Koronavirüs yazılı basını da vurdu: Destek sağlanmazsa gazeteler kapanacak!
Türkiye’de yazılı basının sorunları bitmek bilmiyor. Tüm dünyada görülen koronavirüs yazılı basına bulaştı. Aydınlık’a konuşan meslek örgütü temsilcileri bir an önce ekonomik destek paketi açıklanması gerektiğini vurguladı.
Gazetelerin en önemli gelir kaynaklarını Basın İlan Kurumu (BİK) üzerinden alınan resmi ilanlar oluşturuyor. Ancak yargıda alınan tedbirler sonucunda icra, iflas ve ihale ilanları, duyuruları yayınlanamayacak. Önemli ölçüde azalmış olan resmi ilanlar daha da azalacak. Kapanan, üretim yapamayan özel işletmeler de reklam kısıtlamasına gidiyor. BİK tarafından alınan tedbirler kapsamında gazetelerin yüzde 15 oranında masrafı aşağı çekildi ancak resmi ilanların ve gazete satışlarının düşmesi ile birlikte önümüzdeki günlerde gazeteler yayın yapamaz duruma gelecek. Doların da 7 TL’ye dayanması, zaten yüksek olan maliyetleri daha da artırıyor. “BİK’in verdiği destek yüzde 40 civarındaydı” diyerek resmi ilanların yazılı basın için önemini vurgulayan Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanı Yılmaz Karaca, bu desteğin yüzde 5’e düşeceğini belirtti. Koronavirüsün en çok basın sektörünü vurduğunu belirten Karaca, destek verilmezse nisan sonunda birçok gazetenin kapanacağını ifade etti. Karaca şunları söyledi:
'BASMAYIN, GERİ DÖNÜYOR'
“Eskişehir’de 6 gün içerisinde gazetelere sadece 1500 TL’lik ilan geldi. Nisan ayında gelecek resmi ilanlar yüzde 10-15'lere düşecek. 100 bin TL ilan alan gazete 8-10 bin TL alabilecek. Kaybımız yüzde 90’lara çıkacak. Özel ilan alma şansımız hiç yok. Satış şansımız da hiç yok. Dağıtım şirketleri tüm gazeteleri uyararak, ‘boşu boşuna bu kadar gazete basmayın, giden aynen geri geliyor’ diyor. Gazetelerin kadrosunu düşürme, işçisini ücretsiz izne çıkarma şansı da yok. Bu ay maaşları zor ödedi insanlar. Ama nisan ayı maaşına geldiğinde kesinlikle hiçbir gazete ödeyemeyecek. Baskı paraları da ödenemeyecek. Bu krizden basının sağ çıkması mümkün değil. Nisan sonunda birçok gazetenin çaresizlikten kapandığını göreceğiz. Bugün en az 20-25 arkadaşla konuştum. ‘Nasıl maaşları ödeyeceğiz. Artık bu olay burada bitti’ diyorlar. Eskişehir’de gazetelerimiz kredi için bankalara müracaat etti. Bankalarda para yok, kredi veremiyor.”
GAZETELERE ÖZEL KREDİ SAĞLANMALI
Karaca, Anadolu basınının bu virüsten kurtulabilmesi için alınabilecek tedbirleri de şöyle sıraladı;
- Korona salgınından olumsuz etkilenen medya için “Tedbir Destek Paketi” açıklanmalıdır.
- İşsiz kalan, salgın yüzünden evden çıkamayan ve iş bulamayan basın emekçilerinin maaşı işsizlik fonundan ödenmelidir.
- Gazete sahiplerine özel kredi imkanı sağlanmalı, BİK tarafından faizsiz borç imkânı sağlanmalıdır. Tüm illerden basın işçileri bireysel olarak bu desteğe başvurabilmelidir.
- TV’lerin uydu bedelleri 6 ay süreyle alınmamalı ve uydu bedelli sonraki süreçte makul bir rakama çekilmeli.
- Devletin, belediyelerin ve STK’ların medya sektörüne destek vermesi sağlanmalı ve Anadolu basınına sahip çıkılması öngörülmelidir.
- Gazetelerimizden kesilen yüzde 15’lik komisyonunun tamamen kaldırılması gerekmektedir.
