğindedir. Göl adını çevrede yaşayan meke kuşlarından alır.

4-5 milyon yıl önce (Pleistosen çağda) volkanik patlama sonucu oluşan bu maar, zamanla suyla dolarak göle dönüşmüş ve daha sonra, günümüzden 9000 yıl önce ikinci bir volkanik patlama ile gölün ortasındaki volkan konisi oluşmuştur.

Konya'da gezilecek yerler arasında olan Meke Gölü deniz seviyesinden 981 m yüksekliktedir. Ana Meke'nin ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 m yükseklikte olan volkan konisindeki göl 25 m derinliktedir ve suyu tuzludur. Meke Maarı 2005 tarihinde Ramsar Sözleşmesi'nin listesine dahil ettirmiştir.

Adayı oluşturan volkanik kütlenin yapısı, en şiddetli yağmurları bile hemen emecek yeteneğe sahiptir. Meke'nin biçiminin bin yıllardır bozulmamasının nedeni budur. Ama son yıllarda Konya havzasındaki yeraltı sularının bilinçsiz tüketimi yüzünden yaz aylarında tamamen kurumaktadır. Göçmen kuşların Türkiye üzerinde mola verdiği nadir doğa harikalarımızdan biridir.

Gölün kuş bakışı görüntüsünde, çevresi mavi sularla çevrili olan bir siyah nokta gibi görülür. Bu görüntü gölün "Dünyanın Nazar Boncuğu" olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. Fakat Konya Ovasının yeraltı suları çekildiği için göl çevresinde fazla su kalmadığından eski görünümünü kaybetmiştir.Hemen her yıl gölün kuruduğu basına yansımaktadır. Göl suları azaldığı yaz aylarında mikroorganizmalardan dolayı kırmızı bir renk alır.

37. Valide Sultan Hamamı

Mimar Sinan Eserleri arasında gösterilen Valide Sultan Hamamı, 16. yüzyılla tarihlendirilmekle birlikte Sultan II. Selim Külliyesi ile aynı dönemde inşa edilmiştir. Valide Sultan Hamamı’nın yapımında moloz ve kesme taş kullanıldığı görülmektedir. Günümüze çok harap bir şekilde gelmiş olan hamam kare planlı olarak inşa edilmiştir. Soyunmalık, sıcaklık ve ılıklık bölümlerinden oluşan hamam, Konya’nın Karapınar ilçesinde bulunuyor.

38. Ereğli Müzesi

Konya Ereğli Müzesi, Konya ilinin Ereğli ilçesinde yer alan müzedir.

1968'de açıldı. Müzede Ereğli ve çevresinden derlenen, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Geç Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlılar devrine ait eserler sergilenmektedir. Bunlar çanak, çömlek, kitabe, mimari parçalar, heykeller, figürinler, sikkeler, yazma Kur'anlar, kadın giysileri, süs eşyaları ve ağaç işleridir. İstanbul ve Ankara'daki müzelerden gelen bazı eserler de müzeyi zenginleştirmektedir. Neolitik ve Kalkolitik çağ eserleri Canhasan kazılarında bulunmuş olup Ankara Müzesi'ndan gelmiştir. Eski Tunç çağı eserleri arasında Batı Anadolu seramikleri yanında yörenin Darboğaz kapları da vardır. Hitit eseri az olup Asur Ticaret Kolonileri çağı eserleri, seramik, tunç silah ve mühürler ile temsil edilmektedir. Kiçikışla mezarlığından gelmiş Frig ve Lidya işi boyalı kaplar güzel örneklerdir. İvriz'de bulunmuş Geç Hitit stel ve heykel başı ile Hellenistik dönem altın Efes sikkesi nadir eserlerdir. Helenistik ve Roma taş eserleri şehrin içinden toplanmıştır. Şeyh Şihabüddin Zühreverdi külliye kazısında bulunan eserler 14. yy. sırlı kaplar ve alçı stükolardan oluşur. Müzede 10 bin kadar eser korunmaktadır. Pazartesi günü hariç her gün 08:00 - 17:00 saatleri arasında açıktır.

39. Selçuklu Çiçek Bahçesi

Kelebekler Vadisi Parkı’nda bulunan Selçuklu Çiçek Bahçesi, şehrin en uğrak mekanlarından biri konumundadır ve ziyaretçilerine görsel bir şölen sunmaktadır.

