Küresel kaos teorileri: Bulutlar gökyüzünde değil
İnternet sanıldığından çok daha fiziksel bir ağ... Gökyüzündeki uluslararası uydularla değil, okyanus tabanındaki kablolarla birbirimize bağlıyız. Tüm uluslararası ses, veri, video ve internet trafiğinin yüzde 98'i bu denizaltı kablolardan geçiyor.
Dünyadaki güç dengesinin derinden sarsıldığı çağımızda, küresel güçler arasındaki gerilim de giderek artıyor. Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkeler gelişen ekonomileri ve büyüyen ordularıyla birlikte ABD'nin küresel hakimiyetini tehdit ediyor. Fakat asıl çarpışma, konvansiyel yöntemlerin çok daha ötesinde yaşanıyor. Siber saldırılar, biyolojik salgınlar ve algı yönetimi üzerinden çok sayıda senaryo üretiliyor. Savaş teorileri hep bu ileri teknolojiler üzerinden üretilirken, daha basit ve fiziki yöntemler ise çoğu zaman gözden kaçıyor.
AĞIMIZIN YÜZDE 98'İ DENİZALTINDA
Kablosuz ve bulut bilişim dünyasında, birçok kişi görünmez dalgaların uzaydaki uydular aracılığıyla Dünyamıza ulaştığını düşünüyor. Ama aslında sistem tam olarak böyle çalışmıyor.
Gerçek şu ki, aslında internet sanıldığından çok daha fiziksel bir ağ... Yani gökyüzündeki uluslararası uydularla değil, okyanus tabanındaki kablolarla birbirimize bağlıyız. Ve bu kablolar, kötü niyetli bir girişimde yaşam tarzımızı büyük ölçüde etkileyebilir.
Tüm uluslararası ses, veri, video ve internet trafiğinin yüzde 98'i bu denizaltı kablolardan geçiyor. Basitçe söylemek gerekirse, bunlar sadece uluslararası telekomünikasyon sisteminin bel kemiği değil, aynı zamanda hem uluslararası finansal sistemin hem de dünyanın küresel altyapısının en önemli parçası.
Potansiyel etkinin büyüklüğü, her türlü emtia borsalarında, menkul kıymetlerde ve yatırımlarda gerçekleşen günlük 1 trilyon dolarlık işlem hacmiyle ölçülebilir. Bu denizaltı kabloları söz konusu olduğunda, herhangi bir tahrifat veya yıkım, kısa sürede milyarlarca dolar değerinde ekonomik hasara neden olabilir.
KABLOLAR SAVAŞLARDA İLK HEDEF
Tarih bize korumasız denizaltı kablolarının olumsuz sonuçlarını öğretti. Örneğin, I. Dünya Savaşı sırasında, İngilizler Almanya'nın denizaltı kablolarının çoğunu yok etti ve böylece Almanları her türlü iletişimde kapsamlı şekilde sınırladı. Dünya, Sovyetler Birliği 1959'da Kanada'nın doğu kıyılarındaki kablolarını kestiğinde ise başka bir olaya tanık oldu. Günümüzde, bu hayati altyapının yeniden yok edilerek ekonomi üzerinden şok dalgaları yaratılabileceği konusunda da ciddi bir endişe var.
TERÖR ÖRGÜTLERİ FÜZEDEN VAZGEÇEBİLİR
Dünya çapında kablo döşeme ve onarımı için kullanılan mevcut metodoloji, aşınma, yıpranma ve arızi hasar için iyi çalışıyor olsa da, kasıtlı bir saldırı durumunda net ve sağlam bir müdahale planı bulunmuyor. Bugün milyarlarca dolarlık bütçelere sahip olan terör örgütleri, ileride kaos yaratmak amacıyla füzelerden vazgeçebilir. Denizaltı kablolarının korunmasındaki yetersizlik, küresel bir tehidide dönüşebilir. Oturup üzerinde ciddiyetle çalışmamız gereken bir konu...