Letonya Dışişleri Bakanı'nın açıklaması ciddiye alınmalı mı?

Letonya Dışişleri Bakanı Braže, Ukrayna'nın Batı'dan aldığı silahları Rus topraklarına saldırmak için kullanma ihtimalini dillendirdi. Açıklamanın Ukrayna ziyareti sırasında geldiğine dikkat çeken Kurylev 'Ne Batı ne de Ukrayna, Rus topraklarına yapılacak saldırıların sonuçlarını düşünmüyor' dedi.

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Braže

Rusya Patrice Lumumba Halkların Dostluğu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Teorisi ve Tarihi Bölümü Başkanı Konstantin Kurylev, Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Braže'nin, Ukrayna'nın Batı'dan aldığı silahları Rus topraklarına saldırmak için kullanma ihtimaline ilişkin açıklamasını değerlendirdi. Post-Sovyet Ülkeleri Araştırma Merkezi Direktörü olan, United World International'a, konuşan Kurylev şunları söyledi:

Konstantin Kurylev

SIRADAN BİR KADIN DEĞİL

"Öncelikle açıklamayı kimin yaptığına dikkat edilmelidir. Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Braže bir kariyer diplomattır, Letonya'nın Hollanda ve İngiltere Büyükelçiliğini yapmıştır.

"2020-2023 yılları arasında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in kamu diplomasisinden sorumlu genel sekreter yardımcısıydı. Bu pozisyonda Genel Sekretere kendi yetki alanına giren NATO konularında danışmanlık yapmış, NATO'nun tüm sivil ve askeri organları ve komutanlıkları arasında tüm stratejik iletişim faaliyetlerinin koordinasyonunu denetlemiş ve kamu diplomasisi faaliyetlerini yönetmiştir. Baiba Braže NATO'nun stratejik ve politik mesajlarının diğer ülkelerdeki kanaat önderlerine ve kamuoyuna iletilmesinde kilit bir rol oynamıştır. Bu da söylediklerinin bilinçli olduğunu gösteriyor. Yani bilerek konuştu."

AÇIKLAMANIN AMACI NE?

Kurylev daha sonra bu açıklamanın amaçlarını şöyle belirtti: "İlk olarak, bu açıklama Ukrayna ziyareti sırasında yapıldı ve dolayısıyla Kiev makamlarını desteklemeyi amaçlıyordu. Ne de olsa Ukrayna cephesinde durum çok zor. Rus birlikleri her geçen gün daha fazla yerleşim yerini kontrol altına alıyor ve buraları Ukraynalı nasyonalistlerin elinden kurtarıyor. Bu tür açıklamalar, kolektif Batı'nın Ukrayna'yı desteklemek, halkı neşelendirmek ve silahlı kuvvetlerinin moralini yükseltmek için bir başka girişimi olarak görülebilir. Bu aynı zamanda genel Ukrayna kamuoyu için de geçerlidir; bu tür açıklamalarla Ukrayna'daki seferberliğin yeni aşamalarını meşrulaştırmak kolaylaşıyor.

"Braže'nin sözlerine başka bir açıdan da bakabiliriz. Amerika Birleşik Devletleri şu anda başkanlık seçimlerine hazırlanıyor. Baltık Devletleri ve özellikle Letonya, Washington'un ve Joe Biden'ın mevcut yönetiminin yakın müttefikleri. Bu nedenle, Rusya topraklarını vurmak için Batı silahlarının kullanılabileceğine dair sözler, Amerikan vatandaşlarının gözünde bu silahların Ukrayna'ya aktarılması gerçeğini haklı çıkarmanın yollarından biri. Özellikle de Letonya dahil olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri Rusya'ya karşı en radikalleşmiş ve çatışmaların daha da tırmanmasını isteyen ülkeler olduğu için."

