Libya'da sürece destek

Libya'da Geçici Yönetim Başkanlığı'na Muhammed el-Menfi, Başbakanlığa da Abdulhamid Dibeybe seçildi. Bölgedeki tüm aktörler yeni yönetime destek mesajı verdi.

2018-2019’da Libya’nın Yunanistan Büyükelçisi olan Menfi, Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki mutabakatına karşı beyanat vermediği için Yunanistan tarafından sınır dışı edilmişti. E. Tümgeneral Fahri Erenel, yeni hükümetin Türkiye karşıtı olmadığını belirtti, eski anlaşmaların iptal edilmeyeceğini düşündüğünü söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde İsviçre'de toplanan Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) üyelerinin oylaması sonucunda, 24 Aralık 2021'de yapılması planlanan seçimlere kadar Libya'yı yönetecek geçici yürütme otoritesi belirlendi.

Libya'nın farklı kesimleri ve coğrafi bölgelerini temsil eden 74 üyenin katıldığı oylama sonucunda, Başkanlık Konseyi Başkanlığı'na Muhammed el-Menfi, Başbakanlığa da Abdulhamid Dibeybe seçildi.

BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Temsilcisi Stephanie Williams, oylama öncesi yaptığı konuşmada, geçiş döneminde görev yapacak yeni yürütme otoritesinin adaylarının 24 Aralık'ta ülkeyi seçimlere götürmeyi taahhüt ettiklerini söyledi.

Liste yöntemine göre yapılan oylamada, Menfi ve Dibeybe'nin yanı sıra Başkanlık Konseyi yardımcıları olarak Musa el-Koni ve Abdullah el-Lafi'nin bulunduğu liste, 74 üyeden 39'unun oyunu aldı.

Akile Salih, Fethi Başağa, Usame Cuveyli ile Abdulmecid Seyfunnasr'dan oluşan ve ikinci tura kalan diğer liste ise 34 oyda kaldı. LSDF üyelerinden biri oy kullanmadı.

LSDF'nin belirlediği liste yöntemine göre, dört listenin yarıştığı ilk turda kazanmak için oyların yüzde 60'ını almak gerekiyordu. Ancak birinci turda listelerden hiçbiri bu oyu yakalayamadığı için en yüksek oyu alan iki liste ikinci tura kalmıştı. İkinci turda salt çoğunluk seçimi kazanmak için yeterli sayıldı.

YENİ BAŞKAN MENFİ KİM?

Libya'nın doğusunu temsil etmek adına seçimlere katılan ve geçici yönetimin başkanlığına seçilen Muhammed el-Menfi, 1976 yılında Tobruk'ta doğdu.

Le Havre Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü'nde 2007'de yüksek lisans, 2011'de doktora eğitimini tamamlayan Menfi, Kaddafi devrildikten sonra kurulan yasama organı Libya Milli Genel Kongresi'nde üyelik yaptı. Menfi'nin Libya'da 2015 sonrasında kurulan Libya Devlet Yüksek Konseyi'nde ise üyelik görevi devam ediyor.

Muhammed el-Menfi, Aralık 2018-Aralık 2019 döneminde Libya’nın Yunanistan Büyükelçisi olarak görev yaptı. Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019'da imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair mutabakat muhtırasına karşı beyanat vermesi istenen Menfi, bu talebi reddettiği için Yunanistan tarafından sınır dışı edilmesiyle gündeme geldi.

BAŞBAKAN DİBEYBE KİMDİR?

Misrata kentinde 1958'de dünyaya gelen Dibeybe, ülke içinde nüfuzlu bir iş insanı sayılıyor.

Dibeybe'nin ülkenin batısındaki aşiretlerin desteğini aldığı ve Libya Başmüftülüğü'ne yakın olduğu aktarılıyor.

Libya'nın en büyük inşaat firması olarak tanımlan Libya Yatırım ve Geliştirme Holding Şirketi'nin (LIDCO) 2006'dan bugüne başkanlığını yürüten Dibeybe, Libya'nın önde gelen futbol kulübü Etihad'ın da başkanlığını yapıyor. Dibeybe, aynı zamanda Gelecek Akımı Partisi'nin de lideri.

Dibeybe'nin lisans ve yüksek lisans eğitimini Kanada'da mühendislik alanında tamamladığı ve çocuklarının aynı zamanda Kanada vatandaşı olduğu ifade ediliyor.

BAŞKANLIK KONSEYİ ÜYELERİ

Başkanlık Konseyi'ne güneydeki Fizan bölgesini temsilen seçilen Libyalı siyasetçi ve diplomat Musa el-Koni, Libya'nın Tuareg kabilesinin liderlerinden biri olarak tanınıyor.

