Ücretler eriyor kredi kartı patlıyor
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu verilerine göre takipteki kredi kartı borçları mayısta yıllık bazda yüzde 212 arttı. Bu durumu tüketicilere sorduk: 'İnsanların geliri düştü. Kartlar, temel ihtiyaçlarda kullanılıyor. Vatandaş yemeden içmeden mi kessin?'
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) verilerine göre takipteki bireysel kredi kartı borçları mayısta yıllık bazda yüzde 212 arttı. Takibe düşen ihtiyaç kredilerindeki artış da yüzde 50 oldu.
Geçen yılın Mayıs ayında 8 milyar 834 milyon lira olan takipteki bireysel kredi kartı borcu, söz konusu 212,9’luk artışla 27 milyar 641 milyon liraya ulaştı. 24 milyar 138 milyon lira olan takipteki ihtiyaç kredisi borcu ise yılda yüzde 50,49 artarak 36 milyar 326 milyon liraya çıktı. Kredi kartları azami faiz ve gecikme faizi oranlarının yüzde 4,25 ve 4,55’e çıkarılmasıyla birlikte de kredi kartı borçlanma maliyeti arttı. Bir yıllık süreçte toplam kredi kartı borcu da yüzde 101 yükseldi.
TEMEL İHTİYAÇLARDA KULLANILIYOR
Kredi kartı borçlarının artmasının ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kredi kartı kullanımı ile ilgili geçmişte yaptığı bir konuşma gündem oldu. Şimşek, kredi kartına taksit uygulamasını bir türlü anlayamadığını, ailelerin ayaklarını yorganına göre uzatması gerektiğini dile getirmişti. Şimşek ayrıca, yıllarca Batı’da yaşadığını ve dünyanın başka bir ülkesinde, kredi kartına taksit uygulamasının olmadığını belirtmişti.
Sosyal medyadaki vatandaşlar ise Şimşek’in konuşmalarına karşın, kredi kartlarını market ve temel ihtiyaçlarda kullandıklarını vurguladı. Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) da araştırmasında kredi kartı harcamalarının yüzde 60’ının marketlerde yapıldığını ortaya koymuştu. Ekonomi yönetimi ise kredi kartı kullanımının önüne geçmek için azami faiz ve gecikme faizi oranlarında zam yapmayı denedi.
‘TÜKETİCİLERE SINIRSIZ LİMİTLE ALIŞTIRILDI’
Kredi kartı borçlarındaki artışı ve Bakan Şimşek’in sözlerini Aydınlık’a değerlendiren Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Ergün Kılıç da borçlanlanmayla alışverişin önüne geçmek için dar vatandaşlara gereksinimlerini karşılamaya yetecek gelir sağlanması gerektiğini kaydetti. Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
“Tüketiciler kredi kartına zorunlu olarak bağımlı hale geldi. Kredi kartları sınırsız limitle tüketicilere alıştırıldı. Bağımlı hale gelen tüketicilerde, bu harcamalar ödenmiyormuş gibi bir algı oluştu. Ne zaman farkına varıldı? Asgari ödemelerin faiz oranındaki yükseklik ve tüketicilerin borçları ödeme güçlüğü çekmesiyle birlikte durum anlaşılmaya başlandı.
“Tüketicilerin satın alma davranışlarında bir bozukluk oluştu. Kredi kartlarıyla alışveriş ciddi anlamda arttı çünkü tüketiciler nakite ulaşmada sıkıntılı. Örneğin emekliler; yüksek emekli maaşı alanlar varken 10 bin lira aylık alanlar da var. Dolaylı vergilerdeki artışlar da tüketicinin alım gücünü aşağılara çekti. Tüketiciler de çaresizlikten dolayı kredi kartını kullanıma yöneldi. Geliri, gereksinimleri karşılamaya yetmedi.”
YEMEDEN İÇMEDEN Mİ KESİLECEK?
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de hane halkı harcamalarında ilk sırayı yüzde 23,9 ile konut ve kira harcamaları, ikinci sırayı da yüzde 21,9 ile ulaştırma alıyor. Bu duruma işaret ederek “Özellikle kirayı düşündüğünüz zaman hane halkı harcamasında çok büyük tutar kapsıyor.” diyen THD Başkanı Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Son dönemde ulaşıma harcanan miktar da arttı. E peki vatandaş, gelirini ev kirası ve ulaşıma harcayınca nereden kısacak? Yemesinden içmesinden kesecek. Çünkü kirayı, ulaşımı kredi kartıyla ödeyemiyor.
“Gelirden ve giderden sınıfsal bir analiz yaparak ciddi önlemler alınması gerekiyor. Sadece gıda yardımları veya sosyal yardımlar değil. İnsan onuruna yaraşır bir iş ve gereksinimleri karşılamaya yetecek bir gelir sağlanması gerekiyor.”