Mahmut Esat’ın diktiği koca çınar

Mahmut Esat Bozkurt’un yedi yıl süren Adalet Bakanlığı sırasında, en önemli yapıtlarından biri de Ankara’da bir hukuk mektebinin açılışıdır. Onun 5 Kasım 1925 tarihinde diktiği fidan, bugün 95 yaşına giren, koca bir hukuk çınarıdır. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, hukuk alanında yaptığı ve yapmak istediği devrimleri, gerçekleştirmek için, hem yeni hukuk anlayışına uygun bir yüksekokul kurmak hem de bilgiyi, kültürü Anadolu’ya yaymak için, bilgili, eğitimli hukukçular yetiştirmek istedi. O dönemde okuldan yetişmiş yargıç, savcı çok azdı. Yardımcı personelin tümüne yakını da eğitim eksikliği içindeydi. Bu sorunu çözmek için Ankara’da bir hukuk mektebi açmak istedi.

Adalet Bakanı seçilince, Hukuk Mektebi için gereken ödeneği 1925 bütçesine koydu. Ancak bütçe denge komisyonu, bu düşünceye karşı çıktı. Ödeneği İstanbul Hukuk Mektebi’ne aktararak, burada yatılı bir şube açmayı önerdi. Mahmut Esat, bu öneriyi uygun bulmadı. Bütçe görüşmeleri sırasında, Mecliste konuyu gündemde tuttu. Yaptığı coşkulu konuşmalarla, “dünyanın en güzel devrimini yapmış bir memlekette” çağdaş hukuku okutmak için, Türkiye’nin merkezi olan Ankara’da bir hukuk okulu açılmasını zorunlu buluyordu. Bu okulla yeni ve güçlü ilkelere hizmet etmeyi, yargıç ve meslek memuru sayısını artırmayı “eğitim gücünün ışığını biraz da Anadolu içine” taşımayı amaçlıyordu. Bütçe görüşmeleri sonucunda, Mahmut Esat’ın yaptığı coşkulu, aydınlatıcı, uyarıcı konuşmaları sonucu, Ankara’da Hukuk Mektebinin açılması kabul edildi.

OKULUN AÇILIŞI

Okulun üç yıl eğitim vermesi kabul edildi. Okulun müdürlüğüne Mahmut Esat’ın İstanbul Hukuk Mektebi’nden hocası, Devletler Hukuku Profesörü Cemil Bilsel atandı ve okulun ders programının hazırlanması görevi ona verildi. Sadri Maksudi Arsal, Ahmet Ağaoğlu, Şükrü Saracoğlu, Yusuf Kemal Tengirşek, Yusuf Akçura, Adliye Vekâleti Müsteşarı Kazım, Ziraat Bankası Hukuk Müşaviri Şevket ve Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, okulun ilk öğretim üyeleri olarak atandılar. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, Eğitim Kurulu Onursal Başkanlığına, Başbakan İsmet Paşa da Türk Hukuk Tarihi Onursal Başkanlığına seçildiler. Bu seçimler Adalet Bakanı Mahmut Esat’ın yazılarıyla kendilerine iletildi.

Adliye Hukuk Mektebi 5 Kasım 1925 tarihinde, eski TBMM binasında, Cumhurbaşkanı Atatürk, Başbakan İsmet İnönü, Meclis Başkanı Kâzım Paşa, bakanlar, milletvekilleri, adliye personeli ve hukukçuların katılımıyla açıldı. Atatürk ve Mahmut Esat Bozkurt, açılışta birer konuşma yaptılar. Konunun önemi ve Adalet kavramının yüceliği nedeniyle, her iki konuşmadan kısa da olsa alıntılar yapacağız.

CUMHURİYET HUKUKU

Atatürk’ün konuşmasından bölümler: “Bugünkü toplantımız, Cumhuriyetin yönetim merkezinde, bir hukuk okulunun açılması dolayısıyladır. Bu olay, yüksek memur ve uzman bilgin yetiştirmek çabasından, daha büyük bir önem taşıyor. Yıllardır sürüp duran Türk devrimi, düşünüşünü ve varlığını, sosyal yaşayışını, üzerine kurulduğu yeni hukuk ilkelerini saptamak ve sağlamlaştırmak yoluna girmiş bulunuyor.”