Çocukluk ve gençlik yıllarını Ubari, Sebha şehirlerinde geçiren, ardından başkent Trablus’ta yaşayan Koni, 2005'ten 2011 iç savaşına kadar Mali’de Libya Başkonsolosu olarak görev yaptı.

Mali’deki görevi esnasında Libya lideri Muammer Kaddafi’nin, rejimi devirmeyi amaçlayan isyancı hareketlere karşı Tuareg aşiretleriyle görüşmesini ve Tuaregleri silahlandırmasını istemesinin ardından görevinden istifa etti.

Libya olaylarının ardından 2014'teki seçimler sonucunda Temsilciler Meclisi'nin üyesi olan Koni, 2016'da Başkanlık Konseyi üyeliğine seçildi.

Koni, 2016'dan itibaren Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi’nin güney bölgesi temsilcisi ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı, 2 Ocak 2017’de Başkanlık Konseyi’nin Libyalıların beklentilerine cevap veremediği gerekçesiyle Konsey'den istifa etti.

Başkanlık Konseyi Üyesi Abdullah Hüseyin el-Lafi ise ülkenin batısındaki Zaviye kentini temsilen Konsey'de yer aldı.

Lafi'nin Libya Temsilciler Meclisi Ekonomi, Ticaret ve Yatırım Komitesi üyeliği yaptığı belirtiliyor.

SARRAC BIRAKIYOR

Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayez el Sarrac, eylül ayında bir açıklama yaparak istifa edeceğini açıklamıştı. Ancak ardından BM öncülüğünde yapılan görüşmelerde ilerleme sağlanması halinde yeni yönetim oluşturulana kadar görevde kalmayı kabul etmişti.

Başbakan Fayez el Sarrac'ın yönetimi kısa süre içinde yeni seçilen Başbakan ve Başkanlık Konseyi'ne devretmesi bekleniyor.

Sarrac, seçimin ardından yaptığı açıklamada da kazanan tarafı tebrik ederek, "Siyasi Diyalog Forumu'nun yeni yürütme otoritesinin seçimdeki başarısını tebrik ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Seçimi kaybeden Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa ise kazananlara çalışmalarında başarılar dileyerek, "Demokrasinin en açık bir şekilde ortaya çıktığı bugünde kazanan listeyi tebrik ediyorum" dedi.

Aralık ayındaki seçime kadar UMH ile Tobruk'ta ilan edilen Temsilciler Meclisi, oylama sonucunda oluşturulacak olan yönetim tarafından, tek merkezden yönetilecek. Geçiş yönetimi, seçim hazırlıklarını yürütecek.

GÖREV VE YETKİLER

Başkanlık Konseyi'nin yetkilerinin başında Libya Ordusu Başkomutanlığı'nı üstlenmek ve ordunun üst düzey mensuplarını ve İstihbarat Kurumu'nun başkanını atamak geliyor.

Konsey'in ayrıca, Libya'daki yabancı ülke misyon temsilcilikleri ve temsilcilerini akredite etmek, Temsilciler Meclisi, Milli Savunma ve Güvenlik Konseyi'ne danışmak şartıyla olağanüstü hal ilan etmek, savaş ve barış kararı almak gibi yetkileri bulunuyor.

Ancak bu sisteme göre, Cumhurbaşkanı'na benzer konumundaki Başkanlık Konseyi Başkanı, karar alma süreçlerinde tek başına yetkili olamıyor. Tüm kararların, başkan dahil Başkanlık Konseyi'nin üç üyesinin oy birliği ile alınması gerekiyor. Bu kurala aykırı olarak alınan tüm kararlar hükümsüz sayılıyor.

Başbakan'ın yetkileri ise Konsey'in çalışmalarını denetlemek, toplantılarına başkanlık etmek, toplantı tutanaklarına göre kararnamelerini imzalamak ve dış ilişkilerde devleti temsil etmekle sınırlı tutuluyor.

Devletin yüksek idari organı olan Ulusal Birlik Hükümeti'nin (başbakan) yetki ve sorumlulukları arasında ise seçimlerin planlanan tarihlere göre yapılmasını sağlamak, seçimlere kadar olan geçiş sürecini sonlandırmak, bunu yerine getirmek için gerekli yasa tasarılarını hazırlamak, bakanları görevlendirmek ve Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararları onaylamak bulunuyor.

BM TEMSİLCİSİ WİLLİAMS:'HAFTER DESTEĞİNİ İLETTİ'

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Temsilcisi Stephanie Williams, ülkenin doğusundaki gayrımeşru güçlerin lideri Halife Hafter'in de Libya'da sağlanan geçici hükümet uzlaşısına destek verdiğini bildirdi.

