Kürtçe dalkavukları

Kürtçe anadilde eğitim mümkün değil derken Kürtleri aşağılamış veya dışlamış olmuyoruz. Kürtçe eğitim talebinin Kürt halkına karşı işlenen bir cinayet olduğunu bildirmekle Vatan Partisi bu görevi yapmaktadır.

Halaylarından, ağıtlarına, bütün örflerine ve adetlerine kadar doğduğum günden beri Kürt halkının içindeyim, parçasıyım. Nenelerim Türkçe bilmezler. Onlarla Kürtçe konuşuruz. Kürtçe dalkavukluğuna Kürtlerin içinden, Kürtçe havzasından karşı çıkmanın anlamlı olduğunu düşünüyorum.

Güneydoğuda günün modası halinde kullanılan bir siyaset var, anadilde eğitim. Şu parti, bu parti fark etmiyor. Bir curcuna, bir yaygara. Bitmez tükenmez, usandırıcı ve bıktırıcı bir dalkavukluk. Vatan Partisi dışında Türkiye’nin birliği konusunda duyarlı olan güçler de sus pus.

DALKAVUKLARIN HİLEBAZ YÖNTEMLERİ

Tarihten bu yana bazı hilebaz yöntemler vardır, ilkeler ve düsturlar etrafında niyetlerini ele vermezler; içlerinde suikast ve ihanet volkanları saklarlar. Kürtçe dalkavuklarının da bu yola başvurdukları görülüyor. Temel bir insan hakkı olan anadilde eğitim hakkını öyle niyetlerin maskesi halinde, hainane emeller için kullanıyorlar ki tarihteki hilebazlar bu dalkavukları görse parmaklarını ısırırlar. Bu dalkavukları bulup delilleriyle yüzlerine karşı söylemek ve yere vurmak lazımdır. Yoksa hülyalarla, vesveselerle, entrikalarla, kışkırtmalarla ortalığı ateşe vermek için en mukkaddes gayeler bile bu gibilerin elinde birer kuru çıradır.

Kürtçe eğitim talebi Kürt halkına karşı işlenen bir cinayettir. Aynı zamanda Kürt sorununu
ABD silahıyla çözmeye kalkmaktır. Aydınlık, 25 Temmuz 2019.

DALKAVUK DAMGASI

Konu, anadilde eğitim. Kürtçe dalkavukları daha başından konuyu öyle sulandırıyorlar, öyle iddialar ortaya atıyorlar ki anadilde eğitimin iç yüzünü anlatmaya çalışanlara derhal Kürtçe ve Kürt düşmanı damgası yapıştırıyorlar. Biz onların damgasından korkarak kem küm edenlerden değiliz.

Ortak dil ulusumuzun temel harcıdır. Kürtçe eğitim talebi Kürt kökenli yurttaşlarımızı kuruluşuna asli unsur olarak katıldıkları Türkiye Cumhuriyeti’nde ikinci sınıf vatandaş olmaya iter. Türk de biziz Kürt de biziz hepimiz Türk milletiyiz. Biz özümüzde karakterini taşıdığımız Kürtlerin mutluluğu, huzuru ve geleceği açısından Kürtçenin eğitim dili olarak ortaya atılmasına karşı çıkıyoruz.

