Liseliler hayallerindeki okulu anlattı: ‘Yeteneğimize göre eğitim istiyoruz’

Henüz reşit olmasalar da sorunlar onları vuruyor. Türkiye Liseliler Birliği'nin çağrısıyla toplanan liselilerin hayalinde ise yeteneklerine göre eğitim alabilecekleri, tüm kaynaklara ulaşabilecekleri milli bir eğitim var.

Türkiye Liseliler Birliği (TLB)'nin düzenlediği “Nasıl bir lise?” başlıklı çevrimiçi buluşmada bir araya gelen liseliler, hayal ettikleri liseyi anlattı.

Kuruluşunun 9. yılını bir dizi etkinlikle kutlayan TLB’liler, Türkiye’nin dört bir yanından lise öğrencisinin karşılaştıkları sorunları ve hayal ettikleri lisenin nasıl olması gerektiğini konuştu. Yaşadıkları sorunlara çözüm ise yine lise öğrencilerinden geldi.

'UYU, UYAN, TEST ÇÖZ, TEKRAR UYU'

TGB 2. Olağanüstü Genel Kongresinde TLB Başkanlığı görevine seçilen Antalya Gazi Anadolu Lisesi öğrencisi Ali Onur Eryiğit, buluşmada sorunları şöyle anlattı:

“Lise öğrencileri kantinlerdeki fiyat yüzünden düzgün beslenemiyor. Kaynak kitapların pahalılığı yüzünden derslerine çalışamıyor. Yurtların azlığından barınamıyor. Otobüs fiyatlarının pahalılığından ulaşımdan bile düzgünce faydalanamıyor. Hepimiz sınavlara hazırlanırken kendimizi yarış atı gibi hissediyoruz. Uyu, uyan, test çöz, tekrar uyu. Sistemin denklemi bu. Spor, sanat gibi dallarda kendimizi geliştiremiyoruz. Bu böyle devam etmez! İktidar, bizlere sadaka vermek yerine kalıcı çözümler sunmalı. Meclisteki muhalefet partileri PKK'yı aklamaya çalışacağına vatandaşın, gençlerin sorunlarına çözüm üretmeli.”

ÇÖZÜM DEVLETÇİLİK VE MİLLİ EĞİTİM

“Bu sorunu hiçbir sistem partisi çözemiyor, şekere bulanmış sözde çözümlerle geliyorlar. Sen Z kuşağısın diyorlar, bireycisin diyorlar. Biz bireyci değiliz sorunlarımızı. Birlikte çözeceğiz. Salgın döneminde meslek liselerinin sağlık malzemeleri ürettiğini hepimiz gördük. Sorunlarımıza kulağını tıkayan iktidar ve muhalefet partileri, seçim yaklaşınca dalkavukça etrafımızda dolanıp bizden oy isteme gafletine düşüyor. Ancak şunu bilsinler bu memleketin ve gençlerin derdine derman olmayana oy yok! Sorunlarımızın kaynağı milli olmamak. Türkiye eğitimde milli değil, biz eğitim sistemimizi 1946 yılında ABD'ye teslim ettik. Ekonomimiz milli değil, onu da 1980'lerde ABD’ye teslim ettik. Bunun çözümü ancak devletçi bir ekonomi politikasıyla ve milli eğitim sistemiyle çözülür. Çözümü yine kendimizde aramamız gerekiyor.”

ÜNİFORMA EŞİTLİYOR

TLB Gaziantep İl Başkanı Barış Budak, liselerde üniforma giymenin bir disiplin meselesi olduğunu belirterek öğrencilerin üniforma giymeleri gerektiğini söyledi. Üniforma dışı kıyafetlerin okullardaki eşitsizliği gün yüzüne çıkardığını ve öğrencilerin zorlandığını belirten Budak, üniformaların devlet tarafından karşılanarak öğrencilerin mağduriyetine engel olunması gerektiğini söyledi.

'PUANLARI DEĞİL HAYALLERİMİZİ DÜŞÜNMEK İSTİYORUZ'

Belgin Atilla Çallıoğlu Fen Lisesi öğrencisi Eren Karyağdı, okulda alınan derslerin yeteneklere ve ilgiye dayalı olmadığından öğrencilerin başarısız olduğunu söyledi. Ders çalışarak değil sistemin değişmesiyle başarılı olunabileceğini belirten Karyağdı şöyle konuştu: “Öğretmenime hayallerimi anlatıyorum, o bana ders çalış diyor. Bizim başarılı olabilmemiz için yeteneklerimize göre dersler görmemiz lazım. Başarısız olmamızın sebebi eğitim sistemi. Yeteneklerimizin üzerine düşersek kendimize uygun meslek edinebiliriz.”