AA muhabirinin, "Pek çok kişi Hafter'in bu sürece tabi olup olmadığını ve anlaşmayı kabul edip etmediğini merak ediyor. Hafter ile temasta mısınız? Cevabınız evet ise bu sürece uyacağına dair size bir söz verdi mi" sorusuna Williams, şu karşılığı verdi:

"General Hafter, diğer Libyalı taraflar gibi bu görüşmelerde temsil edildi. Yürütülen siyasi sürece ilişkin bana şahsen desteğini ifade etti. Bugün, salondaki (Hafter'in) temsilcileri de seçim sonuçlarının kabul edilmesi konusunda mutabık kaldılar."

Williams, halen Libyalı taraflar arasında yürütülen 5+5 Askeri Komite Toplantıları öncesinde geçen hafta Hafter ile konuştuğunu belirterek, "BM arabuluculuğundaki siyasi sürece desteğini ifade etti" dedi.

MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ

Türk Dışişleri Bakanlığı, 24 Aralık 2021'de yapılması planlanan seçimlere kadar Libya'yı yönetecek geçici yürütme otoritesinin seçilmesine ilişkin açıklama yayımladı. Açıklamada, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri ile Başbakan'ın belirlenmesinden memnuniyet duyulduğu belirtilerek, "Türkiye, uluslararası toplumun bu tarihi fırsatı akim bırakmak isteyebilecek çevrelere bu defa izin vermeyeceğine inanmaktadır" ifadelerine yer verildi. Türk Dışişleri Bakanlığı'nın yanı sıra ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Mısır, BAE, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Ürdün de resmi açıklamalar yaparak yeni yönetime görevlerinde başarılar diledi.,

'TÜRKİYE KARŞITI İSİMLER DEĞİLLER'

Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Fahri Erenel, Libya'daki yeni yönetim hakkında Aydınlık'a değerlendirmelerde bulundu. Erenel, şunları söyledi:

"Seçimlerde doğu tarafının yani Hafter'in biraz daha ağırlıklı olarak kazandığını söylemek mümkün. Çünkü Başkan Menfi, ülkenin doğusunu temsil ediyor. Fakat ülkenin doğusu içinde yer alan bir diğer isim de Akile Salih'ti. Fethi Başağa ile birlikte seçime girdiler. Bu ikisi dengeleyici bir yapıydı ve ilginç bir şekilde ikinci turda kaybettiler. İlk turda en fazla oyu almalarına rağmen diğer gurupların ikinci turda Menfi ve Dibeybe'yi desteklemesi ve bir kişinin oy kullanmaması, geri planda farklı ülkelerin olduğunu gösteriyor. Akile Salih Mısır'a, Fethi Başağa da Türkiye'ye yakın bir isimdi. ABD tarafından da desteklenmişlerdi. Dolayısıyla ben burada Avrupa'nın; Almanya, İtalya ve Fransa'nın daha etkili olduğunu görüyorum."

'ÜLKE ÜÇE BÖLÜNÜR'

"Başbakan Dibeybe'nin Misratalı olması son derece önemli. Misratalıların pek çoğu Türkiye'yi destekler ve Başbakan'ın geçmişine baktığımızda da öyle bir yapıda olduğunu görüyoruz. Esas olan Başbakan'ın hazırlayacağı hükümet programı. 12 gün içinde sunmak zorunda. Batının temsilcisi olması da son derece önemli. Sarrac ve Başağa'nın da yanında olan aşiretlerin bu programa destek vereceğini düşünüyorum. Başkan'ın da durumu ilginç. Menfi, Atina'dayken Türkiye-Libya anlaşmasındaki tutumu nedeniyle ülkeden gönderildi. Bu da bu anlaşmaya taraf olduğunu, yani Türkiye-Libya anlaşmasını kabul ettiğini gösteriyor. Dolayısıyla Geçiş Hükümeti döneminde Türkiye ile anlaşmaların iptal edileceğini düşünmüyorum. 24 Aralık'a kadar olan süreçte olumsuz bir sonuç beklemiyorum. Başkanlık Konseyi ve Başbakan'a baktığımızda Türkiye karşıtı herhangi bir kişi görmek mümkün değil. Hükümet içinde de dengeli bir yapı olacak. Dolayısıyla bu süreci desteklemek gerekiyor. Bu süreç bir kez daha bozulduğunda güven ortadan kalkar ve ülke fiilen üçe bölünür."

'HAFTER UYMAK ZORUNDA'

"Hafter de buna uymak zorunda. Çünkü bu Birleşmiş Milletler ve Libya Destek Misyonu kapsamında yapılan bir çalışmaydı. Zorlu süreçlerden geçti. Hafter'in buna uymaması, dünya açısından da çok olumsuz karşılanır ve o takdirde bir çok ülkenin müdahale etme hakkı bulunur. Zaten artık BAE'nin de Hafter'e olan desteğinin devam etmesi mümkün değil. Biden yönetimi Suudi Arabistan ve BAE'yi yoğun bir baskı altına almış durumda."

Sonraki Haber