Maden Mühendislerinden Çayırhan açıklaması... Enerji güvenliği uyarısıyla özelleştirme tepkisi
Özelleştirme ihalesine tepki gösteren Maden Mühendisleri Odası'ndan 'Çayırhan Termik Santrali ve Çayırhan Linyit İşletmelerinde üretim, iştirakler veya özel sektör yerine Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından yapılmalıdır.' açıklaması geldi
Ankara’daki Çayırhan Termik Santrali (TES) ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınır ve taşınmazların, özelleştirme amacıyla ihaleye çıkarılmasına TMMOB Maden Mühendisleri Odası tepki gösterdi.
Odadan yapılan açıklamada, “Madencilik ve enerjide piyasacı bir anlayış enerjide ve enerji hammaddelerinin temininde ülkeyi daha da dışa bağımlı bir hale getirecektir. Çayırhan Termik Santrali ve Çayırhan Linyit İşletmelerinde üretim, iştirakler veya özel sektör yerine Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından yapılmalıdır.” denildi.
DEVLETİN PAYI YÜZDE 20’LERE DÜŞECEK
Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 17 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlanan ilanla, Ankara’daki Çayırhan Termik Santralı ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınır ve taşınmazların özelleştirileceğini duyurdu. Santral, 2000 yılında 20 yıllığına CİNER Holding’e devredilmiş, işletme hakkının sona ermesiyle 30 Haziran 2020’de devlete iade edilmişti.
Santralın arazi ve maden sahalarının tamamı yeniden satılığa çıkarıldı. İhale şartnamesi ve tanıtım doküman bedeli 200 bin lira, geçici teminat bedeli 150 milyon lira olarak belirlenen santral için 4 Aralık 2024’e kadar teklif verilebilecek. 600 megavattan fazla güce sahip Çayırhan TES’in özelleştirilmesi halinde kamunun elektrik üretimi kurulu gücündeki payı yüzde 20’li oranlara gerileyecek.
‘FACİALARIN ANA NEDENİ ÖZELLEŞTİRME’
Çayırhan TES ve Linyit İşletmelerinin özelleştirme sürecine TMMOB Maden Mühendisleri Odası karşı çıktı. Oda özelleştirmelerin Türkiye’yi enerji ve maden üretiminde daha da dışa bağımlı hale getirdiğini savundu. Devletin mevcut tesisleri rahatlıkla işletebilecek donanım ve bilgiye sahip olduğunun altını çizdi. “1970 li yıllarda kamu işletmeciliğini esas alan bir anlayışla yerli kömüre dayalı termik santraller ve hidroelektrik santraller ile ülkenin enerji ihtiyacı tamamen yerli kaynaklardan sağlanabilirken; bugün ülke, enerjide büyük oranda dışa bağlı bir duruma getirilmiştir.” dedi.
“Türkiye’nin köklü madencilik kuruluşları olan Türkiye Taş Kömürü Kurumu ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nde başlayan özelleştirme uygulamaları, sektörde kamu denetimini ve üretim gücünü zayıflatmıştır. Kömür madenciliği açısından önemli havzalarda meydana gelen büyük faciaların ana nedenlerinden biri de; havza madenciliğinin ve kamu işletmeciliğinin terk edilerek yapılan rödövans, ruhsat devri ve özelleştirme uygulamalarıdır.” uyarısında bulundu.
‘ENERJİ KRİZİ KAPIDA TKİ İŞLETSİN’
Maden Mühendisleri Odası çözüm olarak Çayırhan’ın Türkiye Kömür İşletmeleri aracılığıyla üretimi sürdürmesini önerdi. Enerji krizine ve güvenliğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Madencilik ve enerjide piyasacı bir anlayış enerjide ve enerji hammaddelerinin temininde ülkeyi daha da dışa bağımlı bir hale getirecektir. Çayırhan Termik Santrali ve Çayırhan Linyit İşletmelerinde üretim, iştirakler veya özel sektör yerine Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından yapılmalıdır. Ülkenin ve bölgenin ciddi bir enerji krizine girdiği ve enerji hammaddelerinin kontrolünü ele geçirmek için yıllar süren savaşların yaşandığı bir süreçte, 1980’li yılların iflas etmiş neoliberal politikalarını baz alarak yapılacak özelleştirmelerden uzak durulmalıdır. Çayırhan Termik Santrali'ni ve Çayırhan Linyit İşletmeleri’ni kapsayan tüm özelleştirme süreçleri derhal durdurulmalıdır.”