Kuzey Deniz Yolu 12 ay hizmet verebilir
Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Trutnev, iklim koşulları nedeniyle yılda 9 ay kullanılabilen Kuzey Deniz Yolu'nu 2022 veya 2023'ten itibaren yılın tamamında kullanmayı planladıklarını söyledi.
Mart sonunda Süveyş Kanalı'nda Evergreen şirketine ait Ever Given gemisinin enlemesine sıkışması sonrası alternatif güzergah olarak ön plana çıkan Kuzey Deniz Yolu'nun 12 ay hizmet verebilmesi için Rus Hükümeti'nin çalışmaları devam ediyor.
Rossiya 24 televizyonuna demecinde bu çalışmalardan söz eden Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Trutnev, Kuzey Deniz Yolu'nda şu anda 5 buzkıranın görev yaptığını, 2026'ya doğru bu sayının 9'a çıkacağını belirtti.
2022-2023 yıllarında Kuzey Deniz Yolu'nu yılın tamamında faal hale getireceklerini ve bunun daha uzun güzergaha sahip Süveyş Kanalı'yla rekabet imkanı sunacağını kaydeden Trutnev, “Gerçek rekabetten ancak denizcilik faaliyetleri yılın tamamında yapıldığında ve güzergahın her bölümünde kurtarma, iletişim ve internet sağlanarak güvenli yolculuk temin edildiğinde söz edebiliriz.” dedi.
Trutnev, nisan başındaki açıklamasında Kuzey Deniz Yolu'nu daha cazip hale getirmek için bu rota üzerinden yük taşımacılığını Süveyş Kanalı'na kıyasla daha ucuz yapmaları gerektiğini söylemişti.
Trutnev, “Sanırım tüm dünya, yedek bir seçenek bulunmasının iyi olacağını anladı. Tek bir seçenek var, o da Kuzey Deniz Yolu. Süveyş Kanalı, nakledilen yüklerin miktarı açısından giderek büyüyor ve bu kanal üzerinden yolculuk daha uzun sürüyor.” ifadelerini kullanmıştı.
İLK KEZ 'KIŞ SEFERİ' DÜZENLENDİ
Rosatom ile partneri Sovkomflot, Kuzey Deniz Yolu'nda şubat ayında ilk kez kış mevsiminde ticari gemi seferi düzenlemişti. Çin'in Jiangsu kentinden yola çıkan 'Christophe de Margerie' adlı gemi, '50 Let Pobedy' adlı buzkıranla birlikte Rusya'nın Yamal yarımadasındaki LNG tesisinin bulunduğu Sabetta'ya ulaşmıştı.
TÜRKİYE BÖLGEYE İLGİ GÖSTERMELİ
Kuzey Buz Denizi Türkiye için henüz keşfedilmemiş bir bölge. Fakat burada faaliyet gösterebileceğimiz bir alan mevcut. Kuzey Buz Denizi’ndeki Svalbard (Spitsbergen) Adaları jeostratejik açıdan önemli. Az nüfusu, eşsiz doğası, kutup ayıları, bilimsel araştırma istasyonları, eski kömür ocakları ve hukuki statüsü ile ilgi çekiyor. 63 bin km2 yüzölçümündeki adalar, Belçika ve Hollanda büyüklüğünde. 3 bin kişinin yaşadığı adada Norveçli ve Ruslar en büyük gruplar. Norveç’e bağlı adalar bir vali tarafından yönetiliyor. 400 yıldır farklı ülkelerden insanlar balıkçılılık, balina avcılığı, madencilik, araştırma ve turizm için Svalbard ile ilgilenmişler. Svalbard, uluslararası anlamda herkese serbest, hiçbir kuralı, düzenlemesi ve ihtilafları çözecek mahkemesi bulunmayan bir yerdi. Kömür madenlerinin bulunmasıyla Şubat 1920'de Paris’te imzalanan anlaşma ile Norveç’e bağlandı. Svalbard, Temmuz 1925’den beri Norveç Krallığı'nın parçası.
Norveç’in Svalbard politikası, takımadaları büyük güçlerin çatışmalarından uzak tutmak üzerine kurulu. Bu, Svalbard Antlaşması’na tutarlı şekilde bağlı kalınmasıyla başarıldı. Svalbard Anlaşması, 98 yıldır yürürlükte olan nadir antlaşmalardan biri. Türkiye, geç kalmış olsa da, 45 devletin imzaladığı antlaşmaya taraf olabilir ve taraf devlet vatandaşlarının kazanacağı haklardan yararlanabilir. Böylece, önemli gelişmelerin yaşanacağı Kuzey Kutbu'na olan ilgimizi somut olarak gösterebiliriz. Ayrıca, Antarktika’da olduğu gibi Arktika’da da yer bilimi, iklim değişikliği, kuzey ışıkları, derin deniz akıntıları, deniz kirliliği, bitki ve hayvan türleri, biyolojik çeşitlilik gibi alanlarda bilimsel araştırma istasyonu kurulabilir. Svalbard Üniversitesi’ne lisans ve lisansüstü eğitim için öğrenciler gönderilebilir.
Norveç’in takımadalar ve karasuları üzerinde tam egemenlik hakkı bulunmakla birlikte, antlaşmaya taraf olan devletlerin vatandaşlarına eşit haklar veriliyor. İmza atan devletin vatandaşları; Svalbard takımadalarına, karasularına, fiyortlarına ve limanlarına giriş, adalarda oturma, balıkçılık ve avlanma, denizcilik, madencilik, mal-mülk ile ilgili hakların edinilmesi ve kullanımı hakkı kazanıyor