Türk devrimi nedir? Bu devrim, sözcüğün birden bire akla getirdiği ihtilal anlamından ilerde ve ondan daha geniş bir değişmeyi, dile getirmektedir. Bugünkü devletimizin biçimi, yüzyıllardır sürüp gelen eski biçimleri, bir yana iten, en olgunu, en gelişmişidir. Ulusun varlığını sürdürebilmek için, bireyleri arasında düşündüğü ortak bağ, yüzyıllardan beri sürüp gelen biçimini, niteliğini değiştirmiş; ulus bireylerini, din bağı, mezhep bağı yerine, Türk ulusçuluğu bağı ile toplamış, bir araya getirmiştir.”

Sanıyorum ki Ankara Hukuk Okulu ile Cumhuriyet hukukunu yalnız sözüyle ve görünüşüyle değil, bilinçli ve bilgisel niteliğiyle, yeni yasalarıyla, yeni hukuk adamlarıyla açıklayacak, savunacak ve uygulayacak bir davranışa başvurmuş bulunuyoruz. Cumhuriyet Türkiye’sinde, eski hukuk ilkelerinin yerini, bugün yeni hukuk ilkelerinin almış olduğu bilinen bir gerçektir. Bu olupbittiyi sizin kitaplarınız ve uygulanacak yasalarınız anlatacak ve açıklayacaktır.”

Ulusun, arasız ve ateşli devrim atılışları sırasında, sinmek zorunda kalan, eski kanun hükümleri, eski hukuk adamları, devrimcilerin ateşi ve etkisi yavaşlamaya başlar başlamaz, hemen canlanarak, devrim ilkelerini, ona içten bağlı olanları, bunların kutsal ülkülerini suçlayıp kötülemek için fırsat beklerler ve bu fırsat, eski yasaların yürürlükte kalmasıyla, eski anlayışı sinsice kollayıp yürütmekte direnen yargıçların ve avukatların varlığı ile belirir ve beslenir. Bugünkü hukuk çalışmalarımızın gerekçelerini böylece açıklamış olduğumu umuyorum. Büsbütün yeni yasalar düzenleyerek, eski hukuk ilkelerini temelinden kazımaya çalışıyoruz. Yeni hukuk ilkeleriyle alfabesinden okumaya başlayacak, bir yeni hukuk kuşağı yetiştirmek için, bu okulu açıyoruz. Bütün bu işlerde dayanağımız, ulusumuzun üstün yeteneği ve kesin isteğidir. Bu girişimlerde, arkadaşlarımız yeni hukuku, bizimle birlikte, anlattığım nitelikte anlamış olan seçkin hukuk bilginlerimizdir.” (1)

Mahmut Esat Bozkurt ise şu konuşmayı yapar: “Okulumuzun temel ilkelerini, birkaç cümle içinde bildirmek isterim. İslam hukukunun zamanımıza kadar sürüklene sürüklene gelen en esaslı, fakat en sakat ve aksak bir dayanağı vardır ki, ona Arapça deyimiyle “kale” derler. Güzel Türkçemize “dedi ki” diye çevrilen bu temel, yüzyıllarca ve yüzyıllarca Türk ulusunun mukadderatını, ortaçağa bağladı. Onu ortaçağda verilen kararlarla yönetmeye etken oldu. İslam hukukundan olan hukuk adamları, çok yazık ki anlayışlarını, bu temelden kurtaramadılar. Bizdeki mecelle ve buna benzer kimi kanunlarımız, bu anlayışın en açık bir kanıtıdır.”

“Türk Cumhuriyet hukukunu inceleyecek ve araştıracak olan Ankara Hukuk Okulu, çalışma alanında, hiçbir kaynakla bağlı değildir. Onun en büyük kitabı, koşulsuz olarak, Türk ulusunun yüksek yararları ve yirminci yüzyıl hayat ve uygarlık ilkelerinin mahzeni olan çağdaş bilimlerdir. Ulusumuzun, devrimin ve Cumhuriyetin, en yüksek yararlarını, en uz dille anlatan ve açıklayan, Türk’ün büyük başkanından, gürlük ve esinlik alarak yürüyeceğiz. Gazi elimizde zafer bayrağıdır. Ne olursa olsun, ne yapıp edip başaracağız.” (2)

KAYNAKÇA:

Mahmut Esat Bozkurt Anısına Armağan, İstanbul Barosu Yayınları, Mehmet Akzambak makalesi, s.335-338.

Agy, Prof. Dr. Coşkun Üçok. s.119-120.

Prof. Dr. Şaduman Halıcı, Yeni Türkiye’nin Yapılanmasında Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2004.

Nail Topal, Ateşten Adam Mahmut Esat “Bozkurt”, Atayurt Yayınevi, Ankara, 2012.

Sonraki Haber