‘Kutadgu Bilig’in medeniyetini Avrasya’da kuracağız’

Türkiye, Azerbaycan ve KKTC'den temsilciler Hocalı Katliamı kurbanlarını ve depremde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı kardeşlik konferansında andı. Türk gençliğini temsil eden TGB Başkanı, 'Yeni bir uygarlığı beraber inşa edeceğiz. Kardeşlerimiz ne katliamlarda ne felaketlerde can vermeyecekler.' dedi

Hocalı Katliamının 31. yıl dönümünde İstanbul'da “Karabağ’dan Anadolu’ya: Gençlerin İstanbul Forumu” başlıklı konferans düzenlendi. Türkiye-Azerbaycan kardeşlik konferansında Türk gençliğini Türkiye Gençlik Birliği (TGB) temsil etti. Hocalı Katliamında hayatını kaybedenlerle birlikte 6 Şubat’ta depremde yitirdiğimiz yurttaşlarımız da anıldı.

‘İKİ MİLLETİN ACILARI BİRDİR’

Konferansta protokol katılımcılarının konuşmaları sonrasında medya paneli ve gençlik paneli düzenlendi. Protokol konuşmacıları arasında Azerbaycan İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdi Zada, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu Başkanı Adalet Turan, Yeni Çağ Medya Grubu Başkanı Agil Alesger, Azerbaycan Gençler Fonu Yetkilisi Mübariz Gadirov vardı. Konferansta Türk gençliğini de TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin temsil etti.

Kayahan Çetin, konuşmasında kaybettiğimiz vatandaşlarımızı anarken, iki devletin acılarının birbirine karıştığını, ancak bu acılardan kuvvet aldığını söyledi. Çetin şunları söyledi: “Kardeş Azerbaycan milletine yönelik gerçekleşen, tarihe kaydedilmiş en büyük utanç ve insani felaketlerden Hocalı Katliamının acısı, Türk milletinin yaşadığı asrın felaketi Kahramanmaraş depreminin acılarına karışmıştır. Acılarımız birbirine karışmıştır, türkülerimiz karışmıştır, hüznümüz ve sevincimiz karışmıştır ama en önemlisi direncimiz ve azmimiz birbirimizden kuvvet almaktadır. Yaşadığımız büyük depremin acılarını kuvvete çevireceğiz. Depremin ilk gününden beri kardeş can Azerbaycan’ın hiçbir spekülasyon yapmadan, çıkarsız kardeşlik ve dostluk elini sırtımızda hissettik. Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin en destansı sayfalarından birini yine beraber yazdık.”

Kayahan Çetin

‘KARABAĞ AZERBAYCAN’DIR’

“Hocalı’nın acısını yaşadığımız, Azerbaycan topraklarının işgal altına düştüğü Karabağ sorununu Batı bir kördüğüme çevirmişti. Her türlü hukuk ayaklar altına alınmış, Ermenistan’ın bozuk statükosu hakim kılınmıştı. Batı’nın Karabağ’daki kördüğümünü kesip atacak kılıcı da Türkiye ve Azerbaycan beraber kınından çıkardı. Azerbaycan-Türkiye ve Rusya olarak aslında tüm bölgemizde, Batı Asya’da barışın sağlanmasında ve krizlerin çözümünde model olacak bir işbirliğini ortaya koyduk. Sorunları büyüten, çözülmez bir düğüm haline getiren, halkları birbirine düşüren ABD emperyalizminin yarattığı krizleri bölge devletlerinin işbirliğiyle çözdük, vatanımız Karabağ’ı işgalcinin elinden savaşarak kurtardık. Karabağ’da, Hocalı’da kaybettiğimiz insanlarımızın acısından bir direnç çıkardık, 'Karabağ Azerbaycan’dır' kararlılığına işledik ve zaferimizin ateşi yaptık.”

'ASYA KALESİNİN KAPISI BİZE EMANET'

Türkiye ile Azerbaycan’ın Avrasya devletleri arasında büyük bir atılıma öncülük ettiğini söyleyen TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin şöyle devam etti: “Şimdi bu büyük felaketin yaralarını hep beraber sarıp, yapacağımız büyük işler var. Asya kalesinin kapısı bize emanet. Ufuktan doğan yeni dünyanın kurucuları olacağız. Emperyalizmin, hegemonyacılığın, bölücülüğün, birbirine düşürülen ve kırdırılan milletlerin değil; bağımsız milli devletlerin paylaşımcı, kamucu, eşit, üreten ve insancıl uygarlığının öncülerinden olacağız. Bu uygarlık Avrasya uygarlığıdır ve Türkiye ve Azerbaycan Avrasya’nın büyük atılımının öncüleridir.”

Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig eserinden örnekler veren Çetin, şu ifadeleri kullandı: “Ortak büyüğümüz Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig’inde söylediği gibi: ‘Doğan herkes ölmeye, yükselen herkes düşmeye mahkumdur. Her yokuşun bir inişi, her tepenin bir çukuru, her sevincin bir kederi ve her acıya karşı bir lezzet vardır.’ O zaman bu acılardan sonra önümüzde büyük sevinçler ve bayramlar da iki devlet, tek milletimizi bekliyor demektir. Kutadgu Bilig’in 'kendi yararını arama, halkın yararını düşün' felsefesiyle bir insanlık kalesini, yeni bir uygarlığı beraber inşa etme görevi önümüzdedir. Kutadgu Bilig’in medeniyetini Avrasya’da beraber kuracağız. O zaman kardeşlerimiz ne katliamlarda ne felaketlerde can vermeyecekler. İnsan hayatı ve halkın çıkarı her şeyin üstünde olacak.”

KONSOLOS ZADA: AZMİMİZ FELAKETTEN BÜYÜK

Azerbaycan’ın İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdi Zada, deprem sonrasında Azerbaycan’ın verdiği desteği anlattığı konuşmasında şunları söyledi: “6 Şubat’ta kardeş Türkiye'de meydana gelmiş deprem hepimizin kalbini sarstı. Asrın felaketi olarak bilinen depremden hemen sonra Azerbaycan kardeş Türkiye için seferber oldu. İlham Aliyev’in talimatıyla arama kurtarma ekipleri deprem bölgesine intikal etti. Azerbaycan'ın dört bir yanında depremden etkilenen kardeşleri için yardım kampanyaları başlattı.”

Hocalı Katliamında kaybedilenleri anarak, felaketlere karşı iki devletin kararlılığını vurgulayan Konsolos Zada şu vurguları yaptı: “Bizim azmimiz, kararlılığımız bu felaketten daha büyüktür. Zorlukların üstesinden gelecek ve deprem yaralarını saracağız. Gereken her türlü yardımı yapmaya hazırız. 26 Şubat tarihi Hocalı Katliamı, dünya insanlık tarihinin korkunç tarihidir. Hocalı sadece Azerbaycan'a değil insanlığa karşı işlenmiş bir cinayettir. Bugün bu salonda Hocalı Soykırımı kurbanlarını da anıyoruz.”

‘KARABAĞ’DAN ANADOLU’YA ANADOLU’DAN KIBRIS’A’

Konferansın konuşmacıları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) milletvekili Hasan Küçük de vardı. 2. Karabağ Zaferi’nin KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olması için kapı araladığını söyleyen Küçük, şu ifadeleri kullandı:

“Deprem felaketi sonrasında hepimiz birlik ve beraberlik içinde tek yürek olduk. Bu seferberlik içinde küllerimizden yeniden doğduğumuz gibi bu zorlukları aşacağız. Birlik ve beraberliğe her günden daha fazla ihtiyacımız var. Kendi ortak politikamızı ortaya koyarken iki devletli egemen eşit bir devlet olarak Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye kabul edilmemiz bizim için tarihidir. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Türk milletinin ortak dayanışmasına, birlik ve beraberliğe dünden daha çok ihtiyacımız var. Bizim dayanışmamız Karabağ’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan Kuzey Kıbrıs’adır.”

‘SEVİNCİMİZ VE HÜZNÜMÜZ BİR’

Etkinliğin düzenleyicilerinden Türkiye-Azerbaycan Dernekleri Federasyonu Başkanı Adalet Turan, iki ülkenin üzüntüde ve sevinçte bir arada olduğunu söyledi:

“Yaşadığımız deprem, 10 ilimizi değil tüm Türk cumhuriyetlerini derinden üzmüştür. Bugün, Hocalı Soykırımını unutmayacak, unutturmayacak gençlerin arasındaki birlik ve kardeşlik bağlarının güçlenmesi için toplandık. Türkiye ve Azerbaycan iyi günde de kötü günde de bir arada oldu, bugün de bir aradayız. Yıllardır Hocalı’yı anıyoruz, depremde vefat eden insanlarımız için üzülüyoruz. Karabağ zaferinde, Kıbrıs mücadelesinde birlikte olduğumuz gibi bugün de buradayız. Mücadelede biriz, zaferde biriz. Birlikte güçlü olacağız, bütün felaketleri birlikte göğüsleyeceğiz.”

‘GENÇLERE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR’

Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım da konuşmacılar arasındaydı. Ayrım Türkiye ve Azerbaycan arasındaki birliğin devamı ve ülkelerin gelişmesi için gençlere büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. Aynı zamanda Hocalı Katliamında yaşananları hatırlatarak Karabağ Zaferi’nin bu yaralara merhem olduğunu söyleyen Ayrım “Vatandaşımızın depremde gösterdiği hassasiyet ne kadar büyük bir ulus olduğumuzu tüm dünyaya gösterdi. Büyük bir deprem geçirdik, asrın felaketi deniyor ama Türk milletinin dayanışması sayesinde yaralarımızı en kısa zamanda saracağız.” dedi.

