Küresel lobiciler faiz artırımı istedi

Döviz kurlarındaki sert dalgalanmanın ardından uluslararası finans kuruluşları harekete geçti. Türkiye ile ilgili raporlar geçen kuruluşların faiz artışı beklentisi dikkatlerden kaçmadı

Kurdaki hareketliliğin ardından Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, bankaların genel müdürleri ile bir araya geldi. Öncesinde konuştuğumuz bazı banka genel müdürleri toplantının içeriğine dair bilgi vermekten kaçındılar. Ancak edindiğimiz bilgilere göre bankalar hızlı kur hareketinin görüldüğü saatlerde spekülatif alım satımlara yönelik gerekli tedbirleri aldı. Bazı özel bankaların ise döviz satışı yaptığı yönünde bilgiler geldi. Türkiye'de salı günü yaşanan kur şoku bütün dünyanın gözlerini buraya çevirmesine neden oldu. Uluslararası basın kuruluşları kur artışının getireceği sonuçlara ilişkin en olumsuz senaryoları haberleştirirken, uluslararası finans kuruluşları da geçtikleri raporlarda dikkat çekici mesajlar verdiler.

'İNDİRİM ALANI KALMADI'

JP Morgan, yayımladığı araştırma raporunda, Türkiye'nin büyümesinin 2022'de yavaşlayacağını ve enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceğini belirtirken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın daha fazla faiz indirimi için çok fazla alanı kalmadığını bildirdi. Yatırım bankası ayrıca, Merkez Bankası’nın daha fazla faiz indirimi için çok fazla alanı kalmadığını da savundu.

Deutsche Bank ise, Merkez Bankası'nın sözlü müdahalesinin kurun istikrara kavuşması için yeterli olmadığını öne sürerek, hükümetin politikalarındaki değişim göz önüne alındığında acil bir faiz artırımı yapılmasının düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.

Türkiye’deki negatif reel faizin iki basamaklı sayılara ulaşabileceğini belirten Deutsche Bank, piyasaların geçen haftaya kadar agresif bir faiz indirimini fiyatladıklarını fakat şu an halihazırda 100 baz puanlık acil bir faiz artırımına göre pozisyonlanmaya başladıklarını bildirdi.

Bloomberg HT'ye konuşan Fitch yetkilileri de TL'deki değer kaybının bankaların kredi profilleriyle ilgili riskleri artırdığını savundular. Kurumun Kıdemli Direktör Erich Arispe, en son yaptıkları not değerlendirmesinde ödemeler dengesi ve makroekonomik istikrar ile ilgili risklere vurgu yaptıklarını hatırlatarak, “Bunların arasında döviz rezervlerinin erimesi ya da beklenenden erken gelen faiz indiriminin yatırımcı güvenini düşürerek bankacılık ve özel sektör üzerindeki baskıyı artırması da yer alıyordu” dedi. Citi ise, dört Türk bankası için 'Al' tavsiyesini 'Nötr' olarak değiştirirken bazı bankaların şu anki fırtınayı atlatmak için daha iyi konumda olduğunu aktardı.

KAPSAMLI PROGRAM İHTİYACI VAR

Dün gazetemizde yayınlanan “Kur üzerinden savaşa girdiler” başlıklı haberimizde yaşanan sürecin iktisadi görüşler arasında da bir çatışma olduğunu not etmiştik. Haberimizde dikkat çektiğimi konulara ilişkin yorum yapan, Külliye ve AK Parti ekonomi çevrelerinde görevli makro iktisatçılar ise özetle şunları söylediler: “Görüşlere büyük oranda katılıyoruz. Ancak burada hükümetin politikalarında eksik bir 'ayak' var, o da verimlilik artışı, katma değer zincirlerindeki yerimiz, yeni teknolojik alanların desteklenmesi, üniversite-sanayi kuruluşları arasında işbirliği ile yeni marka ve ürünlerin yaratılması. Kur-faiz-enflasyon tartışması Türkiye’yi 1980’li yıllardan beri meşgul ediyor. Konu sadece faize indirgenmemeli. Verimilik konusuna da ilgi gösterilmeli. Kısa vadede faiz indirimlerinin yatırımları teşvik etmesi zor görünüyor. Faiz yatırım kararlarının tek belirleyicisi değil.” Babacan-Derviş politikalarının cari açık ve döviz cinsinden borcu artırdığına dikkat çeken iktisatçılar, “Ancak hükümet bu politikalara karşı kapsamlı ve reel ekonomiyi göz önüne alan bir program sunamadı. Hükümet de bu tartışmada sadece tek tarafı tutan ve kapsamlı bir öngörü geliştiremeyen bir taraf olarak görülmemeli.” ifadelerini kullandılar.

