Kübra Par'a Çin eleştirisi: 'Sizin propaganda dediğiniz tarihi bir zafer hikayesi'
Aydınlık Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Akkoç, Habertürk yazarı Kübra Par'ın bugün yayımlanan 'Böyle milli bağımsızlık olur mu Doğu Perinçek?' başlıklı yazısına yanıt verdi.
Aydınlık Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Akkoç'un, Habertürk yazarı Kübra Par'ın bugün yayımlanan 'Böyle milli bağımsızlık olur mu Doğu Perinçek?' başlıklı yazısına verdiği yanıt şu şekilde:
"Değerli Kübra Par;
11 Temmuz 2020 tarihinde, Aydınlık Gazetesi’yle beraber, “Çin Salgına Karşı Küresel İşbirliğine Çağırıyor” başlıklı özel eki yayınladık. Çin Halk Cumhuriyeti’nin koronavirüse karşı verdiği büyük mücadele sanırsam Türk basınında ilk defa bu kadar ayrıntılı, kapsamlı ve tabi doğru bilgilere dayanarak ele alındı.
Aydınlık Gazetesi’nin elinizdeki özel ekinde, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kamuoyu ile paylaştığı ‘Kovid 19’la Mücadele’ konulu belgenin geniş bir özetini yayınladık. ‘Beyaz Kitap’ adı verilen ve çok sayıda verinin paylaşıldığı bu belgede, Çin’in salgınla mücadele pratiğinin tüm yönleri ayrıntısıyla anlatılıyor. Beyaz Kitap bir yönüyle kapsamlı bir rapor niteliğinde. Son altı ayda Çin’de yaşananlara ilişkin yanıtlanmamış soru bırakmıyor. Öte yandan Çin uzmanı ve tıpçı dostlarımızın da makalelerine yer verdik özel ekimizde. Salgına karşı küresel işbirliği politikalarından, aşıyla ilgili çalışmalara kadar, tüm toplumun nasıl seferber edildiğine ve gönüllü ordusunun nasıl kurulduğuna, “önce insan” ilkesinin nasıl uygulandığına, bilimsel yöntemlerin nasıl esas alındığına, sağlık kurumlarının çalışma tarzlarına, ekonomik tedbirlerin nasıl alındığına, teknolojinin nasıl kullanıldığına, Türkiye ve Çin’in nasıl işbirliği yaptığına dair hemen her konu okurlarımızın dikkatine sunuldu.
1.5 milyarlık nüfusuna rağmen, ölüm vakalarını 4 binlerde tutan ve neredeyse “eski normale” dönmüş olan bir ülkeden söz ediyoruz. Bu gerçek sizi hiç şaşkınlığa uğratmıyor mu? Yoksa siz de mi “bu rakamlar yalan” diyenlerdensiniz?
Size özel olarak gönderdiğimiz ek sanırım elinize geçti ki, bugünkü yazınızda ekin içeriği hakkında “propaganda” yorumunda bulunmuşsunuz. (Bu arada “Aydınlık Dergisi” diye bir yayın yok. Hakkında yazı kaleme aldığınız ve sizin dergi diye nitelediğiniz yayın, günlük gazetenin yanında bir gün verilen özel bir ektir. Belki de yazım esnasında sehven olmuştur.) Kanaatimi en başta söyleyeyim; size propaganda olarak gelen aslında Çin Halk Cumhuriyeti’nin tarihî zafer hikayesi. Ve bunu sadece biz söylemiyoruz! Dünya Sağlık Örgütü’nün Genel Müdürü, anlı şanlı bilim insanları, dünyanın en saygın bilim dergileri, Batı’nın en büyük üniversiteleri vs. Çin’in salgın döneminde aldığı tedbirlerden, uyguladığı yöntemlerden hayranlıkla söz ediyorlar.
Aslında elinizin altındaki ekte bununla ilgili örnekler mevcut ama bir tanesini burada sizinle doğrudan paylaşayım. Dünyaca ünlü bilim dergisi İngiliz The Lancet’in Genel Yayın Yönetmeni Dr. Richard Horton, geçen aylarda kaleme aldığı yazısında şöyle diyor:
“Salgınla mücadelenin muazzam zor koşullarında, ilk önemli bulgularını yabancı bir dilde yazmak ve binlerce kilometre ötedeki bir tıp dergisinde yayınlamak için zaman ayırdılar. Bu bilim insanlarına teşekkür ediyoruz.”
Biz yıllardır yazıyoruz, anlatıyoruz… Bugün artık dünya nüfusunun önemli bir bölümü bu fikirleri yüksek sesle ifade ediyor: Çin Halk Cumhuriyeti insanlığın ufkunu açıyor. Tüm dünyanın motor gücü haline gelen ekonomik modeli, bu yıl ülke içinde yoksulluğu ortadan kaldıracak toplumsal sistemiyle, bilim alanında çığır açan atılımları, yaratılan teknolojik gelişmeler sayesinde vatandaşlarına çağ atlatan uygulamalarıyla Çin Halk Cumhuriyeti, geleceğe daha güvenle bakmamızı da sağlıyor. Biz de bu pratikten ilham alıyoruz, çok yakından takip ediyoruz.
Kübra hanım, biz her gelişmeye Türkiye’den bakıyoruz. Türkiye’nin çıkarlarını esas alıyoruz. Belki biliyorsunuz, yıllardır Türkiye-Çin dostluğunu geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Dil ve mesafe engellerini aşarak, iki halkın ve ülkenin birbirini daha iyi tanımasını sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü iki ülke arasındaki güçlü bir ilişki, Türkiye’nin daha bağımsız bir ülke olmasına, daha güçlü bir ekonomiye sahip olmasına katkı sağlar. Emin olun bu durum, sizin iddia ettiğiniz gibi Türkiye’nin bağımsızlığına zarar vermez. Bu dediğiniz hangi durumda olur biliyor musunuz? Siyasal ve ekonomik açıdan herhangi bir ülkeye taviz verirseniz bağımsızlığınıza gölge düşmüş olur. Bu durumun da konumuzla alakası yok.
Size tavsiyem, Türkiye’de ve dünyada Çin Halk Cumhuriyeti’ni örnek gösteren ve övgülere yer veren yayınlara alışın, çünkü Asya Çağı’na girmiş bulunuyoruz. Günümüzün bu gerçeklerini gün geçtikçe daha fazla duyacaksınız. Avrasya coğrafyasında yer alan; başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Hindistan, İran, Vietnam, Türk Cumhuriyetleri ve diğer gelişmekte olan ülkeler, dünya tarihinin akışını belirleyecek.
Son olarak; yanlış bulduğunuz veya doğru olmadığını düşündüğünüz bir cümle veya konu varsa, bunu ayrıca size açıklamak isterim. Neredeyse bir kitap boyutundaki (40 sayfa) özel ekimizi detaylı incelemenizi rica ediyorum. Görüşmek dileğiyle."