Lezita’da kreş yok sendika yok! Mutlu Anne Odası var

Sanayi Devrimi’nin başlarında fabrika işçilerinin insanlık dışı çalışma koşullarını romanlarda, filmlerde aramaya gerek yok! 21. yüzyılda Lezita’da fazlası yaşanıyor! Hindistan’dan grev kırıcı işçi getirildi, 10-14 saat çalıştırılıyorlar.

Lezita işçileri 22 gündür grevde. Önceki gün Kemalpaşa’dan kalktılar İzmir merkeze geldiler, bildiri dağıttılar, İzmir halkına gerçekleri anlattılar. Sendikaları yoktu, sendika istediler diye kapının önüne konmuşlardı.

Aynı gün ajanslara bir Lezita haberi düştü:

Lezita kadın işçileri için Mutlu Anne Odası yaptırmıştı! Pembe iki koltuk, üç çiçek ve dört duvar önünde Genel Müdür, Pazarlama Müdürü poz vermişti. Fabrikada yasa gereği açılması gereken kreş hala açılmamıştı, ama boş bir pembe oda açmışlardı! Ortada kadın işçi yoktu, Cumhuriyet Meydanı’nda yürüyor, “İşimizi hakkımızı geri verin!” diye haykırıyorlardı.

SADECE 2 KİŞİ MUTLU

Öz Gıda İş Örgtülenme Dairesi Başkanı Göksel Şengün, Mutlu Anne Odası’na esti gürledi: “Basına yapmadıkları alakasız haberler veriyorlar. Algı peşindeler! Bugün de bir haber geçti ajanslara: Neymiş efendim Mutlu Anne odası açmış. Senin işçilerinin yüzde 70’i kadın! Zaten 50 kadın çalışanın varsa kreş yaptırmak zorundasın. Kreş yok! Zaman içinde yaptıracakmış! Hangi zaman içinde? İçine dört duvarla briket duvar ördü! 1-2 koltuk koymuş, mutlu anne odası! Olsa olsa Lezita patronu Abalıoğlu ailesi ve genel müdür mutludur. Onun haricinde kimse mutlu değil. 2021 yılında iş yerindeki kazada genç bir kızımızın kolu koptu! İlgilenmediler bile. Tazminatını alıp işten çıkartılan tek bir insan yok. Bu şartlarda mutlu insan yoktur. Yaptıkları iş algı! Bir de Genel Müdür mutludur. Yılın 6 ayı yurt dışında. Onun haricinde mutlu olan insan yok!”

LEZİTA’NIN İKİ YÜZÜ

Şengün, ortadaki kepazeliği “Lezita’nın bir anlattığ yüzü var, bir de bizim gördüğümüz yüzü var. Bu yüzü göstermek istiyoruz.” diye özetledi. 2021 yılında başlayan sendika örgütlenmesi sonucunda yaşanan hukuksuzluğu hatırlattı:

“İşveren 2021-2024 arasındaki 3 yılda toplam 100 arkadaşımızı sendikaya üye, önderlik yapıyor diye işten çıkarttı. Son 15 arkadaşımız hariç 85-90 kişinin sendikal hak davalarını kazandığı halde geriye de almadı, tazminatlarını da ödemedi! Tekrar alacak davası açtık, sürüyor. Yetkiye gelince, Bakanlık sendikaya yetki kararı verdi, ancak Lezita işvereni bu yetkiyi de tanımadı. Yapılan hiçbir yasal çağrıya yanıt vermedi. Sendika 7 Mart itibariyle grev kararı aldı, 5 Mart’ta 5 bin kilometre uzaktaki Hindistan’dan 50 işçi getirdi. Onlara apart tuttu, elektrik su parası almıyor, yemeğini veriyor. Hem grev kırıcı olarak işe aldı hem de o insanların açmazından yararlanıp 10-12-14 saat çalıştırıyor. Geçen gün bir iş kazası oldu, bakımcı bir arkadaşımızın ayağına 1,5 ton ağırlığında makine düştü. Hastanede ziyarete gittik, Lezita işvereni 50 kişiyle güvenlik önlemi almış, ziyareti kısıtlıyor! Görüştürmediler. Tam 21 gündür 50-60 jandarma grevci arkadaşların başında! Biz davamızda haklıyız. 2021 yılından beri sendika nedeniyle işten atılanların geri alınmasını ve haklarının verilmesini istiyoruz. 21 yıl da olsa eylemimiz devam edecek.”

