Köyler plan bekliyor

Depremden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tavsiye ettiği yatay mimari ve konutlaşma ise köy hayatı ile kolayca gerçekleştirilebilir. Ancak köylerde yeniden hayat kurmak, yeni bina yapmak için bürokraside bir tıkanıklık yaşanıyor.

Deprem ile birlikte büyükşehirlerdeki yapı stoku ve yeni yerleşim tarzı yeniden gündeme geldi.

Öncelikle 30 büyükşehir statüsünde olan vilayetimizde, ilçe belediyeleri kırsal mahalleler (köy) yeni imar planları hazırlayamadı. Dolayısıyla bu alanlarda vatandaşın kolayca, kendi arsasına yapabileceği mesken imalatları bıçak gibi kesildi. Nüfusu 750 bin altında olan normal vilayetlerde ise Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2021 yılında çıkarttığı köy sınırları yönetmeliği, yerel teşkilatlar tarafından köy yeni sınırları oluşturulmadığı için uygulamaya alınamadı.

Kahramanmaraş depremlerinden sonra 11 ilde yüz binlerce konutun kullanılamaz hale gelmesi ve Kuzey Marmara Fay Hattında meydana gelebilecek depremde İstanbul, Kocaeli ve Bursa gibi 3 büyük metropolün tehdit altında olması, köylerdeki 2-3 katlı binaların inşaatını yeniden gündeme getirdi. Şehir plancıları, mimarlar ve inşaat mühendisleri, ivedilikle köy içi yerleşimin planlı ve pratik bir şekilde harekete geçirilmesi konusunda hemfikirler. Şehir plancıları, büyükşehire bağlı ilçe belediyelerinde tereddüt oluşturan zeytinlik, tarım alanı, mera gibi yerlerde inşaat yapılamaması gibi tereddütlerin bakanlığın genel bir yaklaşımı ile köy içi imar planı çalışmasında engel olmaktan net bir şekilde çıkartılmasını istiyorlar. 2021 yılında çıkartılan köy sınırları yönetmeliğinde, köyün cami, muhtarlık gibi merkezi hizmet alanları merkez kabul edilerek 300 metre yarı çapında oluşturulacak köy mücavir alanı sınırlarının Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüklerince fiziken oluşturulması isteniyor.

"KÖYE DÖNÜŞ CAZİP HALE GETİRİLMELİ"

Bursa'da faaliyet gösteren Sözüneri Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Sözüneri, büyükşehirlerde sanayi göçü sebebiyle yaşanan çarpık ve çürük yapılaşmanın, köylerde yapılacak kaliteli yatay mimariye uygun binalarla kısa sürede dönüştürülmeye başlanabileceğini söyledi. Birçok ilçe belediyesinin zeytinlik, mera gibi plan notundaki engeller sebebiyle köy içi imar planlarını oluşturamadıklarına da dikkat çeken Hasan Sözüneri, "Bu unsurların durumu hızlıca netleştirilecek bir yönetmelikten sonra şehir plancıları saha taraması ile kısa sürede yeni imar planlarını 2-3 katlı binalardan oluşturabilirler. Şehrin yakınında, ancak yatay mimariye uygun birçok alan metropol şehirlerde mevcuttur. Ayrıca bu köy içindeki değerli tarım topraklarının yine aynı köyde değerlendirilmesi, köyde su ve elektrik fiyatlarının maliyetine verilmesi, uzun bir süre emlak vergisinden muaf olmaları gibi cazip düzenlemelerle, köylerde yaşamaya teşvik sağlanmalıdır. Yol, elektrik, doğalgaz şebekesi gibi altyapı yatırımları için köy içi alanlar öncelik verilmelidir" dedi.

BÜYÜKŞEHİRLERDE YAŞAYANLARIN ÇOĞUNUN KÖYDE YERİ VAR

Türkiye'de büyükşehirlerde yaşayanların büyük kısmının Anadolu'da bir köyde evi, arsası, tarlası olması da bu hızlı dönüşümde sağlam bir gerekçe teşkil ediyor. Yeni açılan yollar ve köprüler vasıtası ile birçok metropolden, köylere ulaşma süreleri de azaldı. İstanbul'dan 3 saatte Çanakkale, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Düzce, Sakarya, Bolu gibi Anadolu vilayetlerine ulaşmak mümkün hale geldi. Bu şehirlerdeki düzenlemeler, emekli, tarım üretimine katılabilecek nüfusun sağlam binalarda, yeni köy evlerinde ikamet etmelerine de destek olabilecek. Devletin gençlere yönelik evini yapmak üzere oluşturacağı arsalar ve yeni evlerde metropollerin etrafında gelişen şehirlere ağırlık verilerek hızlıca yapılabilir.

Sonraki Haber