Taslak metin sızdırıldı: 'Ateşkes mi? Sadece şartlarımıza uyarsa'

İsrail basını Lübnan'da ateşkesin yakın olduğunu öne sürüyor. Masada olduğu iddia edilen metnin bazı kısımları yayınlandı. Tel Aviv'in kimi talepleri, Hizbullah Lideri’nin bir gün önce yaptığı açıklamalarla uyuşmuyor. Naim Kasım, Netanyahu'nun hayatının hala tehlikede olabileceğini söylüyor

Ülkenin kamu yayıncısı KAN çarşamba günü sızdırılan taslak metinden bazı kısımları yayınladı. Ateşkes önerisi, Tel Aviv ile Beyrut Hükûmetini muhatap alıyor ve 60 günlük bir uygulama süresiyle başlıyor.

Taslağa göre Lübnan ordusu bu süre zarfında 10 bin askerle sınır boyunca konuşlanacak ve Hizbullah (belgede silahlı gruplar ifadesi geçiyor) Lübnan'ın güneyinden ayrılacak. Bölgede silahlı güç olarak sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNIFIL) bulunacak. İşgal güçleri de çatışmaların sona ermesinden itibaren yedi gün içinde Lübnan'ı terk edecek.

Taslakta, “60 günün sonunda İsrail ve Lübnan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının tam olarak uygulanması ve sınır anlaşmazlıklarının çözümü için ABD aracılığıyla dolaylı müzakereler yürütecek.” ifadeleri de yer alıyor. Ayrıca Batı ve bölge ülkelerinin yer alacağı yeni bir Uluslararası İzleme ve Uygulama Mekanizması (UİUM) kurulması da gündemde.

Belgeye göre İsrail “ihlallere karşı harekete geçmeyi” seçebilir ve Lübnan topraklarından gelen “tehditlere” karşılık verebilir. Örneğin Lübnan ordusu veya bölgedeki UNIFIL gibi uluslararası güçler, Hizbullah'ı silahsızlandıramaz ise İsrail belirlediği hedefleri vurabilir. Taslağa göre İsrail ordusu, Lübnan üzerinde istihbarat uçuşları da yapmaya devam edebilecek.

BM KARARINDA DEĞİŞİKLİK MESELESİ

İsrail yayını Yediot Aharonot, Tel Aviv için oldukça iyi koşullar barındıran belgenin bazı koşullarının Lübnan'ın anlaşmayı kabul etmesini zorlaştırabileceğine dikkat çekiyor. İsrailli yetkililer, Lübnan'a yönelik saldırının müzakereler uğruna durmayacağını ancak nihai bir anlaşmaya varıldıktan sonra bitirileceğini söylüyor.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, ABD Temsilcisi Amos Hochstein ile yaptığı görüşmede, BM'nin 1701 sayılı kararında en ufak bir değişikliği kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca taslakta geçen UİUM maddesini reddettiklerini de kaydetti. Fakat “Umutlu olduğunu” da sözlerine ekledi.

'ATEŞ ALTINDA MÜZAKERE YOK'

Hizbullah'ın yeni lideri Naim Kasım, çarşamba günü Genel Sekreter sıfatıyla yaptığı ilk konuşmada Hasan Nasrallah'ın İsrail planlarını sürdüreceklerini söylemişti. Çarşamba günü gazetemizin baskıya hazırlandığı dakikalara denk geldiği için tüm ayrıntılarını veremediğimiz konuşmada Kasım, "partinin sadece uygun gördüğü şartlarda ateşkesi kabul edeceğini, çözümün ancak dolaylı müzakereler yoluyla olacağını” belirtti.

Herhangi bir müzakerenin ateşkesle başlaması gerektiğini de açıkça söyledi.

Genel Sekreter, İsrail'in 2006'dan bu yana “39 bin kez” Lübnan hava sahasını ihlal ederek, güney Lübnan'ın silahsızlandırılmasına ilişkin 1701 sayılı BM Kararını yıllarca hiçe saydığının altını çizdi. Nitekim Batı destekli İsrail önerisi, 1701 sayılı Kararın sadece Hizbullah için kullanılmasını istiyor gibi görünüyor. Direniş örgütü de güney Lübnan'daki varlığını Tel Aviv'in Kararı dikkate almamasına bağlıyor.

NETANYAHU VE EŞİ ENDİŞE İÇİNDE

Dünkü sayımıza yansımayan bir diğer dikkat çekici vurgu ise Binyamin Netanyahu ile ilgiliydi. Lübnanlı lider, birkaç hafta önce Hizbullah'ın Netanyahu'nun Sezariye'deki evine yaptığı, tam isabet kaydeden İHA saldırısıyla ilişkili olarak şunları söyledi:

"Netanyahu bu kez hayatta kalmayı başardı ama belki de zamanı henüz gelmemişti. Belki bir İsrailli onu konuşmalarından biri sırasında öldürebilir, kim bilir? Diplomatik temaslarımız bize Netanyahu'nun çok korktuğunu doğruladı."

İsrail basınının çarşamba günü bildirdiğine göre 27 Eylül'de henüz Hasan Nasrallah suikastının meydana gelmediği saatlerde Netanyahu, eşi “Sara çok korktuğu için” New York'taki BM merkezinden İsrail'e dönerken uçağına F-35'lerin eşlik etmesini istedi. Fakat Sara'nın talebi, Hizbullah saldırısı olasılığının incelemesinin ardından reddedildi.

Ancak birkaç saat sonra Nasrallah'ın Beyrut'ta bulunduğu yer altı karargahının sığınak delici bombalarla vurulması üzerine Sara'nın F-35 isteği kabul edildi. Benzer korkular yüzünden İsrail Kabine toplantılarının artık Başbakanlık Ofisi ve Genelkurmay Başkanlığı'nda yapılmadığını da hatırlatalım.

Sonraki Haber