RUS HALKINI KORKUTAMADILAR

Kurylev’e göre, Batılı ülkelerin diğer temsilcileri tarafından yapılan açıklamalar da Kiev'in Rus topraklarını bombalamaya destek verdiği yönündeki söylemin yoğunlaştığını gösteriyor. Kurylev’e göre böyle bir tutum da Rus kamuoyunun gözünü korkutmayı ve onu Rus yetkililere karşı kışkırtmayı amaçlıyor: "Kolektif Batı yıllar boyunca kamuoyumuzu etkilemeye, onu Rus yetkililere karşı kışkırtmaya çalıştı. İlk başta bu amaçla büyük yaptırımlar uygulandı ama işe yaramadı, Rusya'daki durumu değiştirmeyi başaramadılar. Özel Askeri Operasyonun başlamasıyla birlikte Batı, buna karşı çıkan bazı Rus vatandaşlarını kullanmaya çalıştı, ancak bunların sayısı o kadar azdı ki protestoları kışkırtmakta başarısız oldu. Şimdi de halkımız arasında hoşnutsuzluk yaratmak ve onları protestolar için sokaklara dökmek amacıyla Rusya topraklarındaki saldırıları kullanıyorlar. Ancak Rus vatandaşlarının her şeyi doğru anladığını ve provokasyonlara boyun eğmediğini görüyoruz. Aksine, Batılılar ne yaparsa yapsın, Rus toplumunda Özel Askeri Operasyona destek giderek artıyor."

‘BATI SON UKRAYNALIYA KADAR SAVAŞMAYA NİYETLİ’

Konstantin Kurylev sözlerini şöyle tamamladı: "Ne Batı ne de Ukrayna, Rus topraklarına yapılacak saldırıların sonuçlarını düşünmüyor. Batı, Ukrayna'da Rusya'ya karşı 'son Ukraynalıya kadar' savaşı devam ettirmek niyetinde. Burada söz konusu olan Washington'un, dünyanın geri kalanının uyması gereken kuralları belirleyen küresel bir güç olarak rolünü korumasıdır. Bu bağlamda Rusya, ABD için en önemli jeopolitik zorluklardan birini oluşturuyor.

Ukrayna'da meydana gelen olaylar, sahip olunan bilgiye ve içinde bulunulan ana bağlı olarak farklı açılardan değerlendiriliyor. Bazıları için Rusya'nın Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'ni tanıması ve ardından bu cumhuriyetleri özgürleştirmek için yapılan operasyonlar ve Ukrayna'yı askerden arındırmak ve sivilleştirmek için özel bir operasyon başlatılması Ukrayna krizinin aşamalarından biri olarak görülüyor. Bazıları olup bitenleri Rusya'nın NATO ya da AB ile ilişkileri açısından değerlendiriyor. Bazılarına göre ise Ukrayna ve çevresinde yaşananlar Rusya ile ABD arasındaki bir çatışmadır. Mevcut gerçekliğe ilişkin tüm bu yaklaşımlar ve görüşler kabul edilebilir duruyor, ancak daha derine bakarsak, bu olayların ikili ilişkilerin ötesinde- bir alt bölge olarak Bağımsız Devletler Topluluğu'nun (BDT) batı kanadının sınırlarının, Avrupa'nın ve Avrupa-Atlantik'in de ötesinde- bir şeyi temsil ettiğini görürüz.

Öyle görünüyor ki tanık olduğumuz şey, ABD liderliğindeki Kolektif Batı'nın hakimiyetine dayanan modern dünya düzeninin dönüşümünün bir parçasıdır. Ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 'bunun modern tarihte çok önemli, çığır açan bir an olduğunu, çünkü kelimenin en geniş anlamıyla dünya düzeninin neye benzeyeceğine dair 'savaşı' yansıttığını' söylerken haklıydı. Böyle bir savaşta, özellikle Batı kendi konumunu muhafaza etmek için her şeyi göze alabilir. Ukrayna'nın Batı silahlarını kullanmasına izin vermek ve bu doğrultudaki adımlardan bir tanesi."

Sonraki Haber