Londra-Berlin-Brüksel ortak güvenlik projesi

German Foreign Policy, Londra’da ABD’nin uluslararası tavırlarına karşı ciddi tereddütler oluştuğunu, bu bağlamda Birleşik Krallık'ın da alternatif askeri yol arayışlarını hızlandırdığını yazdı. Almanya ve AB de, Batı Avrupa’nın güçlü bir merkez olması için Britanya’nın gücünden yararlanmak istiyor.

Berlin, Londra ile askeri ve dış politika alanlarında işbirliğini, acil olarak geliştirme yolları arıyor. Almanya’nın hedefi, AB’den ayrılan İngiltere ile kapsamlı bir işbirliği. Böylece Birleşik Krallık’ın Washington’dan bağımsız bir varlık geliştirmesine de destek olunacağı düşünülüyor. Bunun, Londra ile “Ortaklığın yeni biçimlerinin bulunmasıyla sağlanacağı” belirtiliyor.

Dışişleri Bakanı Heiko Maas Londra ile yeni dönem beklentilerini böyle tasarlarken Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer “E3 Formatı” öneriyor. Almanya, Fransa ve İngiltere’den oluşan bu format, AB için bir askeri karargah olarak algılanıyor. Hükümete yakın çevrelerden alınan bilgiye göre Londra, bu formata sıcak bakıyor.

Almanya, Londra ile yoğun bir askeri işbirliği planını yıllar önce devreye sokmuştu.

AB’NİN SAVUNMA ÜÇGENİ

Brexit oylamasından üç buçuk yıl sonra İngiltere, Avrupa Birliği’nden çıktı. Basında çıkan haberlere göre “AB’den çıkan İngilizlerin sevindiği söylenemez”. Kamuoyu bölünmüş durumda. “Bu durum ne kadar devam eder?” sorusu herkesin dilinde. Uzmanların çoğunluğu, duruma olumsuz bakıyor. Hükümet tereddütlü. Tarihi denilen günde bir kutlama havası yok. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yorumuyla ironi yaptı: “Bu son değil, ama mükemmel ilişkiler yeni başlıyor!” AB Parlamentosunda Brexit teklifini sunan David McAllister “Daha o kadar ilerlemedik” açıklaması yapıyor. Berlin çevrelerinde ise “Yeni bir ilişkiler süreci başlıyor” görüşü hakim.

German Foreign Policy (GFP) şöyle yazdı: “İngiltere’nin ayrılma referandumu sürecinde Avrupa ileri gelenleri hiç dikkate alınmamış, ayrılma onların muhalefetine rağmen gerçekleşmişti. Berlin ve bütün AB politik elitinin istenmeyen referandumu önleme çabaları boşa çıktı. Oysa AB, istenmeyen referandum sonuçlarına karşı onu düzeltmek, daha kabul edilebilir hale getirmek için çok çabaladı. Ancak 2016 yılındaki referandumda, sonucu daha kabul edilebilir bir referandum düzenlenme çabaları boşa çıktı. Berlin yönetimindeki politikacıların oylamadan sonraki düzeltme çabaları sonuçsuz kaldı. AB’nin lider konumundaki politikacılarının çabaları da başarısız kaldı.”

ALMANYA-BRİTANYA ASKERİ İŞBİRLİĞİ

Berlin-Londra arasında askeri işbirliği çabaları Brexit referandumunun yapıldığı dönemde başladı. Londra, askeri gücünü, kurulma sürecindeki Avrupa ordusu ile birleştirmek istemiyordu. Oysa Federal Almanya, Transatlantik paktına alternatif olmak istiyordu. Bu nedenle Londra ve Berlin arasında 2014 ortasında karşılıklı ziyaretlerle bu konu yoğun olarak ele alındı. 2015’te bu yöndeki çabaların Londra’nın da ilgi alanında olduğu belirtildi. Ayrılma referandumu iki tarafın stratejik yönelimlerinde bir değişikliğe yol açmadı. 2016’da Londra ortak güvenlik bakışında durduğunu belirtirken 2017’de de Ursula von der Leyen “Çok yakın işbirliğinde ısrar” ettiklerini açıkladı. 2018’de iki taraf ortak manevra eğitimi vb. alanlarda ilişkileri yoğunlaştırma anlaşması imzaladılar. 2019’da Fransa, Britanya ve Almanya arasında güçlü bir güvenlik üçgeni kurulması kararlaştırıldı.

WASHINGTON’DAN BAĞIMSIZ SAVUNMA

Berlin- Brüksel ve Londra farklı yerlerden hareketle ortak bir noktada buluşuyor. Almanya ve AB, Batı Avrupa’nın güçlü bir merkez olması için Britanya’nın gücünden yararlanmak istiyor. Londra yönetimi de kıta Avrupa’sından ayrı ve tecrit durumda kalmak istemiyor. Britanya, özellikle ABD’ye bağlı olmayan bir askeri konum istiyor. Bu açıdan çok yönlü ilişkileri tercih ediyor. İngiltere son dönemde Asya’ya doğru da adımlar attı. Özellikle Çin’le ilişkilerini, sadece Huawei ile değil, askeri bakımdan da ilerletti. GFP bu konuda şöyle yazıyor: “Londra’da ABD’nin uluslararası tavırlarına karşı ciddi tereddütler oluştu. Alternatif askeri yol arayışlarını hızlandırdılar. Bu, AB’nin Washington’dan bağımsız savunma ve uluslararası politika alanlarındaki yönelimine denk düştü.”

E3-FORMATI

Almanya Savunma Bakanı Kramp-Karrenbauer, Birleşik Krallık’ın Avrupa’nın güvenlik stratejisi içinde kalmasına önem veriyor ve yaratıcı yöntemler geliştirmeyi öneriyor. “E3 Formatı”nı bu nedenle önerdi. İran atom anlaşması sorununda olduğu gibi Fransa, Almanya ve Britanya'nın ortak hareket etmesi gerektiğini düşünüyor. Bunun bir parçası olarak Kramp-Karrenbauer, 15 Ocak’ta, Londra savunma yatırımlarının AB ile birlikte geliştirilmesini önerdi. Dışişleri Bakanı Maas da “Mümkün olan en sıkı işbirliği” için yeni yöntemler geliştirilmesini ve bu çerçevede bir “Avrupa Güvenlik Konseyi” oluşturulmasını önerdi. Bütün bu girişimlerin amacı Brexit’e rağmen güvenlikte ve uluslararası politikada Avrupa’nın ortak hareketini muhafaza etmek ve Washington’dan bağımsız bir güç olarak varlık göstermek.

Batı Asya ve Avrupa üzerinde gittikçe etkisini kaybetmekte olan ABD, diğer bazı girişimler yanında Brexit üzerinden AB’yi bölme ve zayıflatma yoluyla tekrar etki sağlamak istiyordu. E3 Formatı buna karşı önemli bir engel.

Sonraki Haber