Kuklaların iplerini tutanların oyunlarını bozacağız

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Amerika'ya işaret ederek, 'kuklaların değil onların iplerini ellerinde tutanların oyunlarını bozacak stratejiler'le yol aldıklarını söyledi. Erdoğan, Meclis'in 'küresel eğilimler'e değil milletine bağlı olduğunu belirtti

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Dönem 6’ncı Yasama Yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin “kuklaların değil onların iplerini ellerinde tutanların oyunlarını bozacak” stratejilerle hareket ettiğini söyledi. İstanbul’da bir grup yabancı iktisatçıyla görüşmeler yaptıklarına da değinen Erdoğan, Amerika’nın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunu kaldırma kararını “kabul etmediklerini” bildirdi. Adaların silahlandırılmasının “müttefiklikle bağdaşmadığını” söyledi.

İSTİKLAL MÜCADELESİ SÜRÜYOR

Erdoğan özetle şöyle konuştu:
Türkiye’nin istiklal ve istikbal davası, çağlar ötesine uzanan kutlu bir mücadelenin adıdır. Bugün de, sınırlarımızın içinde ve ötesinde aynı mücadeleyi vermeyi sürdürüyoruz. Dünyanın ve bölgemizin, gerçekten tarihi günler yaşadığı, asırlık dengelerin kökünden sarsıldığı, siyasi, ekonomik ve askeri güç merkezlerinin yeniden oluştuğu bir dönemde seçimleri yapacağız. Son çeyrek asrın en iddialı demokrasi ve kalkınma programlarının ahdi altyapısını kurmuş bir Türkiye Büyük Millet Meclisi var. Şimdi karşımızda, darbecilere direnerek milli iradenin üstünlüğünü hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tescillemiş bir Meclis var. Şimdi karşımızda, her türlü tehdide rağmen temsilcisi olduğu milletin hakkını, hukukunu, menfaatlerini cansiperane şekilde koruyan bir Meclis var. Şimdi karşımızda, küresel eğilimlerin aksine milletiyle bağlarını en güçlü şekilde sürdüren bir Meclis var. Meclisimizin ve milletvekillerimizin zaman zaman maruz kaldıkları iftira derecesine varan saldırıların bir sebebi de, işte bu tablodur. Türkiye’yi ısrarla müstemleke muamelesine maruz bırakmak, siyasi ve ekonomik olarak peykleri konumunda görmek isteyenler, Meclis’imizin bu onurlu duruşundan da rahatsızdır.

TERÖR SINIRLARIMIZIN İÇİNDE BİTTİ

Uzun yıllar boyunca ülkemiz gündeminin bir numaralı sorunu hep terör meselesiydi. Yaptığımız operasyonlar, aldığımız tedbirler, izlediğimiz çok yönlü diplomasiyle, terör örgütlerini sınırlarımız içinde bitirirken, sınırlarımız dışında da adeta felç ederek, yeni bir güvenlik ve huzur iklimi oluşturduk. Bu gerçeği, elini vicdanına koyan hiç kimse inkâr edemez. Teröristlerin giriştikleri tek tük eylem teşebbüsleri, inşallah bu hainlerin son çırpınışlarıdır. Güvenlik güçlerimizle, askerimizle ve istihbarat teşkilatımızla teröristlerin her an ensesindeyiz.

İSTANBUL'DA YABANCI İKTİSATÇILARLA TOPLANTI

Türkiye Ekonomi Modeline ilişkin yaklaşımlarımızı, dün (önceki gün) İstanbul’da bir grup yabancı iktisatçıyla da enine boyuna değerlendirme imkanı bulduk. Orada da ifade ettiğim gibi, bizim uyguladığımız ekonomi politikası, kesinlikle “akıntıya kürek çekme” gibi akıl dışı bir amaca dayanmıyor. Açık konuşmak gerekirse, ekonomi modelinde tercih değişikliğine durduk yere de gitmedik. Şayet maç sürerken oyunun kurallarını bizim aleyhimize değiştirmeye çalışmasalardı, belki bir müddet daha buna ihtiyaç duymayabilirdik. Fakat, ülkemiz açık bir ekonomik saldırıyla karşı karşıya kalınca, sınırlarımızı korumak için ne yaptıysak, darbelere nasıl karşı çıktıysak, buna da aynı tavrı sergiledik. Küresel gelişmelerin önümüze çıkardığı fırsatları da değerlendirerek, “olanda hayır vardır” anlayışıyla yönümüzü geleceğe çevirdik. Dünyanın ve ülkemizin tecrübelerinden en üst düzeyde istifadeyle, kendi özgün ekonomi modelimizi inşa ettik. Evvela maruz kaldığımız saldırıların önünü kesecek tedbirleri aldık, mekanizmaları oluşturduk, kaynakları bulduk.