BULANIK SUDA AVA ÇIKAN DALKAVUK

Ayrıca dil tartışması, hele o dilin kamu hayatına doğrudan yansıtılması gibi hayati bir meseleyse bilimsel ele alınmalıdır. Ancak kışkırtıcıların bilimsel olmakla, hukukla ve insan haklarıyla lafın ötesinde bir ilişkileri yoktur. Onlar yalan ve aldatma konusunda hünerliler. Öyle ucube yalanlarla başlıyorlar ki dalkavuk olduklarını daha en baştan belli ediyorlar. Bulanık sularda balık avlamak daha kolay olsa gerek ilk kurdukları cümle: “Kürtçe yasaklı bir dildir.” Bunun bir yalan olduğunu bilmem izaha gerek var mı? Kürtçenin kullanılması, Kürtçe şarkı-müzik- edebiyatı yayını yapılması, Kürtçenin geliştirilmesi, etnik dilini öğrenmek isteyen insanların bu dili devlet okullarında öğrenebilmesi, üniversitelerin Kürtçe hakkında araştırma çabalarının içinde olması yasaldır ve serbesttir. Ortada hiçbir yasak yoktur. Hatta halkımız, bu meseleyi daha güzel halletmiştir. Edirne’den Artvin’e kadar düğünlerde derneklerde Kürt havası vurulur; insanlarımız içten gelerek ve duyarak, birbirinin koluna girer, omuz omuza coşkuyla halaya durur. Kürtçe türküler, uzun havalar, halaylar, govendler hepsi bizimdir.

DALKAVUK PLATFORMU

Bu gerçeklere rağmen Amed Emek ve Demokrasi Platformu, 21 Şubat’ta Dağkapı Meydanı’nda açıklama yapıyor. Açıklamada HDP ve Deva Partisi de var. Söyledikleri şu: “Ülkemizde özellikle anadili Kürtçe, Arapça, Lazca, Ermenice, Hemşince, Çeçence, Süryanice ve benzeri olan çocuklar, dillerini unutmakta ve öğrenememekteler. Böyle bir iklimde 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü kutlamaktayız. Yasaklanan bu diller herkesten çok çocukları etkilemektedir.” Dalkavuklar aynı zamanda kuyruklu yalancıdır. Halka yalan söylemek, halkı kandırmak en ağır ahlaksızlıktır. Kuyruklu yalancılar ve dalkavuklar en büyük Kürt düşmanıdır.

ÖLEN DİLLERE SUNİ TENEFFÜS

DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen konuşuyor: “Anadilin engellenmesi kültürel jenosittir.” Bakın hele, Ermeni Soykırımı yalanlarından sonra kültürel soykırım yalanlarıyla da mücadele edeceğiz anlaşılan. Ülsen, devam ediyor: “Türkiye’de konuşulan ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan Ubik, Trabzon ve Kapadokya Yunancası neredeyse yok olmuş durumdadır.” Acaba Yunanistan’da bu Yunanca lehçeleri bilen var mı? Artık kimsenin konuşmadığı Yunancanın lehçelerine bile anadilde eğitim talebi var bu yakarışta. Ölen dili ne yapalım anadilde eğitim hakkıyla yaşatalım. Anadilde eğitim hakkını suni teneffüse çeviren şu cahilane tavra bakar mısınız? Ülsen devam ediyor, “Yine bu rapora göre (UNESCO raporundan bahsediyor.) Adigece, Abhazca, Habar, Çerkes dilleri ve Kürtçe’nin Zazaki lehçesi de kırılgan diller katagorisinde yer almaktadır.” Bu dilleri ne yapalım onlara da anadilde eğitim hakkı verelim. Kırılgan dilde eğitim olur mu? Kullanılmayan, kırılgan ve ölen dillere eğitim hakkı istemek insanların nitelikli eğitim alma haklarına göz dikmektir.

DALKAVUKLARIN MERKEZİ

PKK günlerdir anadilde eğitim propagandası yapıyor. Sorumluluk duygusu olmayan, tuzu kuru, hayatında Kürt halkı ve Türkiye için hiçbir şey yapmayan bir takım solcular ve ortaçağlılar Kürt Milliyetçiliğine dalkavukluk yapıyor. Kürt sorunun özgürlükler açısından esas olarak çözüldüğü, PKK’nın ezildiği, Diyarbakır annelerinin HDP’nin kapsına kilit vurduğu ve birlik ihtiyacının yakıcı olarak öne çıktığı bir ortamda, “anadilde eğitim” sloganının emperyalist amaçlarla kullanıldığı açıkça görülmektedir. “Kürtçe eğitim” vb. kampanyalar ABD tarafından planlanıyor. Batı güdümlü Kürt ayrılıkçılığı, Ortaçağlı Kürtçüler, AB’ci Deva Partisi, ABD’nin stratejik derinlik uzmanı Davutoğlu ve onların NGO’ları CHP desteğiyle Türkiye’de iç yıkıcılığı kışkırtmak için bu talebi yükseltiyor.

