Depremzede öğrencilere eşitlik sağlanmalı

Üç gün sonra liselere giriş sınavı yapılacak. Sınav sorularının ülke çapında sadece ikinci dönem dersleri temelinde hazırlanacak olması, depremzede gençlerle diğer gençler arasında ‘eşitlik’ sağlamıyor.

Lise giriş sınavları 4 Haziran’da yapılacak. 17-18 Haziran’da da üniversite sınavları var. Deprem bölgesindeki gençler ne durumda? Öğretmenler olumlu konuşmuyorlar.

Depremzede gençler, lise ve üniversite sınavlarına büyük bir dezavantajla girecek. Onlar, bir yakınlarını kaybetmemiş bile olsalar çok şey kaybettiler. Telafisi mümkün olmayan kayıplar. Hayatları alt üst oldu. Aylar sonra bugün bile hâlâ kaldırılmakta olan enkazların arasında yaşıyorlar… Büyük bölümü hazırlık kurslarına gidiyor ancak psikolojik durumları iyi değil.

Sınav sorularının ülke çapında sadece ikinci dönem dersleri temelinde hazırlanacak olması, depremzede gençlerle diğer gençler arasında ‘eşitlik’ sağlamıyor. Sınavlara girecek bütün öğrenciler, İstanbul'daki, Van'daki ya da Hatay’daki öğrenci aynı soruları yanıtlayacak. Ancak deprem yaşayan çocukların, alamadıkları eğitimin ötesinde çok fazla dezavantajı var.

Bütün bu nedenlerle önümüzdeki ilk sınav olan lise giriş sınavlarında depremzede öğrencilerin hayallerindeki okullara girebilmeleri için bir ‘ayrıcalık’ sağlanması bekleniyor. Beklentinin de ötesinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), sınavdan sonra depremzede gençler için bir düzenleme yapacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Liselerde depremzede öğrenciler için kontenjan ayrılması talebi, eğitim sendikaları tarafından MEB’e iletilmiş ancak yanıt gelmemiş. En azından proje okullarında, fen liselerinde bir sınıf düzeyinde kontenjan açılması talep ediliyor.

BÖLGE OKULLARINDA PUANLAR ZATEN DÜŞECEK

ÖSYM daha önce depremzede öğrencilere ‘kendi bölgelerindeki üniversitelerde yüzde 25 kontenjan’ açılacağını açıklamıştı. Ayrıntılı açıklama olmadı ama uygulamanın şöyle yapılması bekleniyor: örneğin Maraş'tan sınava girecek bir öğrenci buradaki üniversitelerden birini tercih ederse, normal ÖSYM puan sıralaması dışında, depremzede öğrenciler arasında ayrı bir sıralama yapılacak ve bölgedeki üniversitelerin kontenjanının yüzde 25’i kadar bir öğrenci, depremzedeler arasından alınacak.  Öğretmenler, bu uygulamanın depremzede öğrencileri kendi bölgelerindeki üniversitelere mahkûm ettiğine dikkat çekiyorlar. Bir öğretmen şöyle konuşuyor: “Yüzde 25 kontenjanın nasıl uygulanacağıyla ilgili net bir bilgi sahibi değiliz. Sınav yapıldıktan ve açıklandıktan sonra bu durum daha da netleşecek. Ama bölgedeki öğrenciler için motivasyon kaynağı oldu diyebilirim. Hayallerindeki üniversite olmasa bile ‘en azından bir üniversiteye girme şansım var’ diyebiliyorlar. Ama depremzede öğrenci bu bölgeye mahkûm ediliyor.

“Şunu da düşünmeliyiz: İstanbul'daki bir öğrenci Kahramanmaraş'taki ya da Hatay'daki bir üniversiteyi tercih eder mi şu anda? Aileler gönderir mi buraya? Buradaki imkânlar, yurt imkânları sınırlı. Bu durumda zaten buradaki üniversitelerin puanları düşecektir. Buradaki öğrenci, buradaki üniversiteler söz konusu olduğunda zaten avantajlı durumda. Kendi bölgende kontenjan açıyorum demek bir yenilik getirmiyor.”