- Gazete sahiplerine kredi imkânı sağlanmalıdır.
- Sigorta ve vergi indirimi sağlanmalıdır.
- Belediyeler başta olmak üzere odalar, borsalar ve kamu kuruluşları ilan desteği vermelidir.
- BİK'in istediği "Borcu yoktur" yazısı, Maliye Bakanlığı tarafından yıl sonuna kadar uzatılmalıdır.
- Her daim devletinin yanında olan Anadolu Basını bir an önce desteklenmeli ve gereken tedbirler yasalarla koruma altına alınmalıdır.”
'ÖDEMELER ERTELENMELİ'
BİK Genel Kurul Üyesi ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, koronavirüs salgınının basın sektörünü derinden etkilediğini belirterek, basın emekçilerinin ve basın kuruluşlarının bu zor dönemde desteklenmesini istedi. Kolaylı, alınması gereken diğer önlemleri ve basın sektörünün beklentilerini şöyle özetledi; “Bu önerilerimizi; Anadolu Ajansı'nın 3 ay süreyle yerel basından abone ücreti almaması, RTÜK paylarıyla, Türksat kirasının alınmaması veya ertelenmesi, kiranın Türk lirasına çevrilmesi, sigorta ve muhtasar ödemelerinin 3 ay ertelenmesi, vergi borcu sorgulamasına 3 ay süreyle ara verilmesi, başta gazete kağıdı olmak üzere gazete sarf malzemeleri temininin kolaylaştırılması olarak sıralayabiliriz.” “Kamu görevi yapan arkadaşlarımız zor şartlarda özveriyle görev yapmaktadır. Virüsün tehdidine karşın, gerek sahada gerekse işyerlerinde görevli meslektaşlarımızın hijyen şartlarının sağlanması gerekmektedir.”
'KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ SAĞLANMALI'
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri İlkay Akkaya da, ekonomik kriz, kâğıt krizi, teknoloji nedenli okur düşüşü, reklamlardaki adaletsiz dağıtım gibi sorunların ardından şimdi de koronavirüsün basın sektörüne öldürücü darbeler vurduğunu söyledi. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için her şart altında görevlerini yapan gazetecilerin salgın döneminde de hakikatin peşinden koşmaktan asla vazgeçmediğini söyleyen Akkaya, gazetelerin kapanmaması için gereken tedbirleri de sayarak şunları söyledi:
“Gazeteler, salgın sebebiyle satış, resmi ilan ve reklam gelirlerinin düşmesiyle zor günler yaşıyor. Bu sürecin işçi çıkartma ve kurumların kapanmasına neden olmaması için acil önlemler alınmalı. Zaten işsizliğin en yüksek olduğu basın sektörü kendi haline bırakılmamalı. Ağır maliyet ve giderler karşısında medya sahipleri ezdirilmemeli, gazeteciler işten çıkartılmamalı. Tıpakı sağlık çalışanları ve hizmet sektöründe çalışan emekçiler gibi gazeteciler de bir kamu faaliyeti yürütmektedir ve onları salgından korumak, iş güvencelerini sağlamak bir görevdir. Bunu sağlayacak olanlar ise medya sahipleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, BİK ve Hükümettir.
'GAZETELER SAVAŞTA BİLE ÇIKTI'
“Türkiye’de de savaş dönemlerinde bile çıkmış olan gazeteler virüse kurban edilmemelidir. Gerçek ve doğru haberin bir can güvenliği olduğu şu günlerde basın sektörüne sahip çıkmak bir halk sağlığı görevidir. Öncelikle işsiz kalmış olan gazeteciler için işsizlik maaşı acilen ödenmeli. Kısa çalışma ödeneği istisnasız bütün gazetelere sağlanmalı. BİK’in sağladığı ilan gelirlerini alma koşulları esnetilmeli, gerekirse BİK gazetelere kredi açmalı. Kamu bankalarının medya sahiplerine kredi desteği sağlaması gibi ilk yapılacak önlemler yaralara bir nebze de olsa merhem olacaktır.”