'TERÖRE KAYNAK VAR ÖĞRENCİYE YOK'

TLB Sakarya İl Başkanı Buğra Tepe, siyasi partilere devlet hazinesinden verilen yardıma tepki göstererek, “Hayat pahalılığı herkes için bir sorun olmuşken devletimiz terör partisi HDP’ye yarım milyar lira veriyor ancak gençliğe ayırdığı kaynakları yok denecek kadar az. Sistemi değiştireceğiz.” dedi.

UYUŞTURUCU BELASI

Konya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden Mustafa Alperen ise meslek lisesi öğrencilerinin en büyük sorununu buluşmaya taşıdı: “En büyük üretim kaynağımız meslek liseleri. Ama meslek lisesi öğrencilerinin başında uyuşturucu belası var. Benim bu yüzden okula gelmek istemeyen arkadaşlarım bile var. Herkes bu sorunu biliyor ama kimse çözüm bulmuyor. Gencecik fidanların solup gitmesine dur diyelim. Uyuşturucuya karşı mücadelemizi sürdürmeye devam etmeli, meslek liselerine gereken önemi vermemiz gerekiyor.”

SOSYAL MEDYA HAYATTAN KOPARIYOR

Mücevher Topçuoğlu Anadolu Lisesi öğrencisi Kemal Özkan, özellikle gençleri etkileyen sosyal medya bağımlılığına vurgu yaptı: “Günümüzde sosyal medya bağımlılığı sorunu var ve bu bağımlılık gençleri yalnızlaştırarak arkadaşlarına ve ailesine karşı bencil olmasını zorluyor. Halbuki bizim birlik olmamız lazım, sorunlar karşısında duyarsız olmamamız lazım. Sorunlara karşı gözlerimiz kapalı, kulaklarımız tıkalı olmayacak.”

'YABANCI DİLDE EĞİTİM İSTEMİYORUZ'

Antalya Ümit Sercan Anadolu Lisesi öğrencisi Efehan Yetkin Ceylan, yabancı dilde eğitime karşı olduğunu vurguladı: “Hiçbir okul başka dilde eğitim vermemelidir. Batı emperyalizminin liselerdeki izdüşümü yabancı dilde eğitime karşı çıkmak her Türk gencinin görevidir. Çünkü dilimiz gelecekte yapacağımız işleri ve hatta düşüncelerimizi belirler. Yabancı dil kısa vadede okulda puan, dışarıda da çalışma şansını artırsa da uzun vadede Türkiye'ye olumsuz katkısı olacak. Eğitim sisteminde öğrenim dili Türkçe olmalıdır.”

'ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANABİLMEK İÇİN FIRINDA ÇALIŞIYORUM'

TLB Tire Yöneticisi Fahri Muhammet Demir liseli öğrencilerin karşılaştıkları eşitsizlikleri dile getirdi: “Kaynak kitaplar çok pahalı olduğu için bazı arkadaşlarımız alıyor, bazılarımız alamıyor. Alamayan arkadaşlarımız da derslerinden geri kalıyor. Üniversiteye hazırlanabilmek için fırında çalışıyorum. İşte bu en büyük eşitsizlik! Bu durum, üniversitede hayal ettiğimiz bölümü okumamıza da engel oluyor. Eğitim sisteminin bize dayattığı durumdaysa istemediğimiz bölümlerde okumak zorunda kalarak mezun oluyoruz ve işsizler ordusuna dahil oluyoruz. Böylece mutsuz bir hayat sürüyoruz.”

'FEN LİSESİNDE LABORATUVAR KULLANAMIYORUM’

Liselerde verilen eğitimin, öğrencileri yalnızca sınavları düşünmeye ittiğini, hayallerinden uzaklaştırdığını söyleyen Eren Karyağdı şöyle devam etti: “Liselerde kendimizi geliştirebileceğimiz imkân tanınmıyor. Fen Lisesinde okumama rağmen laboratuvarları kullanmıyoruz. Kütüphaneler ders çalışmamız için yeterli değil, yurtlar ise yeterli barınma olanağı sunmuyor. İmkanların yetersiz olmasının yanında sosyal hayatımız da ne yazık ki yok. Okulda öğretmenler yalnızca dersleri düşünmemiz gerektiğini söylüyorlar. Tüm bunlar varken istediğimiz başarıyı gösteremiyoruz.”

Sonraki Haber