KÜRTLERİN ANADİL TALEBİ YOK

Yoksa bu talepte Kürt halkının bir arzusu, yararı ve geleceği yoktur. Diyarbakır’ın meydanlarında, sokaklarındayız, köylüleriyle, esnaflarıyla, üreticileriyleyiz. Hiçbirinin böyle bir isteği yok. Hepsinin talepleri, Türk milletinin Edirne’den Kars’a ortak talepleridir.

ANADİL ANAMIZIN NENEMİZİN DİLİ DEĞİL

Anadil anamızın memesinden emdiğimiz dil değildir. Başka deyişle anadil, bir insanın ırksal kökenindeki dil değil, en iyi bildiği ve toplum hayatının her alanında en iyi konumda olmasını sağlayan dildir. Türkiye’de Kürtlerin büyük çoğunluğunun en iyi bildiği dil, Kürtçe veya Zazaca veya bu dillerin çeşitli lehçeleri değil, Türkçedir. Kürt yurttaşlarımızın refahı, mutluluğu ve gelişmeleri, her yurttaşın en iyi bildiği, ortak dilimiz Türkçeyi daha iyi öğrenmelerine, daha iyi eğitilmelerine ve eşitliğin her alanda gerçekleştirilmesi için gerekli imkânların devletçe sağlanmasına bağlıdır.

TÜRKÇE KÜRTLERİN DE ANADİLİ

Türkçe, yabancı dil değildir. Türkçe, Kürtlerin de anadilidir. Kürtçe anadilde eğitim talebi zoraki ayırma misyonuna bağlanmış durumdadır. PKK dalkavuklarının Kürtlükle, Kürt'ün yararıyla en ufak bir ilgisi yoktur. Böyle "solcuya", böyle "ilericiye" Biden kurban, CIA kurban!

Kürtlerin içinden çıkan büyük aydın ve düşün insanlarının da çalışma hayatında, ekonomide, ticarette, siyasette, kültürde vb. Türkçe konuşarak ve yazarak yaşamakta, etkili olabilmekte, kendilerini geliştirebilmekte ve halkımızın geleceğine katkıda bulunmakta olduğunu görüyoruz.

DALKAVUKLARIN SİNSİ YOLLARI

Günlük basit hayat, Kürtçenin şu veya bu lehçesiyle yürütülebilir. Ancak Kürtçe öğretim sisteminin getirilmesi, hem mümkün değildir hem de Kürt yurttaşlarımızın gelişmelerine hizmet etmez. Kürtçe dalkavukları taleplerinin esas kısmını gizleyip, Kürtçenin günlük basit hayatta kulanılmasındaki manileri kaldırmak için anadilde eğitim istediklerini söylemektedirler. Oysa anaokulundan, üniversite sonuna kadar Kürtçe eğitim yaygarası yapmaktadırlar. Dalkavukların dolambaçlı ve sinsi yolları milleti aldatmaya yetmeyecektir.