45 tür ve 90 çeşitten oluşan 286 bin çiçeğin yer aldığı Selçuklu Çiçek Bahçesi, fotoğraf sanatçıları tarafından da yoğun ilgi görmektedir. Yaklaşık 11.000 metrekare alana sahip çiçek bahçesinde özel peyzaj alanları da ziyaretçiler tarafından dikkat çekmektedir. Bahçede ayrıca yürüyüş yolları, kamelyalar, seyir tepesi, çocuk oyun alanları ve hatıra köşesi bulunmaktadır. Pazartesi hariç her gün 09:00 - 17:30 saatleri arasında açıktır.

40. Akşehir Batı Cephesi Karargâhı Müzesi

Akşehir Batı Cephesi Karargâhı Müzesi, Millî Kurtuluş Savaşımızda önemli bir yeri olan karargâh binasıdır. Bina 1904-1905 yıllarında, dönemin Belediye Başkanı tarafından Belediye binası olarak yapılmıştır. 18 Kasım 1921’de Akşehir’e taşınan Batı Cephesi Komutanlığı’na karargâh binası olarak tahsis edilmiş, karargâh bu binada 24 Ağustos 1922 tarihine kadar hizmet vermiştir. Büyük Taarruz’un hazırlıkları ve planlarının yapıldığı, kararının verildiği belediye binası, 1964 yılında müze yapılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmiştir. Onarılıp düzenlenerek umut ve mücadele günlerinin belgesi olarak 5 Temmuz 1966 tarihinde Atatürk ve Etnografya Müzesi adıyla ziyarete açılmıştır. 1981 yılında yapılan onarım ve düzenlemeden sonra adı Batı Cephesi Karargâhı Müzesi olmuştur. 1988-1995 ve 2001 yıllarında restorasyon ve teşhir-tanzim düzenlemeleri yapılmış olup bugünkü hâliyle 5 Temmuz 2001 tarihinde yeniden ziyarete açılmıştır.

08:00 - 17:00 saatleri arasında her gün açıktır.

41. Yerköprü Mağarası

Yerköprü Mağarası Konya İli, Hadim İlçesi sınırının yakınlarında, Göksu Vadisinde bulunmaktadır. Mağaraya Konya- Karaman yoluyla, Kayaağzı-Habiller Köyleri üzerinden 116 km.'lik bir yolculukla ulaşılmaktadır. Ayrıca mağaranın bulunduğu Göksu Vadisine Mersin-Silifke üzerinden de ulaşılabilmektedir. Köy yolları stabilizedir. Mağara tamamen bir traverten tüfün içinde yer almaktadır. Türkiye'nin doğası en güzel mağar­alarından birisidir. Göksu Nehrinin, bu traverten tüfünün altında oluşturduğu mağara 500 m. kadar uzunluktadır. Suyun battığı yerde mağara sifolanmaktadır. Mağaranın çıkış ağzında, Göksu Nehrinin, dışarı­dan akan bir bölümü mağaradan çıkar. Diğer bölümüne bir şelale ile birleşirken bir doğa harikası oluşturmakta ve derin, mavi göller oluş­turarak Göksu Nehri devam etmektedir.

42. Körükini Mağarası

Körükini Mağarası, Konya ili, Derebucak ilçesine bağlı Çamlık bölgesinde bulunmaktadır. Mağara giriş ağzı; deniz seviyesine göre 1340 metre yüksekte bulunmaktadır.

Mağaraya; Beyşehir-Manavgat karayolundan Çamlık'a ayrılan yol ile gitmek mümkündür. Çamlık'tan Derebucak'a giden yol; sol tarafa dönen tali bir yol ile mağaranın 250 metre yakınına kadar varır. Vadideki dik bir inişle mağaranın su girişi ağzına varılır. Mağarada su samuru gibi oldukça hassas hayvan türleri tespit edilmiştir. Bu mağara, bölgede yer alan 15 adet mağara sisteminin bir parçasıdır. Körükini Mağarası'nda su samuru gibi ekosistem için oldukça önemli büyük memeli hayvan türlerinin yaşadığı tespit edilmiştir. Mağara içerisinde bulunan akarsu, mevsimsel ve ani yağışlar sebebiyle, anlık olarak yükselebilmektedir. Ayrıca mağara turizme açık olmadığından ziyaret önerilmemektedir.