“2. Karabağ Zaferi ile Azerbaycan, sulh yoluyla 30 yıldır almak istediği kendi öz toprağını savaşarak aldı. Sayın Aliyev'in başkanlığında Azerbaycan halkı kenetlendi kendi öz topraklarımızı almak istiyoruz dedi ve aldı.” ifadelerini kullanan Ayrım, şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti devlet başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere 85 milyon ayaktaydı. Azerbaycan’da da binlerce genç yetiştirdik. Bugün Türkiye'de eğitim gören Azerbaycanlı genç sayısı 125 binin üzerinde. Yıllar önce Azerbaycan bağımsızlığını elde ettiğinde büyükelçiliklerimizde genç yoktu bugün her elçiliğimizde gençlerimiz var. Biz savunma sanayinde, sağlıkta, tarımda gücümüzü gençlerle geliştireceğiz.”

Karabağ Savaşı’nın KKTC için de etkilerine değinen Ayrım, “2. Karabağ Zaferi bizim için çok önemli bir zaferdi. Bu zafer, Türk dünyasının uyanmasını sağlamıştır. Bu zafer olmasaydı KKTC'yi Türk Devletleri Teşkilatı'na üye yapamazdık.” diyerek sözlerini tamamladı.

Etkinlik sonunda katılan konuşmacılara plaket takdim edilerek toplu fotoğraf çekildi.

AZERBAYCAN'DA HOCALI KURBANLARI ANILIYOR

Azerbaycan'da Ermenilerin 26 Şubat 1992'de yaptığı Hocalı Katliamı'nın kurbanları unutulmadı.

Azerbaycanlılar, Ermenilerin Hocalı'da katlettiği 613 kişiyi anmak için Bakü'deki Ana Feryadı Anıtı'na akın etti. Ana Feryadı Anıtı'nda ilk önce Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in katılımıyla resmi tören düzenlendi, ardından anıt halkın ziyaretine açıldı. Azerbaycan bayrakları ve posterlerle anıta gelenler, karanfil bıraktı. Katliamdan kurtulmayı başaran Hocalılılar ve hayatını kaybedenlerin yakınları da anıtı ziyaret etti. Şehit yakınları ve vatandaşlardan bazıları dua okurken bazıları da 31 yıl önce yaşanan acı olayı hatırlayarak gözyaşlarını tutamadı.

Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, büyükelçilik çalışanları ve Bakü'deki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de Ana Feryadı Anıtı'nı ziyaret ederek Hocalı Katliamı'nın kurbanlarını andı. Büyükelçi Bağcı, ziyaret sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada 1. Karabağ Savaşı'nda Ermenilerin çok sayıda katliam yaptığını, o dönemde kaybolan 3 bin 860 Azerbaycanlının akıbetinin bugün de belli olmadığını söyledi. Bağcı, "Dünyanın sağır ve dilsiz olduğu katliamlara karşı uluslararası hukuk çalışmamıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı 4 karar da uygulanmamıştır ancak 30 yılın acısı, sızısı ve yurt özlemi 44 günlük vatan muharebesi ile sevince, coşkuya ve zafere dönüşmüştür. Türkiye, Azerbaycan'ın haklı davasında her zaman olduğu gibi bugün de yanındadır ve arkasındadır. Bugün Türkiye ve Azerbaycan, 'Birlikte daha güçlüyüz.' diyerek ilişkilerini en ileri seviyeye taşımıştır." ifadelerini kullandı. BAKÜ – AA

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDAN HOCALI KATLİAMI AÇIKLAMASI

Dışişleri Bakanlığı, Hocalı Katliamı'nın 31. yılına ilişkin, "tarihe kara leke olarak geçen bu insanlık suçunu lanetlediklerini" bildirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 26 Şubat 1992'de Ermenistan silahlı birlikleri tarafından Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde bulunan Hocalı şehrinde 613 masum Azerbaycan vatandaşının katledildiği ve yüzlercesinin yaralandığı anımsatıldı. Binden fazla kişinin Ermenistan güçlerince esir alındığı belirtilen açıklamada,"31 yıl önce Hocalı'da katledilen Azerbaycanlı kardeşlerimizin acısını bugün de yüreğimizde hissediyoruz. Tarihe kara leke olarak geçen bu insanlık suçunu lanetliyoruz. Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Can Azerbaycan halkına taziyelerimizi yineliyoruz." ifadeleri kullanıldı. ANKARA – AA

HOCALI'DA NELER OLDU?

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Azerbaycan'a karşı toprak iddiasında bulunan ve saldırıya geçen Ermeniler, 1991'in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmek için harekete geçti. Aylar süren saldırılarını 25 Şubat 1992'de yoğunlaştıran Ermeniler, üç koldan saldırdı. Sadece işgalle yetinmeyen Ermeniler, sivilleri toplu şekilde katlederek ve esirlere acımasızsa işkence yaparak 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza attı. Daha önce 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı'da savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı kurtuldu, Ermeni güçleri 1275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden hala haber alınamadı. BAKÜ – AA

Sonraki Haber