Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel: Birikimimiz var bilime dayanalım
Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, kamu kurumlarının işlevsizleştirilmesinin halka zam olarak yansıdığını söyledi. Kazaların önlenmesi için gerekli mühendislik bilgisinin Türkiye'de mevcut olduğunu belirten Yüksel, "Bilime dayalı bir madencilik oluştururmamız gerekiyor." dedi.
Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında 41 madencinin hayatını kaybettiği patlamayı Aydınlık'a değerlendirdi. Kazaların önlenebilir olduğunu vurgulayan Yüksel şöyle konuştu:
“Bu kazaların önlenebilmesi için Türkiye'de de dünyada da gerekli olan mühendislik bilgi birikimi mevcut. Bunun için gerekli olan madencilik teknolojisi de var. Bu bilgi birikimi ve teknoloji uygulayan yerlerde bu facialar yaşanmıyor. Bunun için bilime dayalı bir madencilik oluşturmak gerekiyor. Ama bu iş kazandır, bu iş fıtrattır dediğinizde bu politikaları hayata geçirme şansınız yok. Daha sonra detaylı teknik önlemler var. Bunlar bilinen önlemler. Metan gazına karşı alınacak önlemler belli, ocak yangınlarına karşı alınacak önlemler belli. Bunlar bilimin ve işletmeciliğin kurallarına göre uygulandığında kazalar çok rahatlıkla önlenebilir.”
'KAMU ÖZELLE REKABET EDEMİYOR'
Yüksel, bugün geldiğimiz noktada kamudan uzaklaşmanın ve özelleştirmelerin rolü olduğuna dikkat çekti. 1980’den sonra uygulanan neoliberal politikalar sonucunda KİT’lerin büyük kısmının özelleştirildiğini hatırlatan Yüksel, “Madencilik yüzde 80’ler seviyesinde kamu eliyle yapılırken şimdi yüzde 8’lere düştü bu sayı.” bilgisini paylaştı.
Yüksel şöyle konmuştu: “Devlet 80'li yıllardan sonra 24 Ocak kararlarıyla başlayan süreçte neoliberal politikalar gereği özelleştirmeleri gündeme alınca özelleştirme için gerekçe yaratmak durumunda kaldı. Birincisi 'buralar zarar ediyor, bu zararı halka mal edemeyiz' dedi. Ama şimdi özelleştirdiği pek çok alanda özel sektörün maliyetlerini karşılamak için bunu halka mal etti. O dönemde bu özelleştirmeleri sağlayabilmek için işçi sayılarını azalttı, istihdamı daralttı, özelleştirme için gerekçe yarattı. Daha sonra da çoğu kurum özelleşti. Kamu kurumları bu sefer özel sektör ile rekabet edemez hale geldi. Hatta enerji faturalarına yansıyan rakamları görüyoruz. Bunlar halka zam olarak geri döndü. Özelleştirme gerekçesi oluştururken daha ucuz, kaliteli ürün vadettiler, şu anda aldığımız enerjinin fiyatları ortada. Bu yüzden rekabet etme şansları yok.”
'ÖZELLEŞTİRMEYE HAZIRLIK'
“Buralarda aslında özelleştirilmeye hazırlık yönünde çalışmalar yapıldı. Sadece Amasra’da değil TTK’ya bağlı kurumlarda da Eti Maden İşletmelerinde de var. Buralarda özelleştirme amaçlı yapılan politikalar var. Hem stratejik sektörler hem de stratejik bir sektör olan madencilik ve stratejik madenler kamu eliyle işletilmelidir. Yıllar önce enerji santralleri özelleştirilmeye çıktığında, yerli kömür ocakları doğalgaza kurban edildiğinde bugünleri görüyorduk. Enerji stratejik bir şeydir.”