43. Ak Manastır

Hagios Chariton ya da Deyr-i Eflatun (Eflatun Manastırı) olarak da bilinen manastır, Konya’nın 4 km batısındaki Takkeli Dağ’ın eteğinde yer alan askerî bölge sınırları içerisinde bulunmaktadır. Günümüzde manastırda kayalara oyulmuş iki kilise, ayazma, keşiş hücresi, çeşitli mekânlar ile bir podyum görülebilmektedir.

III. yüzyılın ikinci yarısı ile IV. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Aziz Khariton tarafından kurulduğu düşünülen manastır, iki kitabeden anlaşıldığı kadarı ile 1067 ve 1289 yıllarında onarım geçirmiştir. İkinci onarım, Sultan Mesut dönemindedir. Ana kilisenin IX. veya X. yüzyıllara tarihlendirilmesi, manastırın zaman içerisinde geliştiğini göstermektedir. Ak Manastır sırası ile IV. Kyrillos (XIX. yy.), W. M. Ramsay ile G. Bell (1905), F. W. Hasluck (1911) ile S. Eyice (1964) tarafından incelenmiştir.

Araştırmacıların incelemeleri sonucunda manastırda Mağara Meryemi’ne ithaf edilmiş büyük bir kilise, altı veya yedi şapel, keşiş hücreleri ve toprak seviyesinin altında Aziz Khariton’un bir mucize eseri ortaya çıkardığı bir kutsal kuyu bulunduğu söylenmektedir.

44. Yerköprü Şelalesi

Konya'ya yaklaşık 110 km uzaklıkta Hadim İlçesi sınırları içerisindedir. Şelaleye gidebilmek için Konya'dan Karaman istikametinde giderken sağ tarafta Güneysınır ilçesi tabelası görünür. Yer Köprü şelalesi, oluşum olarak, eski Göksu yatağı üzerindedir. Göksu Irmağı, burada yaklaşık 30 metre tabana dalmakta, nehrin üzerinde doğal bir köprü bulunmaktadır. Bu köprü şeklindeki yerin etrafı çok yüksek ve kayalarla (yaklaşık300-400 m.) çevrili olmasına rağmen, köprü kısmı oldukça düz ve çok sayıda bitkiyle adeta bir bahçe gibidir. Nehrin 30 metre kadar üstündeki bu köprüde, kayaların dibinden çıkan suyun, nehrin tabana daldığı tünelin çıkışına üstten dökülmesiyle şelale oluşmaktadır. Dolayısıyla şelaleyi oluşturan su, nehirden değil, bu köprü üzerindeki kaynaktan gelmektedir. Dolayısıyla kaynağın suyu yıl boyunca aynı kaldığı için, köprü üzerindeki bitki örtüsüne hiç bir zarar gelmemektedir.

45. Gevale Kalesi

Takkeli Dağ’da bulunan Gevale Kalesi, birçok tarihi dönemin önemli muhafız kalelerinden biridir. Gevale Kalesi arkeolojik kazı çalışmaları Selçuklu Belediyesi ve Kültür Bakanlığı ortaklığında 2012 yılında yüzey araştırması ile başladı, ve halen devam etmektedir. Tarihte Gevale Kalesi Süleyman Şahın kılıcı ile açılmış olup Süleyman Şah karargah olarak kullanılmıştır.

46. Panorama Konya Müzesi

Konya’da gezilecek yerler arasında olan Panorama Konya Müzesi, Karatay ilçesinde Aslanlı Kışla Caddesi üzerinde güzel bir konumda yer alıyor. Türkiye'nin kültürel merkezlerinden biri olan ve bir dönem Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapan Konya'nın binlerce yıllık geleneklerini panoramik sergilerde inceleyebileceğiniz müze; Anadolu Selçuklu dönemine özgü taç kapısı, devasa avlusu, dünyanın pek çok bölgesinden Mevlevi okullarının maketleri, balmumu heykeller ve panoramik resimler gibi pek çok hazineye ev sahipliği yapıyor. Pazartesi hariç her gün 09:00 - 17:00 saatleri arasında açıktır.