ÜRETİME VE İHRACATA DAYALI BÜYÜMEYE DOĞRU

Ünlü&Co'nun piyasa raporunda, dolar/TL'nin çarşamba günü açılıştan itibaren gelen satışlar ile bir önceki günlük rekor yükselişinin yüzde 90’nını geri verdiğine işaret edilerek, “BAE ile Türkiye Merkez Bankaları arasında imzalanan mutabakat, ek SWAP anlaşması yapılacağına yönelik haberler Türk lirasını destekledi. Dolar endeksi ise güçlü ekonomik veriler ve FED kasım ayı toplantı tutanakları ile güçlenmesini sürdürdü. Şükran günü nedeniyle dün ABD piyasalarının kapalı olması, kurda son iki günlük volatilitenin düşmesini sağlayabilir.” denildi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, gelişmeler üzerine paylaştığı mesajda, “Ülkemiz ne kritik virajlar aştı! Dönem dönem çeşitli zorluklar yaşadık ama hepsinin üstesinden geldik. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Günlük piyasa çalkantıları ufkumuzu daraltmasın. Türkiye’ye ve girişimcilerimizin gücüne güvenin.” dedi.

Capital ve Ekonomist dergilerinin çevrimiçi ortamda düzenlediği geleneksel Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuşan şirket yöneticileri ise kurdaki sert hareketlere karşı temkinli mesajlar verdiler.

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye’nin tüketime dayalı büyümeden üretime ve ihracata dayalı büyümeye doğru dönüşüm içinde olduğunu belirtirken, Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü de, “2022 hala belirsizliklerle dolu. İthalat ve ihracat nedeniyle lojistik maliyetleri bizi çok etkiliyor. Kurun yüksekliği değil de istikrarlı olması yeterli olur.” mesajı verdi.

SANAYİCİLERİN TEPKİLERİ

Doğan Holding’in CEO’su Çağlar Göğüş ise “Biz 2022’nin ikinci 6 ayında hammadde fiyatlarının stabilize olacağını, volatilitenin de düşeceğini, turizmin de normale döneceğiniz düşünüyoruz. Piyasadaki gelişmeleri takip ediyoruz. Kısa vadeli riskler, kısa pozisyon açıkları, fonlama konularına çok dikkat ediyoruz. Ama biz Türkiye’nin potansiyeline çok inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. Limak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir de, “Tüm üretim sürecindeki malzemelerde yüksek fiyatlar mevcutken iş gücünde de fiyatlamalar yükseldi ve yeniden düzenlenmeli. Bu konuda tüm dünya baskı altında.” diye konuştu.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meclis toplantısında konuşan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır ise, “Döviz piyasası bir günde rekor üstüne rekor kırarken faizler yüzde 20’nin üstüne çıkmışken hiçbir yetkilinin bu yangının nasıl söndürüleceğine dair bir açıklama dahi yapmamış olması, bizleri fazlasıyla endişelendirmektedir. Yetkililerimizden bir an önce ekonomik gerçeklere ve bilgiye dayalı önlemleri uygulamaya koymalarını beklemekteyiz” diye konuştu

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz de, “Son dönemde döviz kurlarındaki hızlı yükselişlerden kaynaklı risk ve belirsizliklerin giderek artması, ham madde konusunda sıkıntı çeken sanayicimizi daha zorlu bir sürecin içine sürüklüyor” dedi.

Sonraki Haber