Kovid kalp için gripten 7 kat daha riskli

Enfeksiyon hastalıklarının kalp krizini tetiklediği biliniyor. Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Necla Özer, Kovid-19’un bu açıdan çok daha riskli olduğunu söyledi. Özer, koronavirüs ve grip aşılarının ihmal edilmemesini önerdi

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necla Özer, uluslararası çalışmaların, Kovid-19 aşılarının kalp krizi riskini artırmadığını gösterdiğini belirterek, "Kalp krizleri, Kovid-19 enfeksiyonu ve pandemi sebebiyle arttı. Grip ile kıyasladığımızda Kovid-19 geçirenlerde kalp krizi riskinin 7 kat fazla olduğu görüldü." dedi.

Sigara kullanımı, obezite, kolesterol yüksekliği, tansiyon gibi risk faktörlerinin yanında enfeksiyonların da kalp krizlerini tetikleyebildiğine dikkat çeken Özer, "Örneğin, influenza (grip) enfeksiyonunun pik yaptığı dönemlerde kalp krizlerinin daha fazla olduğunu biliyoruz. Pandemi olmasa bile enfeksiyonların pik yaptığı dönemler kalp krizleri açısından da bir risk faktörüdür." diye konuştu.

SALGIN TETİKLEDİ

Necla Özer, akciğer ve beyinde pıhtı oluşmasının da kalp krizine yol açabildiğini, tüm bunların birbiriyle ilişkili olduğunu belirtti. Salgında evde uzun süre hareketsiz kalmak, sağlıksız beslenme, kaygı, depresyon gibi nedenler de kalp krizlerini tetikledi. Bununla ilgili İsveç ve Danimarka'da çok sayıda hastayla çalışmaların yürütüldüğünü, oranların artmasında enfeksiyon harici farklı mekanizmaların da rol aldığını belirten Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kovid-19 aslında vücudumuzun her yerinde olan 'endotel' dediğimiz hücreleri bile etkileyen yaygın bir enflamasyona neden oluyor. Buna bir 'yangı' durumu diyebiliriz. Yani enfeksiyondan bağımsız olarak vücudumuzun bu enfeksiyona karşı geliştirdiği kendi mekanizmalarımız da kalp krizi riskini artırdı."

AŞI DEĞİL HASTALIK RİSK

Prof. Dr. Özer, "mRNA başta olmak üzere Kovid-19 aşılarının kalp krizine neden olduğu" yönünde son dönemde sosyal medyada yer alan bazı iddiaları da değerlendirdi. Fransa'da geçen yıl, 75 yaş üzerinde Kovid-19 aşısı olan kişilerle yürütülen çalışmada, aşıların kalp krizi riskini artırmadığının gösterildiğini dile getiren Özer, benzer sonuçların elde edildiği çalışmaların ABD ve İsrail'de de yürütüldüğünü aktardı. En son, Güney Kore'de yapılan geniş kapsamlı çalışmada da, Kovid-19 geçiren aşılı ve aşısız kişilerde kalp krizi, pulmoner emboli ve inme riski oranları incelenmiş, Kovid-19 geçiren tam aşılı hastalarda, daha ileri yaşta ve yüksek riskli olmalarına rağmen, aşısız olanlara göre kalp krizi ve inmenin daha az geliştiği gösterilmişti.

Prof. Dr. Özer, hastalığın yayılma riskinin artacağı sonbahar döneminden önce yüksek riskli gruplar başta olmak üzere herkese zamanı gelen hatırlatma dozlarını olma önerisinde bulundu. Kovid-19 aşısıyla birlikte influenza aşısının da ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Özer, "İnfluenzayı pandemi döneminde maske takılması gibi nedenlerle çok görmedik. Fakat şu anda maskeye dikkat edilmediği için influenza da artıyor. Dolayısıyla influenza aşısını da olmak gerekir." dedi.

EGZERSİZ VE BESLENME

Prof. Dr. Necla Özer, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmenin, kalp krizi riskini azaltmadaki önemine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bilinen bir kalp hastalığı olan ve Kovid-19 geçiren kişilerin kardiyoloji doktorlarına muhakkak görünmelerinde fayda var. Diğer kişiler açısından da 'uzun Kovid' sendromu olarak adlandırılan, hastalık sırasında hiçbir şikayeti olmasa bile sonrasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi şikayetleri olan hastaları görüyoruz. Kovid-19 sonrası göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi şikayetleri devam eden hastaların mutlaka bir kardiyoloğa görünmesinde fayda var."

Sonraki Haber