Türk donanması Körfez gücüne katılmalı

İran, Basra Körfezi'ndeki kıyıdaş ülkeler ile Pakistan ve Hindistan'ın da katılacağı ortak bir deniz gücü kurulacağını açıkladı. Bu ittifaka katılmak, Türkiye için de önemli fırsatlar içeriyor.

İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Şehram İrani, Basra Körfezi'nde güvenliğin sağlanması amacıyla bölge ülkeleriyle bir deniz ittifakı oluşturmayı planladıklarını duyurdu.

İran basınına konuşan Amiral İrani, “Hint Okyanusu'nun kuzeyindeki hemen hemen tüm ülkeler İran'ın yanında yer almaları gerektiğine inanıyor.” dedi. “Umman daha önce İran’la beraber birçok deniz tatbikatı yaptı. Şu an Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn ve Irak gibi ülkeler de İran’la denizde askerî işbirliği başlatmak istiyor.” diyen İrani, “Bunun yanı sıra Hindistan ve Pakistan da söz konusu deniz koalisyonuna katılacak.” bilgisini paylaştı.

İranlı Amiral, “Bölge ülkeleri bugün yalnızca birbirleriyle yaptığı işbirliğinin bölgeye güvenlik getireceğini fark etmiştir.” değerlendirmesinde bulundu. Bölgenin yakında her türlü “gayri meşru güçten” arındırılacağını kaydeden İrani, bölge halkının güvenliğini kendi askerleriyle sağlayacağını vurguladı.

Bölgesel ittifakların yanında yeni küresel ölçekli koalisyonların da oluştuğunu hatırlatan İran Deniz Kuvvetleri Komutanı, ülkesinin Rusya ve Çin'le birlikte yürüttüğü üçlü deniz koalisyonunun her yıl daha da geliştiğini bildirdi.

Amiral İrani'nin açıklamaları hakkında diğer ülkelerden henüz bir yorum gelmedi.

NORMALLEŞME SÜRECİ ETKİLİ OLDU

Körfez'deki deniz koalisyonuna katılması beklenen Suudi Arabistan, yakın zamanda İran ile normalleşme kararı almıştı. Birleşik Arap Emirlikleri ise 31 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, Körfez'de faaliyet gösteren ABD liderliğindeki donanma misyonunu iki ay önce terk ettiğini duyurmuştu.

Basra Körfezi'nde kıyısı bulunan diğer ülkeler Bahreyn, Katar, Irak, Kuveyt ve Umman'ın da son dönemde İran ile diplomatik ilişkilerini yeniden kurduğu ve bölgesel ilişkileri geliştirmek üzere adımlar attığı görülüyor. Diplomatik ve ekonomik ilişkilerin zaman içinde askeri işbirliğine dönüşmesi muhtemel.

ABD'DEN YENİ GÖREV GÜCÜ

Basra Körfezi'nde yıllardır İran'ı baskılamaya yönelik kışkırtıcı faaliyetler yürüten ABD donanması ise bölgede daimi bir görev gücü oluştumak için harekete geçti. Bu kapsamda ABD donanmasının “çok uluslu güvenlik ortaklığı” olarak kurduğu Bahreyn merkezli Birleşik Deniz Kuvvetleri (CMF) bünyesinde yeni bir birleşik görev gücü teşkil edildi. CTF-154 adı verilen bu yeni görev gücü, Ortadoğu merkezli görev yapacak ve Körfez'den Süveyş'e kadar uzanan sorumluluk sahasında müttefik donanmaları eğitmeye ve operasyonel kabiliyetleri geliştirmeye odaklanacak. Böylece Körfez ülkelerini İran ile işbirliğinden uzaklaştırmayı hedefleyen Amerika, bu ülkeleri Atlantik'in savunma konsepti içinde tutmaya çalışacak.

TÜRKİYE DE KÖRFEZ ÜLKESİ

Bu noktada Türkiye de Körfez'in bir paydaşı olarak değerlendirilebilir. Körfez ülkeleri ile yakın ekonomik ilişkilere sahip Türkiye, bölgenin ortak güvenlik ihtiyaçlarını da paylaşıyor. Bunun yanında Irak'ın başlattığı 17 milyar dolarlık karayolu ve demiryolu projesi, Türkiye'yi doğrudan Körfez'e bağlayacak. Geçen haftalarda proje ile ilgili düzenlenen konferansa Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve Suriye'nin de içinde bulunduğu 10 ülkenin temsilcisi katıldı. “Kalkınma Yolu” adı verilen bu proje, Irak'ın güney kıyısındaki yeni Büyük Faw Limanı'ndan başlayarak  bin 200 kilometrelik bir hat ile Basra Körfezi'ne uzanacak. Petrol dışı sürdürülebilir ekonomi hedefiyle ortaya konan projenin 2028 yılında tamamlanması hedefleniyor. Böylece Körfez ile daha stratejik bir ilişki kuracak olan Türkiye'nin de ortak deniz gücüne katılması için uygun zemin oluşuyor.

ORTAK DENİZ GÜCÜNE KATILALIM

Türk donanmasının Körfez'e gemi göndermesinin önemli getirileri olacak. Her şeyden önce kendi dahil olduğu bir ticaret yolunun güvenliğini sağlama görevine de ortak olması gereken Türkiye, bu misyona katkı karşılığında bölgedeki deniz üslerinin kullanımını da elde edecektir. Ayrıca Türk gemi inşa sektörü, Körfez ülkelerinin ihtiyaçlarına uygun donanma inşasında kilit bir rol üstlenebilir. Körfez'deki tüm donanmaların silah sistemlerinden radar ve sensörlerine kadar tüm ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetine sahip Türk savunma sanayi, uygun maliyetleri ile Körfez'in yeni gözdesi olabilir. Bu da Türkiye'nin bölgesel liderlik rolünü pekiştirecek eşsiz bir fırsat olacaktır.

Sonraki Haber