Köpek saldırısından eğitimle korunuruz

Sokak köpeklerinin saldırıları ciddi boyutlara vardı. Gün geçmiyor ki yeni bir saldırıda çocuklarımız yaralanmasın. Peki, köpek saldırıları önlenebilir mi, köpeklere karşı çocuklarımızı nasıl koruruz? İşte bu soruları Veteriner Hekim Mustafa Daban’a sorduk. Köpek eğitim uzmanı da olan Daban, köpeklerin doğal özelliklerini Aydınlık’a anlattı ve çocuklara okullarda bilgilendirici ders ya da konferans verilmesi gerektiğini savundu. Daban, “Bu adımı mutlaka atmalıyız. Çocuklarımız köpek görünce ne yapmalı, nasıl korunur önemli. Bu, köpeklerin vereceği zararı da azaltır. Bu konuda bilgili olan veteriner hekim arkadaşlar okullarda bilgilendirici dersler verebilir. Okula bir köpek getirilerek uygulamalı anlatılmalı. Çok yararlı olur. Çocuklar da anlatılanları uygular” dedi.

‘KÖPEKLER HİSLİDİR’

35 yıllık Veteriner Hekim Mustafa Daban köpeklerin özelliğini şöyle anlattı:

“Köpeklerde insanlara göre üstün bir hissetme duygusu vardır. Köpek tehlikeyi ve korkuyu hissederse saldırır. Köpeğe korktuğunuzu hissettirirseniz saldırır. Onun için korkmadan hareket etmek gerekir. Köpek zarar vereceğinizi hissederse yine saldırır. Köpek aç ise mide enzimleri alarm verir ve köpek saldırgan ve hırçın olur. Ayrıca çiftleşme döneminde de hırçın ve saldırgan olur. Köpekler grup halindeyse çeteleşir. Bu gruplar saldırgan olur. Grup halindeki hayvanlara yanaşmamak gerekir. Hayvanı aç hissedersen yanaşmayacaksın. Bir de pitbull dogo, rottweiler cinsi köpekler içgüdüsel olarak saldırgandır. Sokaktaki küçük hayvanlar sürekli saldırgan olur.”

‘KÖPEK SUDAN KORKAR’

Köpeklerden korunma yolunu ise şöyle anlattı: “Köpekten kaçmayacaksın. Kaçarsan köpek seni sürekli kovalar. Olduğun yerde dur ve gerekirse yere otur. Konum küçülteceksin. Elinde su varsa ciddi bir caydırıcıdır. Hayvana su serpmek ya da üzerine su dökmek, fırlatmak köpeği caydırır.”

‘OKULLARDA EĞİTİM ŞART’

Köpek saldırılarına karşı çocuklara yönelik özellikle okullarda eğitici programlar yapılmasını isteyen Daban, şunları söyledi: “Bu konuda okullarda eğitim verilse çok iyi olacak. Çünkü insanlarımız çocuklarını sürekli hayvanlardan uzak tutuyor. Bu da çocukla hayvan arasında uçurum açar ve her iki taraf da birbirini tanıyamaz. Meselâ benim dört tane torunum var. Ben onlara hayvanları tanıtırım. Hayvanlarla nasıl arkadaş olunur, anlatırım. Hayvanlardan nasıl faydalandığımızı anlatırım. Şimdi çocuklar köpeklerle sanki arkadaş gibiler. Ayrıca televizyonlarda bu konuda kamu spotu hazırlayarak yayınlanmalı. Çocuklara ve ailelere korunma ve davranış yönünden bilgi verilmeli.”

‘ÇİĞ ET VERMEYİN’

Daban sözlerini şöyle tamamladı: “Doğada hiç bir canlı gelişi güzel zarar vermez. Köpekler de öyledir. Köpek sahipleri köpeklerini kapalı ortamda yetiştirmeyecek. İnsanlarla diyalog kurabileceği ortamda olmalıdır. Ayrıca hayvanlar beslenirken acı yiyecek verilmemeli ve aç bırakılmamalıdır. Beslenmesine önem verilmeli. Bir önemli konu da hayvana kemik et verilirse kaynatılmış olarak verilmelidir. Çiğ verilirse hayvanı kan kokusu cezbeder. Bu da saldırganlığa yol açar.”