‘Koskoca İBB’de muhatap bulamıyoruz!’

İBB iştiraki olan İSPER AŞ’de çalışarak meslek hastalığına yakalanan ve sağlık durumuna uygun iş olmadığı gerekçesiyle işten çıkarılanlar oturma eylemi başlattı. İşçilerden Bahadır Öcalan Aydınlık’a konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çalışanları Derneği (İBBÇ-DER) üyeleri, sağlık sorunları gerekçesiyle işten çıkartılan mesai arkadaşları Bahadır Öcalan’a destek vermek için, İBB’nin Saraçhane’de bulunan binasının önünde oturma eylemi yaptı. İBB binası karşısındaki 50. Yıl Parkı'nda toplanan dernek üyeleri, mesai arkadaşları Bahadır Öcalan'ın işe iade edilmesini ve sağlık durumuna uygun bir iş verilmesini istediler. Eylemciler “İşimi yapmak için sağlığımı kaybettim, şimdi sağlığım yüzünden işimi kaybettim” pankartı açtılar. İBBÇ-DER Başkanı Ali Rıza İlhan, yaptığı açıklamada, belediyenin işçileri ve sorunları görmezden gelen bir tavır içerisinde olduğunu söyledi. Altı yıldır İBB bünyesinde ağır çalışma koşulları nedeniyle iş hastalığına yakalandığını söyleyen işçi Bahadır Öcalan mağduriyetini Aydınlık’a anlattı. Öcalan, “Ağır çalışma koşulları yüzünden sağlığımı kaybettim, şimdi de işten atıyorlar. Tazminat istemiyorum, yeteneklerime, kabiliyetime uygun bir iş verilmesini istiyorum” dedi.

‘NİTELİKLERİME UYGUN BİR İŞ OLMADIĞINI SÖYLEDİLER’

Su sayacı okuma işçisi Bahadır Öcalan yaşadığı problemi şu ifadelerle anlattı: “2016 yılından beri İSKİ sayaç okuma bölümünde çalışıyorum. O günlerden başlayan büyük bir iş yükü vardı. Sürekli eleman eksikliği vardı. Abone artışı da elde bulunan personeller arasında paylaştırılıyordu. Normalde günde 400 sayaç okumamamız gerekirken, biz 550-600 sayaç okuyorduk. Herkesin üzerinde 150-200 kadar iş yükü vardı. Herkesin işi de aynı olamayabiliyor. Kimi insanlar bloglarda çalışırken, benim gibi insanlar da gecekonduların olduğu, asansörsüz binaların olduğu yerlerde çalışıyor. O yüzden bunun dejenerasyonu farklı zamanlarda meydana geliyor. Şu an benim gibi zor çalışma programı içerisinde olan arkadaşlarımda da eklemsel meslek hastalıkları meydana geldi. Bana menisküs, bir kemik sivrilmesi ve kemik iliği ödemi teşhisi konuldu. Merdiven inip çıkmasını ve eğilip kalkmasını gerektirmeyecek işlerde çalıştırılmama karar verildi. Meslek hastalımın teşhisi konulduktan sonra ben yine de mesleğe devam ettim. Bana başka bir iş teklifi yapılmadı. Bu hukuksuz bir süreçti ama işimden olmamak için çalışmaya 10-12 ay devam ettim. Sonra pandemi sürecinde ücretsiz izin hakkımın olduğunu ve meslek hastalığım olduğunu beyan ederek beni ve 14 kişiyi iki ay ücretsiz izine çıkarttılar. Daha sonra işime döndüm ve bir ay çalıştıktan sonra niteliklerime uygun bir iş olmadığını söylediler ve iş haddimi feshettiler. Bu durumu hukuksuz buluyorum çünkü İstanbul’da benim niteliklerime uygun bir işin olduğunu düşünüyorum. On binlerce çalışanı olan bir kurumun iş bulamama gibi bir savunma yapması bana hiç etik gelmedi.”

“Ben ücretsiz izin burada hukuksuz kullanıldığını düşünüyorum. Çünkü ücretsiz izin fabrikaların üretiminin azalmasından kaynaklanan durumdan dolayı faydalanması için yapıldı. Ama İSPER bizi ücretsiz izine çıkartırken herhangi bir iş azalması yoktu. Bu genelgeyi hukuksal biz zemine nasıl dayadılar bilmiyorum.”