AFAD ÇANTAMIZ YANIMIZDA!

Deprem bölgesindeki öğrencilerin psikolojisini, öğretmenlere sorduk. Bir öğretmen şöyle konuştu: “Kendi çocuğundan da biliyorum. Bir sallantı olduğunda tekrar başa, ilk güne dönüyoruz. Ne yapalım? Nereye gidelim? Haydi aşağı inelim! İşte çantamız yanımızda! AFAD çantamız… Onun içine haydi bugün şunu da koyalım… Böyle yaşıyoruz biz. Çocuk böyle yaşıyor, anne böyle yaşıyor, baba böyle yaşıyor. Öğretmen böyle yaşıyor. Durumumuz gerçekten kolay değil. “

TRAVMA BÜYÜK

“Öğretmenler, bir şekilde çocuklarını motivasyonunu sağlamaya çalışıyorlar ama istedikleri seviyede olmadığını söylüyorlar. Her kurum kendi içinde bir şeyler yapıyor, yapmıyor değil ama bunlar geçici, anlık çözümler. Uzun vadede yeterli sonuç alınamıyor.

“Deprem sürecinde, özellikle kardeş okullar geldiler, birebir destek verdiler. İlçelerden, bölgelerden geldiler, güzel oluyor. Okullarda bir motivasyon sağlıyorlar ama gidiyorlar, destekler o an için, kalıcılığı yok. Çünkü travma büyük.

“Bir taraftan binalar yıkılıyor, bunları yaşıyoruz, görüyoruz. Bitmiyor ki, bitmiyor! Enkazın, depremin etkisi bitmiyor. O an güzel her şey, konuşunca çocuklarla motivasyon çalışması yapınca, güzel. Çadır kentlerde bir sürü bir sürü etkinlikler yapılıyor ama daha sonra, bittikten sonra tekrar başa dönülüyor. Yok!”

‘BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ’ SEMİNERİ

Gökhan Müftüoğlu

Kahramanmaraş'ta önceki gün Büyükşehir Belediyesi tarafından, sınavlara girecek afetzede öğrencilere yönelik ‘Birlikte Başaracağız’ semineri düzenlendi. ‘Gri Koç’ adıyla tanınan Gökhan Müftüoğlu'nun katılımıyla yapılan seminerde sınavlara girecek öğrencilerin hedefleri konusunda yönlendirici başlıklar ele alındı. Müftüoğlu, öğrencilere sınava hazırlık süreci, zamanın verimli değerlendirilmesi ile ilgili bilgiler verdi.  Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, etkinliğe gösterilen ilginin sevindirici olduğunu söyledi. Bu tür etkinliklerin öğrencilerin moral ve motivasyonuna ciddi anlamda katkı sağlayacağına inandıklarını belirten Güngör, "Burada sınava nasıl hazırlanılır, sınav atmosferi nasıl, bu konuda bir söyleyişi yapıyoruz.” dedi.

DERECEYE GİREN ŞİMDİ OLSA YAPABİLİR Mİ?

Bölgede eğitim-öğretim kalitesinin nispeten düşük olduğu düşünülerek depremzede öğrenciye kendi bölgesinde kontenjan vermek ‘yeterli’ görülüyor olabilir. Ancak bu bakış, Kahramanmaraşlı öğretmenin anlattığı gerçeği göz ardı ediyor: “Kuzenim, LGS'de Türkiye birincisi olmuştu, Galatasaray Lisesi'ni tercih etti ve kazandı. Depremden sonra olsa kazanır mıydı, bilmiyorum. Depremden dolayı bütün çocuklarımızın şansları düşmüş durumda. Çok çok düşmüş durumda. 6 Şubat'ta deprem oldu, bu öğrenciler iki ay, iki buçuk ay ellerine kitap alamadılar… Yetkililer bunu duysa keşke.”

Sonraki Haber