‘YEREL YÖNETİMLER DE DESTEK OLMALI'
BİK’in krize karşı birtakım düzenlemeler yaptığını söyleyen BİK Genel Kurul Üyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, bunların soruna tam çözüm olmadığını ifade etti. Resmi ilanlardaki düşüşe vurgu yapan Dikmen, yerel basının kapanma noktasına geldiğini belirtti. Ciddi yasal düzenlemeler yapılmazsa ciddi istihdam sorununun yaşanacağını belirten Dikmen yerel yönetimlerin desteğine de vurgu yaparak şu önerilerde bulundu:
“Bizim önemle altını çizdiğimiz bir nokta da yerel destek. Yerel ve özel ilanlarda da çok azalma olduğu için yerel yönetimlerin mutlak destek olması gerekiyor. İzmir’de meclis kararlarının yerel gazetelerde yayınlanması üzerine karar almıştık. Ama bu süreçte yerel yönetim meclisleri de toplanamıyor. Önlenemez çözülemez sorunlarla karşı karşıya kalacağız. İnsanlar, ayın sonunu nasıl getireceğini bilemediğini, çalışanların ücretlerini ödeyemediğinden dem vuruyordu. Bu durumda olan çok gazete var. Onun için en üst kademede derhal bir önlem paketi, destek paketi açıklanması gerekiyor. KDV Mustasar ödemeleri ve SGK ödemelerinde erteleme, SGK’ya ilişkin prim desteği sağlanmalı. Vergi borcu olmayana vergi indirimi veya 'Vergi borcu yoktur' belgesi en azından yılsonuna kadar ertelenmeli. Kredi imkanı sağlanmalı. İşsizlik fonundan işsiz kalan, evden çıkamayan iş bulamayan gazetecilere ödeme yapılabilir.”
‘GİRDİLERİ DEVLET KARŞILAMALI'
Salgının medyadaki zorlukları zirveye çıkarttığını vurgulayan BİK Genel Kurul Üyesi ve TGC Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özdemir, BİK’in sağladığı kolaylıkların palyatifliğin ötesine geçemeyeceğini söyledi. Gazetecilerin halkın bu süreçte doğru bilgilendirilmesi için risk alarak çalıştığını hatırlatan Özdemir, alınması gereken önlem ve destekleri şu şekilde sıraladı:
“Medya kuruluşları maddi olarak desteklenmeli, prim komisyon, vergi vecibeleri devletçe karşılanmalıdır. Halkın haber alma ve bilgilenme hakkının sağlanabilmesi için basın özgürlüğünü kısıtlayacak uygulamalarından vazgeçilmelidir. Medya kuruluşlarının bu zor günlerde, kâğıt, film, mürekkep, iletişim, dağıtım gibi bir çok girdilerini devlet karşılamalı, gazetelerin üstlendiği kamu hizmetini hakkıyla yapabilmesi için kamunun da katkısı sağlanmalı, yazılı, görsel, sesli ve diğer dijital medyaya, fikir vb içtihatlarına bakılmaksızın siyasi görüşlerden uzak, BİK üyeliği olup olmadığını bakılmaksızın kamu reklam ve ilanları sağlanmalı hiç olmazsa bu yolla hizmetlerine karşılık maddi imkan sağlanmalıdır.”
‘İŞTEN ÇIKARMALAR ÖNLENMELİ'
Son 10 yılda yüzlerce yayın organının kapandığını 11 bin 157 gazetecinin işsiz kaldığını hatırlatan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş salgın nedeniyle gazete tirajlarının da düştüğünü söyledi. Öztürk alınması gereken tedbirleri şu şekilde sıraladı:
“Medya kuruluşlarının vergi, stopaj, SGK prim borçları ertelenmeli. Meslektaşlarımızın işten çıkarılması önlenmeli. BİK’in gazetelere destek olması, gazetelere eşit davranması, ilan ve reklam gelirlerini kesmemesi gerekiyor. Radyo ve televizyonların Türksat’ta ve digital platformlarda ödemelerini yapamamaları nedeniyle yayınları kapatılmamalı, RTÜK reklam payları, süresi gelmiş lisans ödemeleri ertelenmeli. Medya kuruluşları da bu zorlu süreçte meslektaşlarımızın, matbaa işçilerinin, dağıtım kanallarında görev yapan çalışanların sağlık ve iş güvenliğini sağlamalı ve ödemelerini aksatmalı.”