ANADİL DAYATMASI İŞLEVSİZDİR

Kürtçenin çeşitli lehçelerinin devlet okullarında öğretilmesinin, iş ve kamu hayatında bir karşılığı, uygulama kabiliyeti ve işlevi yoktur. Çünkü Kürtçe öğretim için, önce bütün Kürt yurttaşlarımızın bildiği ortak bir Kürt dilinin yaratılması gerekir. Bir “ortak Kürtçe” kabul edilse bile bu Kürtlerimizin çoğunluğu açısından, anadil olmayacağı gibi, işlevsel de olmayacaktır. Çünkü Kürtçenin herhangi bir lehçesiyle iş hayatına katılmak, kamu hizmetinden yararlanmak ve kamu görevi yapmak, bugün için de yarın için de mümkün değil. Bu yüzden seçmeli Kürtçe derslerine bile talep yoktur. Almanya'da açılan eğitim dili olarak Kürtçeyi benimseyen okullara kimsenin gitmediğini PKK gazeteleri yana yakıla yazmaktadır. Türkiye'de bu şekilde açılan okulların da boş kaldığını görmüştük. Kürtçe eğitim bir zorlamadır.

KÜRTÇE BİLİM DİLİ DEĞİL

Diğer yandan nedenleri başka bir konu ama Kürtçe bir ev dili haline gelmiştir. Bu gerçeği görmemiz lazım. Kürt’ü kendi yerelliğine hatta kendi evine sıkıştırmak isteyen anadilde eğitim ister. Dalkavukluk uğruna gerçeklere ihanet edemeyiz. Diyarbakır başta olmak üzere bütün güneydoğuda insanlarımız hiçbir zorlama olmaksızın esas olarak Türkçe ile günlük hayatlarını sürdürmektedir.

Dalkavukların dolduruşuna gelmeyiz. Hayatın dışında “insan hakları” safsatalarına kanmamız mümkün değil. Başımızı döndürmenize, bizi makaraya almanıza izin vermeyiz. Kürtler olarak Kürtçenin bir bilim dili, eğitim dili olmadığının farkındayız. Türkçe ile bilim yapmaktan, eğitim almaktan gocunmuyoruz.

MASA BAŞINDA BİLİM DİLİ OLUŞMAZ

Kürtçe bir eğitim, bilim ve kültür dili olarak çağdaş ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte değildir. Tıp, mühendislik, hukuk, ekonomi öğretimini Kürtçe yapmak için yeterli kaynak ve birikim tarihin içinde yoktur. Bugün de birileri masa başında, sözlüklere bakarak bu birikimi yapay şekilde oluşturamaz. Oluştururum diyenin kaçan treni koşarak yakalamaya çalışan bir insandan farkı yoktur. Bu da bütün dil bilimcilerin kabul edeceği gibi gülünçtür. Dillerin bilim dili olması için o dille yüzlerce yıl bilim yapılması gerekir. Türkçe bu anlamda bütün ihtiyaçlarımıza yanıt veriyor. Sırtında yumurta küfesi olanlar bu gerçeği görür.

DÜRÜSTLÜK ve VİCDAN GÖREVİ

Kürtçe anadilde eğitim mümkün değil derken Kürtleri aşağılamış veya dışlamış olmuyoruz. Dünyanın bütün halklarının dürüst ve vicdanlı önderlere ihtiyacı vardır. Kürtçe eğitim talebinin Kürt halkına karşı işlenen bir cinayet olduğunu bildirmekle Vatan Partisi bu görevi yapmaktadır. Ayrıca, Vatan Partisi’nin ilköğretimden üniversite sonuna kadar bağımsızlıkçı, halkçı, aydınlanmacı, devrimci, parasız Türkçe eğitim ve öğretim programı milleti kucaklayacak, geleceği yaratacaktır.

DALKAVUKLUK KURBANI OLMAYIN

PKK dalkavuklarına sesleniyorum: Yıkılmış, çökmüş tarihlerin içinde dolaştık. Bunların mezar taşlarını okuduk. Hepsinde "dalkavukluk kurbanı" levhasını gördük. Dalkavukluktan vazgeçin. Kürtçe anadilde eğitim, uygulanması Kürtler açısından yıkım getirecek, dahası uygulama imkanı olmayan bilim dışı bir taleptir. Milletimiz Kürtçe dalkavuklarına aldanmayacak kadar çelik bir vicdana ve bilince sahiptir.

Sonraki Haber