Koruma alanına maden ocağı

Hatay Arsuz'da çizgili sırtlan, yaban kedisi, kuyruksüren gibi nadir türlerin barındığı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'na krom madeni açılacak. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, kent için önemli bir sektör haline gelen madencilik faaliyetleriyle ilgili önerilerini sıraladı. Öğünç, Yaban Hayatı Geliştirme Sahalarına bu tür işletmeler için izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

ORMAN ALANI

Türkiye’ye Afrika’dan gelen türlerin giriş noktasında yer alan Hatay, çok sayıda ender türü sınırları içinde barındırıyor. Kentin doğal güzellikleri zaman içinde bölgenin korunması ihtiyacını da doğurmuş. Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın yanı sıra kentte, Altınözü, Dağ Ceylanı yaban hayatı geliştirme sahaları da bulunuyor. Ayrıca Gölbaşı Sulak Alanı, Haydarlar Gölü Sulak Alanı ve Hassa Lav Tüpü Mağaraları koruma altında. Diğer yandan koruma alanlarına komşu bölgelerde hatta kimi zaman da koruma alanı içerisinde kurulmak istenen taş ocağı, çimento fabrikası, mermer ocağı, sanayi tesisleri, enerji santralleri de sık sık gündeme geliyor. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, büyük bölümü Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları içinde kalan krom ocağı açma projesine dikkat çekti. Öğünç yaptığı açıklamada, “Projenin gerçekleştirilmesi planlanan alan bütünüyle ormanlık bir alan. Planlanan bu faaliyetin gerçekleştirilecek olması bu ekosisteme telafisi imkânsız zararlar verecek ve alanın YHGS ilan edilmesiyle amaçlanan koruma çabası bütünüyle anlamsız kalacak” uyarısında bulundu.

ÜLKEMİZE ZARAR

Kentteki korunan alan sayısı ve kapladıkları toplam yüz ölçümünün yetersiz olduğunu ifade eden Öğünç şunları söyledi: “Korunan alanda açık maden işletmesi gibi hem yüzeyde, hem de madenin kazılması nedeniyle yüzeyin hemen altında oluşan habitatı ve ekosistemi bütünüyle tahrip edecek bir faaliyete izin verilmesi kabul edilebilir değil. Hatay gibi Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik bakımından en özel alanlarından birisinde, zaten az sayıda bulunan korunan alanları açık maden işletmesi gibi ekosistemi bütünüyle tahrip eden faaliyetlerle kaybedersek gelecek nesillere bırakabileceğimiz bir doğa mirası kalmayacak. Akdeniz Bölgesinde karacanın barındığı en önemli korunan alan olan bu bölge sadece ilimiz biyoçeşitliliği için değil, ülkemizin açısından da çok önemli. Bu alanda ve yakın çevresinde çizgili sırtlan, ayı, kurt, yaban kedisi, alacasansar, kuyruksüren, yaban keçisi gibi pek çok nadir memeli türü barınıyor, pek çok endemik bitki türü bulunuyor. Bölge ayrıca kelebek türleri, geyik böcekleri gibi önemli omurgasız gruplarına da ev sahipliği yapıyor. Bu nedenlerle bu projeden biran önce vazgeçilmeli.”