Libya'nın güvenliğini Türkiye ve Rusya sağlayabilir
Libya’daki siyasi süreç bir kez daha başarısız olmaya doğru gidiyor. Libya'daki Temsilciler Meclisi (TM), geçen Pazartesi günü parlamento seçimlerinin başkanlık seçimlerinden 30 gün sonra yapılacağını, yani seçimlerin bir ay ertelendiğini duyurdu. Bu karar, ülkenin batısındaki partiler tarafından kınandı.
Libya'da cumhurbaşkanlığı seçimleri 24 Aralık'ta yapılacak. Ancak hangi kurallara göre yapılacağı henüz belli değil. Ülkenin batısındaki yasama organı olan Yüksek Danıştay, 5 Ekim Salı günü, doğuda toplanan parlamentonun kabul ettiği seçim yasasını reddetti.
Libya'daki yeni seçimler, ülkenin fiili birliğini büyük olasılıkla sağlamayacak. Kim kazanırsa, kaybedenlerin sonuçlara itiraz etmek için bir bahanesi olacak. Aslında, güç iki merkezin elinde kalacak: Trablus'taki askeri ve siyasi hizipler koalisyonu ile Bingazi ve Tobruk'taki General Hafter.
ABD’NİN AMACI
ABD, Fransa, İtalya ve Basra Körfezi ülkeleri, Libya güç merkezleri arasındaki çelişkiler üzerinde oynamaya çalışıyor. ABD ise en tehlikeli oyunu oynuyor. Eylül ayının sonunda, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdul Hamid Dbeibah, ABD Afrika Komutanlığı AFRICOM’un komutanı General Stephen Townsend ile bir araya geldi. Aralık 2021 seçimleri öncesinde Libya'da artan gerilimleri, ülkedeki güvenliği artırmanın ve AFRICOM birimlerinin yardımıyla seçim sürecini sağlamanın yollarını tartıştılar. ABD'nin Libya'da özel bir çıkarı var ve ülkeyi kendi himayesi altında birleştirmeye çalışıyor.
ABD'nin amacı, Rusya ve Türkiye'yi Libya'dan çıkarmak. İtalya ve Fransa, ABD ile birlikte Türk ve Rus askeri personelinin Libya'dan çekilmesi için baskı yapıyor.
TÜRKİYE VE RUSYA'NIN OYNADIĞI KİLİT ROL
Türkiye, General Hafter'in 2020'de Trablus'a yönelik saldırısını püskürtmeye yardım ettikten sonra batı Libya'da kilit bir aktör haline geldi. Rusya da ülkenin doğusunda kilit bir aktör. Türkiye ile Rusya arasındaki güç dengesi, bir yandan her iki hükümetin de tüm ülke üzerinde kontrol kurmasını engellerken, savaşın yeni bölgelere yayılma potansiyelini de sınırlıyor. Bu durum, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin hoşuna gitmiyor.
Geçen hafta ABD Temsilciler Meclisi, Libya'daki savaşan grupları destekleyen yabancı oyunculara yaptırımlar getiren bir yasa tasarısını onayladı. Batı’nın hem Rusya'daki hem de Türkiye'deki ortaklarının, Ankara ve Moskova'yı Libya'dan çıkarmaya yönelik Amerikan girişimlerini destekleme olasılığının artık daha yüksek olduğu görülüyor.
BEDELİ AĞIR OLUR
Şu anda Libya'yı büyük çaplı bir çatışmanın dışında tutan iki ülkenin, Rusya ve Türkiye’nin tamamen geri çekilmesi, ülkede yeni bir savaşı tetikleyebilir.
Afganistan ve Irak'ta başarısız olan ABD, terörle etkin bir şekilde mücadele etme ve devlet kurumları inşa etme konusunda yetersiz olduğunu gösterdi. Türkiye ve Rusya çatışmanın her iki tarafını da kontrol altına almazsa, Libya'da herkesin herkese karşı yürüttüğü büyük çaplı bir savaş patlak verebilir. IŞİD teröristleri yeniden yükselir, Libya her türlü aşırılık yanlısı için bir sığınak haline gelir.
Moskova ve Ankara'nın Libya'da yeni bir yasal zeminde kalmaya çalışmak gibi ortak hedefleri var. Bunu yaparak hem kendi ulusal çıkarlarını koruyabilir hem de Libyalıların güvenliğini sağlayabilirler.
ÇÖZÜM LİBYA’DA İŞBİRLİĞİ: GÜVENLİ BÖLGELER
Türkiye'nin Libya'daki hedefi, Mavi Vatan'ın haklarını ve güvenliğini ve denizdeki haklarını sağlamaktır. Rusya buna karşı değil. Hem Fransa hem de İtalya (ENI tarafından temsil edilmektedir), Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz açıklarında doğalgaz taşıma haklarına karşı çıkmaktadır. Öte yandan Rusya'nın açık denizde özel bir çıkarı yok. Rusya, Doğu Akdeniz’de gaz ve petrol için savaşmıyor.
Türkiye ve Rusya, Suriye'de olduğu gibi çetrefilli konularda müzakere edebileceklerini gösterdiler. Libya'da da durum benzer. ABD ve Batılı ülkeleri Libya'dan çıkarmak için hem diplomatik hem de askeri olarak bir müzakere süreci oluşturulabilir.
En mantıklı adım, Rusya ve Türkiye'nin, her iki tarafın da garantörü olarak hareket ederek, Libya'nın toprak bütünlüğünü koruma konusunda prensipte anlaşmaya varması olacaktır. Rusya Doğu Libya'nın güvenliğini garanti edebilir, Türkiye Batı Libya'nın güvenliğini garanti edebilir. Bu, sağlıklı bir çözüm için en gerçekçi ihtimal olacaktır. İki güvenlik bölgesi arasındaki sınır Sirte boyunca uzanabilir.
Libya'da, aralarındaki tüm süreçleri koordine edecek olan Türk ve Rus olmak üzere iki güvenlik alanının ortaya çıkması, Libyalıların kendi çıkarlarına da katkıda bulunacaktır. Libya'ya müdahale etmeye çalışan güçlerin sayısı sınırlı olacaktır. Türkiye ve Rusya, ülkede hiçbir zaman sömürgeci çıkarları olmayan anti-emperyalist güçlerdir. Libya'da Rusya ve Türkiye herkesten daha fazla ortaktır. Moskova ve Ankara'nın bu ülkede hedefleri ortak: ABD ve AB'nin onları zorla gönderme girişimlerine karşı ülkedeki askeri varlıklarını ve etkilerini sürdürmek.
Bu makale daha önce United World International analiz sitesinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.