OYUN BOZMA STRATEJİSİ

Küresel dalgalanmalar ülkeleri, alışageldiklerimizden farklı yöntem ve üsluplarla yürütülen yeni tür savaşların eşiğine getirmişken, biz kendimizi bu kırılgan süreçten de ayrıştıracağız. Son dönemde karşımıza çıkan kimi bölgesel krizlere de bu anlayışla yaklaşıyor, kuklaların değil onların iplerini ellerinde tutanların oyunlarını bozacak stratejilerle hareket ediyoruz.

AMERİKA'NIN SİLAH AMBARGOSU KARARI

Kıbrıs’ta iki ayrı devlet ve halk vardır. İzolasyon ve ambargolara artık son verilmeli ve Kıbrıs Türkleri’nin hak ettikleri uluslararası tanınma ve meşruiyete dair tüm sözler tutulmalıdır.
Amerika’nın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunu kaldırma kararını kabul etmiyoruz. Ege’deki gayriaskeri statüdeki adaları silahlandıran Yunanistan’ın, bu hususta adeta teşvik edilmesi de, akılla, izanla, müttefiklikle bağdaşmaz. Bölgede tahrik ve gerilim siyaseti gütmek, hiç kimsenin hayrına değildir, olmayacaktır. Biz, 100 yıl sonra Yunanistan’ı kimlerin yeniden üzerimize saldığını çok iyi biliyor, bu şekilde oynanmaya çalışılan oyunun farkında olduğumuzu her fırsatta söylüyoruz. Yunanistan yönetimine, kendini ve halkını felakete sürükleyecek kışkırtmalardan uzak durmasını tavsiye ediyoruz.

YENİDEN ASYA GİRİŞİMİ

Yeniden Asya girişimimize büyük önem veriyoruz. Türk Dünyasıyla olan işbirliğimizi de her alanda ilerletmenin gayretindeyiz. Son zirve toplantısını Demokrasi ve Özgürlükler Adasında yaptığımız Türk Devletleri Teşkilatı’nın küresel ölçekte hak ettiği yeri alması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum.

AİLEYİ GÜÇLENDİRECEK
ADIMLARI DESTEKLEYECEĞİZ

Erdoğan, konuşmasında ailenin önemine de vurgu yaptı: “Milletimizin yapı taşı olan aile kurumumuzu ifsada dönük kasıtlı saldırıların farkındayız. Bu sinsi faaliyetlere karşı, maddi ve manevi tüm boyutlarıyla aile yapımızı korumakta kararlıyız. Aile fıtratını güçlendirmeye yönelik attığımız adımları, önümüzdeki dönemde yeni unsurlarla destekleyeceğiz.”

ŞENTOP: MAVİ VATAN’IN TEK BİR DAMLASINDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, açılış konuşmasında KKTC'nin ve Doğu Akdeniz'in önemine vurgu yaptı. Şentop özetle şöyle konuştu:
“Dünyanın bütün güçleri, özellikle de bölgemizdeki devletler, Türkiye’nin uluslararası hukuka, tarihî ve coğrafî haklarına dayanan taleplerine kayıtsız kalma hatasına düşmemelidir. Aziz milletimizin toprağının tek bir karışından, Mavi Vatan’ın tek bir damlasından vazgeçebileceğini düşünmek, böyle düşünenler için ölümcül ve yıkıcı bir yanlışlık olacaktır. Doğu Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile alakalı gelişmelerde de çok önemli bir döneme giriyoruz. Türkiye, uluslararası hukuk çerçevesinde sahip olduğu bütün hak ve menfaatlerini her zaman ve her yolla korumak ve savunmak konusunda kararlıdır.
“Kıbrıs adasında, iki farklı halk ve iki farklı devlet bulunduğu gerçeğinden hareket eden bir yaklaşımla, Türkiye, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın yaklaşımını desteklemektedir. Adada Türk toplumun varlığını ve haklarını inkar eden Rum yaklaşımının çözümün önündeki en büyük engel olduğunu biliyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz her zaman Kıbrıs davasında siyasi görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak ortak tutum belirlemiştir. Bundan sonra da KKTC yanında durmaya ve haklı davasını desteklemeye devam edecektir.”

Sonraki Haber