‘TAZMİNAT İSTEMİYORUM, İŞ İSTİYORUM’

“Henüz tazminat filan almadım. Bununla ilgili de bir şey daha söylenmedi. Sanırım işe dönüş davası açmamı bekliyorlar. Şu anda da tüm hukuki işlemleri başlattım. Benim talebim zaten tazminat değil. Ben yeteneklerime, kabiliyetime uygun bir iş verilmesini istiyorum. İçimizde tazminatını isteyen arkadaşlarımız da var ama onlarda ileri yaşlarda oldukları için bunları tercih ediyorlar. Ben tazminat istemiyorum, iş istiyorum. Genel olarak tüm meslek hastalığı olan arkadaşlarımıza 'Temizlik işi yapar mısınız?' dediler. Niteliklerime uygun bir iş olursa yaparım dedim ama temizlikten daha iyisini de yapabilirim dedim. Bunun geçiştirmek için bir teklif olduğunu düşünüyorum. Benim için önemli olan tek şey işsiz kalmamak. Bizi böyle peyderpey çıkarttılar. Bu konuda herhangi bir şekilde ses çıkartmasaydık muhtemelen bu ay sonunda 4 kişi daha çıkartılacaktı.”

‘RAPORUNUZU GÖSTERMEZSENİZ İŞİNİZDEN OLMAZSINIZ’

"Şu an çıkartılmayı bekleyen 10 kişi daha var. Hatta üç kişi de sırf işten çıkarılmaktan koktuğu için iş hastalığı raporunu iptal etti. Olumsuz sağlık koşullarını görmezden geldiler, üstünü çizdiler. Bu da ayrı bir suç ama İSPER AŞ bunu kurumsal olarak talep etmediği için bir karşılığı yok. İşverenin 'Raporunuzu göstermezseniz işinizden olmazsınız' dediğini duydukları için arkadaşlarımız raporunu iptal etti. Arkadaşlarımız hasta bir şekilde çalışıyorlar. Ama şu an 10 kişi hiçbir iş yapmadan çıkartılmayı bekliyor.”

‘MUHATAP BULAMIYORUZ’

“Ben bu konuda İmamoğlu’nun duyarlı olmasını istiyorum. Çünkü kamu kaynaklarını kullanıyorlar. Burada tazminat ödemek onlar için bir ekonomik yük olmadığı için bunu kullanıyorlar. Yöneticilerden derdimizi anlatacak muhatap bulamıyoruz.”

‘EYLEME BAŞLAYINCA İŞTEN ATMALARI DURDURDULAR’

İBBÇ-DER Başkanı Ali Rıza İlhan, belediyenin işçileri ve sorunları görmezden gelen bir tavır içerisinde olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “İşçilerin en büyük sorunlarından biri güvencesizlik ve iş yükü. Normalde üç kişinin yapması gereken işi bir kişi yapıyordu. Az personel daha fazla iş anlayışıyla çalışan bir sistem. Bu nedenle arkadaşlarımızın birçoğu sakatlandı. Sakatlanıp cesur olanları doktora başvurdu ve devletin tam teşekküllü hastanesinden heyet raporu aldı. Bu, arkadaşlarımızın daha uygun pozisyonlarda çalıştırılacağına dair meslek hastalıkları mahkemesinin verdiği bir rapor. Bu rapordan sonra arkadaşlarımız belirli bir dönem çalıştırıldı. Bu raporu alan arkadaşlar pandemi nedeniyle ücretsiz izine çıkartıldı. Bunlardan dördünün de 30 Temmuz’da işlerine son verildi. Diğer arkadaşları da izinleri bitmesine müteakip çıkartacağız dediler. Fakat biz eyleme başlayınca işten atmaları durdurdular. Bu dört arkadaşımızın da işe iadeleri talebiyle belediyenin önündeyiz. Sadece İSKİ’nin olduğu iştirakten sadece dört kişi çıkartıldı. Diğerlerinden de bu konudan ne kadar işçi çıkartıldı bilmiyoruz.”

İBBÇ-DER yöneticileri tarafından konuya ilişkin İBB tarafından herhangi bir yanıt verilmediği öğrenildi.

Sonraki Haber