47. Türkiye'nin tek çölü Karapınar Çölü

Türkiye'de yer alan ve adından sıkça söz ettiren ve bir doğa harikası olarak adlandırılan Konya’da Karapınar Çölü oldukça ilgi görmektedir. Toprağın kırmızı görünümü ve yumuşak yapısı mevcut olup tam bir çöl görünümüne sahiptir. Bu çölün volkanik oluşumlar sonucu meydana geldiği düşünülmektedir. Ziyaretçilerin sık sık ziyaret ettiği ve deveye binme gibi birçok aktiviteyi yerine getirdiği bir alan olarak hizmet vermektedir.

Karapınar Çölü Konya sınırları içerisinde bulunmaktadır. İsmini Konya şehrinin Karapınar ilçesinde bulunması nedeniyle almıştır. Bu ilçede çöl görünümüne nede olan ve hektarlık arazileri kaplayan kızıl kumullar yer almaktadır. Türkiye sınırları içerisinde yer alan tek çöl olarak bilinmektedir. Farklı büyüklükte tepeler mevcuttur. Zemini kumullarla kaplıdır. Volkanik kökenlidir.

48. Fasıllar Anıtı

Dünya'nın en büyük kaya anıtlarından biridir ve Hititler döneminden kalmadır. Fasıllar Anıtı, Büyük Tanrı'yı bir dağ tapınağında iki arslan arasında gösterir.
Fasıllar anıtı Konya'nın Beyşehir İlçesi'ne bağlı, Fasıllar Köyü'nün güneyine düşen, bir tepeciğin batı eteğinde yatmaktadır.2.25 x 2.75 x 8.30 metre boyutundadır. 72 ton ağırlığında dev bir kayanın 20 m2'lik bir yüzüne oyulmuş olan üst üste iki Tanrı ile alttaki Tanrı'nın iki yanında bir çift aslan kabartmasından oluşmaktadır.
Hitit Kralı Muvattali'nin yaptırdığı Fasıllar anıtı büyük Tanrıyı, bir dağ tapınağında iki aslan arasında gösterir. Anıtın üzerinde bir tanrı, iki aslan ve birinci tanrıdan daha önemsiz olan ikinci bir tanrı bulunmaktadır.
Tanrı bir ayağını aslan üzerine, diğer (sol) ayağını dağ tanrısı üzerine basmıştır. Dağ tanrısının hemen yanında diğer aslanın benzeri olan, ikinci bir aslan tasvirine de yer verilmiştir.
Anıtın bazı yerlerinin ayrıntılı işlenmemiş olması, bazı yerlerinin ise çok kaba işlenmiş olması, uzaktan görülebilecek bir yere dikilmek üzere hazırlandığını göstermektedir. Yöre halkının, Kurtbeşiği dediği bu dev heykelin bölge turizmi açısından önemli bir yeri vardır.
Yaklaşık 3 bin 500 yıllık geçmişi bulunan Fasıllar Anıtı, Hititliler ile Mısırlılar arasında yaşanan Kadeş Savaşı'nı Hitit Kralı Muvattali'nin bakış açısı ile gözler önüne seriyor.
M.Ö. 1243 yılında Hititliler ile Mısırlılar arasında yapılan ve her iki tarafın da birbirine üstünlük sağlayamadığı Kadeş Savaşı, tarihin önemli dönüm noktalarından birisiydi. Savaş sonrası Hitit Kralı Muvattali ve Mısır Firavunu 2. Ramses arasında yapılan Kadeş Barış Antlaşması tarihteki ilk yazılı anlaşma niteliğindedir. Fasıllar Anıtı bu tarihi olayı Hititlilerin perspektifinden anlatmak amacıyla inşa edilmiş.
Fasıllar Anıtının benzeri şu anda Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.

49. Ilgın Kaplıcaları

Ilgın’ın kaplıcaları şifa kaynağı olarak bilinir. Her yıl otel ve moteller hastalıklarını iyileştirmek isteyen insanlarla dolup taşar, bastonla gelip yürüyerek giden insanlar görülmektedir. Suyu Hamam Dağı eteklerinde güneyden kuzeye doğru tabaka ile örtülü bir kırık üzerindedir, su yöresel olarak söylenen Hamam Dağı'nın eteklerinden çıkar. Kadınlar hamamında saniyede 14 litre , erkekler hamamında ise 35–40 litreyi bulan su çıkmaktadır. Çıkan bu sular iki kadınlar hamamına iki erkekler hamamına otel ve motellere dağılmaktadır.