UTANMAZLIK DİZ BOYU

Sendika ve işçiler cephesinde olaylar böyle yaşanırken, Genel Müdür Mesut Ergül, basına şu mesajı verdi:

"Çalışan dostu bir anlayışla hareket eden şirketimiz, ailemizin yeni anne olan üyelerinin konforunu ve mutluluğunu ön planda tutarak Mutlu Anne Odası’nı oluşturdu. Artık yeni anne olan çalışanlarımız, iş günlerinde bebeklerine anne sütü sunmanın rahatlığını ve güvencesini yaşayabilecekler. Lezita, çalışanlarının refahını ön planda tutarak, sadece bir iş yeri olmaktan çok daha fazlasını sunmaya devam edecek." Lezita Pazarlama Müdürü Besime Bakiler de boş odadaki fotoğrafında şunları söyledi:

"Lezita'da yönetim kurulundan, yöneticilerimize ve üretime kadar her alanda kadının iş gücü var, kadının sesi, emeği ve yaratıcılığı var. İş hayatında kadın olmak, zorlukları da beraberinde getiriyor. Lezita bünyesinde açtığımız Mutlu Anne Odası, annelerimizin rahatlığını gözetirken, onların hijyenik bir ortamda kolaylıkla süt sağması ve güvenle saklayabilmesi için ev konforunda bir ortam sunuyor."

‘ORAYI DEPO YAPARLAR’

Lezita’da 7 yıldır çalışan 3 çocuk annesi Nimet Yüksekkayalar, Mutlu Anne Odası’nı değerlendirdi: “En başta biz 21 gündür direnişteyiz, dışardayız. Neden mutluyuz? Hakkımızı istediğimiz, direndiğimiz için mutluyuz. Bizim maaşlarımız asgari ücretin altında diye odaya gittiğimizde, ‘sistem yok, erken basmışsın kartını, mola saatini kullanmışsın’… vb. haklı olduğumuzda bile bizi haksız çıkartıyorlardı. Sürekli bir tehdit! İstiyorsan çalış istemiyorsan kapı orda, derlerdi! Ben de bir anneyim, benim de 3 çocuğum var. Ben de onları okutuyorum. Herkes ihtiyacı için çalışıyor. Anne odası yaparak bunları medyaya yayarak ismini yükseltmeye çalışacağına bize kulak versin, işçilerin sesini dinlesin. Desin ki evet bu işçi haklı! Ben de hakkını vereyim, desin. Oraya anne odası yapmakla hiçbir şey olmuyor! Anne Odası yapsalar bile anneler kullanmayacak ki, o oda orada kalacak ve depo gibi kullanılacak! Biz hepimiz bunun farkındayız. Bize anne odası değil, hakkımızı versin. Masaya oturalım bir orta yol bulalım. Biz de çalışalım, üretelim, markayı daha da fazla büyütmeye çalışalım. Ki şimdiye kadar yaptığımız budur. Ters bir şey, bir kötülük yapmadık. Bütün Türkiye duysun! Biz emeğimizin hakkını istiyoruz.”

DAHA ÖNCE ANNE YOKTU ŞİMDİ Mİ ÇIKTI

Derya Ergin, 13 yıllık Lezita işçisi. Mutlu Anne odası haberine gülmedi bile! “Hiç de mutlu değiller” dedi ve şaşırdı: “Daha önce böyle bir şey yoktu, bugün mü çıktı? Daha önce anne yoktu şimdi mi meydana çıktı? Anne olarak olayı sergilemelerine ne gerek vardı? Mutlu insan yok ki, mutlu anne odası olsun! Onlara bir de ayrı oda kurmuşlar, ne gerek var bunlara? Bizim talebimiz sadece mutlu bir şekilde, elbirliğiyle sendikamızı içeri sokup beraber çalışmak.”

Sonraki Haber