Madımak davasında zaman aşımı tehlikesi

Madımak katliamına ilişkin firari sanıkların yargılandığı davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesi gündemde.

Davanın avukatları ise insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında zamanaşımı kararı verilmemesi gerektiğini söyledi. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davanın 30 yıllık zamanaşımı süresi nedeniyle düşeceği yönünde iddialar yer alırken konuyla ilgili olarak hukukçular Aydınlık’a değerlendirmelerde bulundu.

Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nusret Senem, Madımak katliamı nedeniyle Ankara'da yapılan yargılamalara ilişkin şunları söyledi: "Bu olay dolayısıyla yürütülen yargılama neticesinde Yargıtay olayı, Cumhuriyetin temel niteliklerini ortadan kaldırmaya yönelik bir eylem olarak değerlendirip bir kısım sanığa idam cezası vermişti. Daha sonra idam cezası kaldırıldığı için cezalar müebbete çevrilip cezaların çoğu infaz edildi. 3 sanıkla ilgili yargılama ise, yakalanamamış ve dosyası ayrılmış sanıklarla ilgili. İki tür zamanaşımı çeşidi var. Bu sanıklarla ilgili 30 yıllık ceza zamanaşımı 2 Temmuz'da dolmuş oluyor. O zaman ilgili zamanaşımı maddesi uyarınca bu sanıklarla ilgili davanın düşmesine karar verilmesi gündemde. Sanıyorum dosya bu aşamada. Bazı avukat arkadaşlar tarafından, insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilip zamanaşımının dolmadığı da ifade ediliyor. Buna mahkeme karar verecek. Madımak'ta yazarların, sanatçıların, aydınların öldürülmüş olması büyük bir insanlık suçu. Mahkemenin vereceği kararı izleyip göreceğiz."

‘YAZIŞMALARDA İPUÇLARI VAR’

Davada bazı katılanların ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin avukatı olan Hüsniye Şimşek ise Aydınlık’a şu açıklamayı yaptı:

"Mahkemenin, savcılık ve Dışişleri Bakanlığı ile yazışmaları var. Bu yazışmalarda hem mahkemenin hem Dışişleri Bakanlığının hem de savcılığın müzekkere içine yerleştirilmiş duruşmalara ilişkin ipucu niteliğinde cümleler var. Bu yazışmalara 30 yılın dolması ve zamanaşımı süresinin gelmesi gibi cümleler sıkıştırılmış. Dışişleri Bakanlığı yazışmalarında da '2 Temmuz 2023'te zamanaşımına uğrayacak yargılama' şeklinde ifadeler yer alıyor.’

'İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR KAPSAMINDA'

14 Eylül’de görülecek duruşmada zamanaşımı kararıyla dosyanın kapatılması tehlikesinin bulunduğunu aktaran Şimşek şöyle devam etti: “Ancak biz şöyle düşünüyoruz. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı söz konusu olmuyor. Her ne kadar ülkemiz İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Protokolünün direk imzacısı olmasa da TCK 77. maddede ayrıca insanlığa karşı işlenen suçları düzenledi. Madımak katliamında da insanların organize şekilde katledilmesi söz konusu. Sivas katliamı davası insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındadır. Dolayısıyla zamanaşımı kararı verilmemesi gerekiyor."

Sonraki Haber