Kuzeye dönüş başladı! Filistinliler evlerinden vazgeçmiyor
İsrail'in Gazze'ye saldırıları nedeniyle, evlerini terk ederek orta ve güney kesimlere giden Filistinliler kuzeye geri dönmeye başladı. Evlerinden vazgeçmeyen Filistinliler, ters yönde göç ediyor.
İsrail'in, abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzey sakinlerinden güneye doğru gitmelerini isterken "ters yönde bir göç hareketi" görüldü, Filistinliler kuzey bölgelerine geri dönmeye başladı.
İsrail ordusu, birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan ve yaklaşık 1,1 milyon kişiden oluştuğu belirtilen Filistinlilerden bölgenin güneyine geçmelerini istedi.
FİLİSTİNLİLER KUZEY'E GERİ DÖNÜYOR
İsrail'in Filistinlilerden Gazze Şeridi'nin kuzeyini terk etmesini istemesinin üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen, bölge, güney ve orta kesimlere gidenlerin yerlerinden edildikleri evlerine doğru ters bir göç hareketine tanık oluyor.
İsrail'in hava saldırılarından kaçmak için Gazze Şeridi'nin güney ve orta kesimlerine yönelen Filistinliler, dün akşamdan bu yana bölgenin kuzeyindeki kentlere geri dönmeye başladı.
İSRAİL GÜNEY KESİMLERİ DE VURMUŞTU
İsrail güçlerinin şiddetli hava saldırısına rağmen kuzey bölgelerinde gönüllü bir geri dönüş hareketi gözlemleniyor. Bunun, Gazze Şeridi'nin güney ve orta kesimlerine de düzenlenen ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan aralıksız saldırıların ardından gelişen istikrarsız güvenlik koşullarının bir sonucu olarak başladığı belirtiliyor.
Resmi açıklama yapılmasa da İsrail'in güney bölgelerine saldırılarında yaklaşık 150 kişinin hayatını kaybettiği, 300'den fazlasının da yaralandığı tahmin ediliyor.
YAŞAMSAL İHTİYAÇLARI KARŞILAMAK ZORLAŞTI
Kuzey bölgelere yeniden dönülmesinin sebepleri arasında Filistinlilerin güney bölgelerde yaşama dair ihtiyaçlarını bulamaması da yer alıyor.
Saldırılara rağmen evine dönenlerden Nizar Abdulkerim (40), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 kişilik ailesi ile 3 gün önce Han Yunus'a gittiklerini ifade etti.
Ancak İsrail'in buraya sığınanlara da saldırdığını ve bazı kişilerin ölümüne yol açan hava bombardımanı nedeniyle Gazze kentine geri döndüklerini kaydeden Abdulkerim, "Ailemle burada yaşayamadık, evimize dönmeye karar verdik." dedi.
Abdulkerim, yerinden edilenlerin yaşadığı alanların zaten aşırı kalabalık olduğunu, sistemli bir şehir olmaması nedeniyle hizmetin de bulunmadığını söyledi.
EVİMDE ÖLMEYİ TERCİH EDERİM
Filistinli Nizar Abdulkerim, "Yaşamsal hiçbir ihtiyacımız olmaksızın orada yaşamaktansa evimde ölmeyi tercih ederim. Özellikle Gazze Şeridi'nde havaların soğumaya başlamasıyla birlikte çocuklar battaniye ve yatak sıkıntısından dolayı orada uyuyamıyor." diye konuştu.
Abdulkerim, bu nedenle tüm aile üyeleriyle birlikte evine dönmeyi tercih ettiğini, babası ve kardeşlerinin de aileleriyle geri döndüğünü aktardı.
DEYR BELAH'TA SALDIRILAR YOĞUNLAŞTI
Filistinli üç çocuk annesi Samar Abdulgaffur (38) ise İsrail'in "yer değiştirilmesi" çağrısı yaparken "güvenli" olduğunu belirttiği bölgelerden, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'tan geri döndüğünü söyledi.
Deyr Belah'ın geçen günlerde yoğun hava saldırılarına maruz kaldığını, İsrail'in bu saldırılarından sağ kurtulabildiklerini kaydeden Abdulgaffur, "Çocuklarım, yaşadıkları korkunun yanı sıra şahit oldukları olaylar nedeniyle dehşet ve panik içerisindeler. Bazıları geceleri kabus görüyor." dedi.
Abdulgaffur, evine döndüğünü, yerinden edilerek gittikleri yerlerde insanlık dışı koşullar altında yaşamaktansa kendi evlerinin daha iyi olduğunu belirtti. Filistinli kadın, bunların yanı sıra bulabilmek için yerlerinden edildikleri güven hissinden de mahrum olduklarını aktardı.
TEMEL İHTİYAÇLARDAN YOKSUNLAR
Yerlerinden edilerek gittikleri bölgede, yaklaşık 60 metrekarelik evde 50'ye yakın kişinin yaşadığını belirten Abdulgaffur, bunun, su, elektrik, internet ya da yaşamın herhangi bir temel ihtiyacından yoksun olmalarına ek olarak mahremiyetlerinin ve yaşam alanlarının olmadığı anlamına geldiğini ifade etti.
Abdulgaffur, ayrıca Gazze Şeridi'nin genelinde olduğu gibi güney bölgelerinde de gıda stoklarının çok kısıtlı olduğuna da dikkati çekti.
Güneye doğru hareketlilikten önce de bölgenin nüfusunun aşırı kalabalık olduğuna işaret eden Abdulgaffur, zorunlu göçten sonra ise ikamet edenlerin saysının bölgenin kapasitesini aştığını sözlerine ekledi.