Kuraklık en çok tarımı etkiliyor

Prof. Dr. Levent Şaylan, belirli bir yerde uzun dönemde normalden daha az yağış görülmesiyle ortaya çıkan kuraklığın meteorolojik, hidrolojik, tarımsal ve sosyo-ekonomik olmak üzere 4 çeşidi olduğunu söyledi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Şaylan, Avrupa'da iklim değişikliği nedeniyle yağışlarda meydana gelecek düşüşün kuraklığa yol açmasıyla tarımsal üretim, sulama ve enerjide sorunlar yaşanabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Levent Şaylan, belirli bir yerde uzun dönemde normalden daha az yağış görülmesiyle ortaya çıkan kuraklığın meteorolojik, hidrolojik, tarımsal ve sosyo-ekonomik olmak üzere 4 çeşidi olduğunu söyledi.

Şaylan, meteorolojik kuraklığın yağışların geçmiş uzun yıllık ortalama değerlerin altına düşmesi, bununla bağlantılı hidrolojik kuraklığın su seviyeleri, tarımsal kuraklığın bitkinin ihtiyaç duyduğu su miktarı ve yağışın zamansal dağılımı, sosyo-ekonomik kuraklığın ise sosyal ve ekonomik etkilerle ilgili olduğunu anlattı.

AKDENİZ EN RİSKLİ BÖLGE

Akdeniz iklim kuşağında artan kuraklığın, Avrupa'da özellikle İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz ve Romanya'da tarım, içme ve kullanma suyu, enerji, nehir taşımacılığı gibi alanları etkisi altına almasının beklendiğini bildiren Şaylan, şöyle devam etti:

"Gelecek için farklı iklim senaryoları var, bunlar iyimser ve kötümser senaryolar. Sıcaklık, yağış ve diğer meteorolojik faktörlerde zamansal ve miktarsal olarak olası değişimler gelecek için modelleniyor. Sıcaklıklardaki artışlar ve yağışlardaki azalmalar, doğal olarak buharlaşmanın artmasına ve kuraklık probleminin ortaya çıkmasına neden oluyor. Kuzeydeki ülkelerin kuraklıktan daha az etkilenmesi bekleniyor ancak bizim de bulunduğumuz Akdeniz, en riskli bölgelerden biri olarak görünüyor ve burası, tarımsal üretimin en fazla yapıldığı yer."

Şaylan, Avrupa'da yüzde 6 civarında olan sulanan alanların gelecekte kuraklık nedeniyle daha da artabileceğini, ayrıca hidroelektrik santrallerindeki üretimde yüzde 10, nükleer santrallerdeki üretimde ise yüzde 1 azalma yaşanmasının beklendiğini kaydetti.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Şaylan, şöyle devam etti: "Dünyada tarımsal üretimde bazı bitkiler var ki bunlar bizim ana besin kaynaklarımız. Genelde buğday, mısır, çeltik, arpa dünyadaki ana ürünler. Avrupa'da karaların yüzde 38'inde tarım yapılıyor. Güney Avrupa hariç sulamada kullandıkları su oranı yüzde 46. Bu Güney Avrupa'da yüzde 80-90'lara çıkıyor. Buradaki yağışlarda meydana gelebilecek azalmalar veya düzensizlikler tarımsal üretimi azaltır."

Kuraklığın etkilerini en aza indirmek için alınabilecek önlemleri sıralayan Şaylan, hem Türkiye'de hem de dünyada tarımda kullanılan su miktarı ve su iletim kayıplarının azaltılması, suyu kullananların iklim değişikliği ile ilgili farkındalığının artırılması ve alınacak önlemler konusunda desteklenmeleri gerektiğini vurguladı.

Sonraki Haber