Lezita'lı kadınlar: Kazanıncaya kadar beraberiz
Lezita’lı kadınlar, CKD’li kardeşlerini alkışlarla karşıladı, halaylarla uğurladı. Dertler dinlendi. Yıllardır birbirlerini tanıyorlardı, kadın haklarını savunurken bir ve tektiler. Aydınlık yarınlar için kavga devam edecekti. Ta ki memleket, kadınlar ve Lezita işçileri düze çıkıncaya kadar
Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) İzmir şubeleri toplaştı, Lezita’da 55 gündür devam eden grev yerine gitti. Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan, şube başkanları Münevver Güleç, Özlem Göktoğan, Yeşim Bayındır ile yöneticiler İncisel Aytar, Ayşe Çobanoğlu ve 40 kadar CKD’li kadın dün Lezita’daydı. Karşılaşmaları şenlik gibi oldu. Alkışlarla, sloganlarla karşılandılar, kucaklaştılar. Sanki yıllardır bir çatı altında yaşamış, bir ülkü için aynı yolları katetmişlerdi. Ziyaretin 1 Mayıs’tan bir gün öncesine denk gelmesi ayrı bir heyecan dalgası yaratmıştı. Daha önce Aydınlık haberlerini okumuşlar, bir gün önce de Ulusal Kanal ekranlarında Melike Güler Kadan ve Seda Akyüz’ün programında arkadaşlarını görmüşler, yabancı ellerde olmadıklarını bilmişler. 55 gündür kanıtlı...
HER İŞÇİNİN YÜZÜ GÜLÜYOR
Lezita işçileri, selamlaşmadan alkışlardan sonra CKD’li kadınlarla sohbete daldılar. Hele Genel Sekreter Nuriye Kadan’ın avukat olması, karşılarında dillerini anlayan bir hukukçu bulmaları daha da iyi oldu. Nuriye Başkan, Öz Gıda-İş yöneticileri Göksel Şengün, Hüseyin Zorlu, İsmail Uğur, Tufan Acar ile görüşerek son durum hakkında bilgi aldı, ziyaretçi defterine “Sevgili Arkadaşlarım” sözleriyle başlayan destek mesajını yazdı.
İşçilerin yüzleri gülüyor, gözleri parlıyordu. İki hafta önce yaşanan jandarma ile itiş kakış ve 24 saatlik gözaltı, sanki hiç yaşanmamıştı. İşverenin işçiyi jandarma ile karşı karşıya bırakma tertibi boşa çıkmış, işçiler sendikal hakları için mücadeleye devam kararı almışlardı.
İŞVERENİN SON MARİFETİ
Lezita işçisi kararlı, umutlu. Önlerinde çetin bir yol olduğunun bilincindeler ve endişe duymuyorlar. Son olarak iyi haber almışlar, Denizli 2. İş Mahkemesi ihtiyati tedbir kararı almış, Lezita işvereni de itiraz etmişti. Ancak mahkeme itirazı reddetti, ihtiyati tedbirin devamına karar Verdi! İşçiler bu karardan pek memnundu, İşkur’un ‘rutin denetim yaptık’ iddiasının gerçekleşmesi için uğraşıyorlardı.
Grev alanında şenlik, cümbüş sürerken Lezita’ya yeni bir araç geliyor, tavuklar gıdaklıyor… 13 yıllık işçi Derya anlatıyor: Bir seferde, 6 bin tavuk gelir. Saatlerce yerde bekledikleri oluyor. Kimisi mangallar üzerinde bekliyor… hepsini yaşadık. Bu koşullar altında tavuklardan salam sosisler üretiliyor, hijyen önlemleri zaten yetersizken şimdi eksik personelle daha da fenalaşmış. Çünkü 37 Hintli işçi ve onlarca vasıfsız işçi içerde! Ustalar dışarda!
ÇALIŞMA BARIŞI GEREK
- CKD neden burada?
Burada eylem yapan emekçi kardeşlerimize destek olmaya geldik. Buradaki işçilerin yüzde 70’i kadın. Biz de kadın örgütüyüz. Kadınların üretimde olması için mücadele ediyoruz. Kadınların çalışma hayatı içinde olmaları gerek. Aynı zamanda işçilerin en doğal hakkı olan örgütlenme, sendikalaşma hakkı için mücadelelerine destek için burdayız. Kadınlar birlikte mücadele ederlerse kazanamayacakları hiçbir şey yok. Buradaki işçilerde de bu azmi gördük. Elimizden ne geliyorsa bu mücadeleye destek olmaya kararlıyız.
- Mahkemenin tespit ettiği grev kırıcılığının sonucu ne olacak?
İşverene bir çağrı yapmak isteriz. Yasal dayanaktan yoksunlar. Yabancı işçi çalıştırırız, diyorlar ama adı grev kırıcılığı! Türkiye’de üretimin önemini biliyoruz. İşçi işveren arasında barış içinde bir çalışma ortamı olursa üretim devam eder. Grev kırıcılığı ile işveren kazanmaz! İşçilerin haklı taleplerini görmeliler! Barış olursa kazanan Türkiye, işçiler ve işveren olacaktır.
- Buraya gelen başka kadın örgütleri de olmuş. Sizden farkları var mıydı?
İşçi kardeşlerimiz bahsettiler… “Siyasete adamış kişiler geldiler” dediler, sitem ettiler. Bizim amacımız kadın örgütü olarak derdimiz sendikayı kötülemek değil, diye vurguladılar. Herkes bir siyasi partiyi destekleyebilir. Ama burdaki haklı mücadeleyi değil, kendi siyasi görüşlerini propaganda etmek için gelmişler, sitem ettiler. Bizim CKD olarak tek derdimiz ibu haklı mücadelenin sonuna kadar yanında yer almak.
55 GÜNDÜR İNSAN OLDUĞUMU ANLADIM
Aralarında ne hayat hikayeleri var… 15 gün önce 24 saat gözaltında tutulan Şueda, neye uğradığını şaşırmış. Bir diğeri Fatma, “Kusurum bayılmaktı” diye başlıyor anlatmaya gülerek. Çünkü jandarmanın müdahalesi sırasında yere düşen bir arkadaşına yardım etmeye çalışırken panik atak geçirmiş ve bayılmış… Fatmacık uyanır uyanmaz apar topar gözaltına almışlar. 18 kişi bir gece nezarette kalmış. Kadın işçiler bunları gülerek anlatıyor, gelmiş geçmiş…
Konuklarla yakından ilgilenen, koşturan bir başka kadın işçi Derya Ergin. Lezita’da 13 yıllık işçi. 38 yaşında, 2 çocuk ve 1 torun sahibi. İçerde kesimhanedeki koşulları yıllarca yaşamış. Hamam böceklerini, fareleri görmüş, düzeltmeye çalışmış… Yıllarca güneş yüzü görmemiş çünkü sabahın 4’ünde işe gelir, akşam 6’da çıkarmış. “Grev başladıktan sonra yaşadığımı anladım. İnsan değil, hayvan muamelesi var içerde, çok hakkımızı yediler… Güneşin ne zaman doğduğunu gördüm. 55 gündür insan olduğumu anladım. ” diyor.