Daha çok manav daha çok pazar

‘Ticaret ve Tarım bakanları oturup ciddi bir çalışma yapmalı. Her şey yukarıdan gördükleri gibi değil. Buradan çıkan ürün, pazara markete gelene kadar denetlenmeli. Tabana, sahaya inecekler. Bizleri dinleyecekler, çözümü de sahada bulacaklar.’

Turfanda sebze üretiminin merkezlerinden Antalya’nın Kumluca ilçesi üreticileri, üretim sezonunun sonuna geldi. Seralarda bakım ve yeni sezon hazırlıkları başladı.

Büyükşehirlerin büyük bir kısmının sebze ihtiyacını karşılayan Kumluca’da sebze fiyatları ne durumda? Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, tek tek fiyatları sıraladı, ürünlerin büyükşehirlere gelene kadar artan fiyatların sorumlusunun bulunmasını istedi. Kökçe, ‘Tarım ve Ticaret Bakanı sahaya insin, çözüm burada.’ çağrısı yaptı. Hidayet Kökçe, Kumluca’da sebzenin bahçeden çıkan fiyatlarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Domates 5-15 lira arasında değişiyor. Salatalıkları 5 liradan kapattık. En iyi biber 15 lira, orta boyu 7-8 lira arasında değişiyor. Bayramdan sonra 8’e düştüğü için biberlerin gübre ve ilaçlaması bırakıldı. Şu anda hemen hemen yok gibi ama fiyatlar 10-20 lira arasında değişiyor. Fasulye ise üreticide 20-30 lira arasında.”

‘ŞEYTANI BULMAK LAZIM’

Büyükşehirlerde ise fiyatlar, 4-5 kat fazla. Kökçe bunu da şöyle değerlendirdi:

“Patlıcan bizde 5 lirayken İstanbul’da 50-60 liraydı. Bedavaya üretsek bile büyükşehirlere varıncaya kadar fiyat artıyor. Ürünün buradan çıkış faturası belli, satış rakamları da belli. Bu aradaki şeytanların bulunması gerekiyor. Bu karaborsacı kim? Arada ne oluyor, mutlaka tespit etmek gerekiyor.”

Kökçe, ‘üretimde bir azalma var mı?’ sorumuzu da şöyle yanıtladı:

Üretim var. Tonlarca patlıcan, biber çöpe gitti burada. Alan olmadı, tonlarca ürün elimizde kaldı. Ama siz o patlıcanları, 50-80 lira arası ücret ödeyerek yediniz geçtiğimiz aylarda. Salatalık aylarca hiç para etmedi. 3-5 liraydı, yolduk. Ha bugün para eder ha yarın para eder dedik, etmedi…”

TEK FİDE 55 LİRA

En büyük sorunun zincir marketler olduğunu belirten Kökçe, şöyle devam etti:

“3 harfli marketler piyasaya girdi, istedikleri gibi at koşturuyorlar. Manav ve pazarcı kayboldu. Ağırlık bu marketlerde kaldı. Marketler, bizde fiyat 30 liraysa 10 liraya düşürüyor. 10 liraya da üretici kazanmıyor o zaman da çöpe dökülüyor.”

Kökçe, üreticinin kazanamadığını da belirterek, “Bir tek fidenin 55 olduğu bir yerde nasıl ucuza sebze yenir. Ucuz sebze istiyorsanız birincisi, girdi fiyatlarının düşmesi lazım. Bir dönümün fide maliyeti sadece 125 bin lira, 100 bin lira da tüccar parası, 225 bin lira. Buna 100 bin lira da işçilik ekle, 325 bin lira. Diğer masraflar hariç. Bir dönümde 350 bin lira masraf yapılan yerde ucuz sebze olur mu? Maalesef bizim masa başındakiler sahaya inmediği için bütün suç çiftçinin gibi görünüyor. Çiftçi de artık kazanamadığı için bıktı. 10 yaşla 30 yaş arası tarıma girmiyor, bu büyük bir tehlike.” diye konuştu.

ÇÖZÜM SAHADA

Hidayet Kökçe, yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı:

“Ticaret ve Tarım bakanları oturup konuşmaları lazım. Her şey yukarıdan gördükleri gibi değil. Ticaret Bakanlığı ciddi bir çalışma yapacak. Buradan çıkan ürün, pazara markete gelene kadar denetlenmeli. Etiketleri belirleyecekler. Tabana, sahaya inecekler. Bizleri dinleyecekler, çözümü de sahada bulacaklar.

“Semt pazarları daha fazla açılmalı. Benim pazarcım, manavım 20 liraya aldıysa ertesi gün 30’a verir, diğer gün aldığı fiyata verir. Ama 3 harfliler ucuza vermez. Manav ve pazarların sahaya daha çok hâkim olması gerekiyor. Belediyelere de bu konuda iş düşüyor.

“Hal Yasasıyla ilgili çalışmalar oldu, ertelendi. Karmakarışık bir hale geldi. Komisyoncuyu kaldırmak istediler, komisyoncunun ne olduğunu anlamadılar.”

Sonraki Haber