50. Konya Hayvanat Bahçesi

Konya’nın ilk ve tek hayvanat bahçesi olan, 2005 yılında hizmete açılıp her gün yüzlerce kişinin ziyaret ettiği Konya Hayvanat Bahçesi; çocuklara hayvan sevgisini aşılayarak, hayvanları yakından tanımalarına olanak sağlıyor. Bu sebepledir ki hayvan tür ve sayılarının artırıldığı hayvanat bahçesinde şuan 83 türde toplam 520 hayvan barınıyor. Hayvanların barınma koşullarının daha da iyileştirildiği hayvanat bahçesine vahşi hayvanlarda katılmıştır. En fazla ilgiyi ise Aslan, Kaplan, Puma, Ayı, Lama ve Piton yılanı görürken maymun sayısı da 15’e yükselmiş. Her gün 10:00 - 17:00 saatleri arasında açıktır.

51. İstiklâl Harbi Şehitleri Anıtı

Çanakkale Harbi Cephesi, 1915 yılı sonrası Konya’nın durumu, İstiklâl Harbi hazırlığı, harp ve savaşın kazanılmasından sonraki Konya ve köy hayatını anlatan bir kompozisyon ile düzenlenen İstiklâl Harbi Şehitliği, Mevlâna Müzesi ile Mevlâna Kültür Merkezi’nin arasında Üçler Mezarlığı'na bitişik olarak inşa edilmiştir.

52. İzzet Koyunoğlu Şehir Müzesi

İzzet Koyunoğlu Şehir Müzesi, Konya’da, Topraklık Mahallesi’nde bulunan Koyunoğlu Müzesi Konya'nın köklü ailelerinden A.R. İzzet Koyunoğlu tarafından kurulmuştur. İzzet Koyunoğlu 1913 yılından itibaren eski ve tipik bir Konya evinde eser toplamaya başlamıştır. Konya ve çevresinden derlenen arkeolojik eserlerin yanı sıra kitaplar, etnografik eserler ve tabiat tarihi objeler müzenin başlıca eserleri arasındadır. Pazartesi hariç her gün 08:00 - 17:00 saatleri arasında açıktır.

53. Güvercinlik Mağarası

Güvercinlik Mağarası, Güneysınır ilçesinde yer alan Güneybağ Mahallesi’ndedir ve ulaşım açısından kolay bir noktada bulunur. Hem ilginç bölümleriyle hem de kolay ulaşım sağlamasıyla turistler tarafından sürekli ziyaret edilir. Mağara, -130 metrelik bir derinlikte yer alır ve ve iki kısımdan oluşur. Dikey ve salon kısmı Salon bölümü 346 metre uzunluğa sahiptir. Mağarada; sarkıtlar, dikitler, mağara sütleri, perde oluşumları görülmektedir. Konya’da gezmeniz gereken yerlerden biri olan Güvercinlik Mağarası’nın ardından Nasrettin Hoca Türbesi’ni, Selçuklu mimari özellikleri taşıyan Karatay Medresesi’ni ve doğal güzelliklerle dolu Beyşehir Gölü Milli Parkı’nı gezebilirsiniz.

54. Obruk Yaylası

Geçirgen bir karstik yapıya sahip olan Konya gezilecek yerler arasındaki Obruk Yaylası, Konya’nın Karapınar ilçesindeki Ereğli hattı boyunca Tuz Gölü’ne kadar uzanmaktadır. Obruklar kuru ve sulu olarak ikiye ayrılır. Obruk Yaylası’nın yükselişi 1000-1050 metre olup; içerisinde Obruk Gölü’nü barındırır. Konya tatilinizde sizlere gezeceğiniz muhteşem bir bölgedir aynı zamanda Obruk Yaylası. Geziniz sırasında Obruk Yaylası’nın yakınındaki yaylaları da keşfedebilir ve bu güzel şehrin güzelliklerine yakından şahit olabilirsiniz. Meram Bağları, Fasıllar Anıtı, İnce Minareli Medrese, Mevlana Türbesi, Meke Gölü ve Karapınar Çölü şehrin görülmeye değer en güzel parçaları arasındadır.

Sonraki Haber