Malatya’da kayısıya su aranıyor
Malatya Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılıç, Sultansuyu Barajının tahliye edilmesinden sonra havzasında su sıkıntısı olacağını, bunun için yakınında bulunan Hekimhan Çayından baraja su pompalanması gerektiğini savundu. Kılıç bölgenin sorunlarını Aydınlık’a anlattı
Malatya Sultansuyu Barajının deprem sonrası tahliye edilmesi nedeniyle Malatya’da kayısının su ihtiyacını karşılamak amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından bölgede sondaj çalışmaları yapılarak su kuyuları açılıyor. DSİ’den yapılan açıklamaya göre 30 kuyu açılacak. Baraj bölgesinde 400 bin ağaç bulunuyor. Bunlara nisan ayından itibaren su verilmezse verim kaybı yaşanacak. İşte bu sorunları ve çözüm yollarını Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Malatya Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılıç ile konuştuk. Kılıç’ın verdiği bilgilere göre, bölgede kuraklık var ve nisan ayına kadar kayısıda verim kaybının önüne geçmek için su temin edilmesi gerekiyor. Ayrıca kırsala giden nüfusu da konteyner kentlerin kurulmasıyla geri getirmek ve üretimin başlaması gerekiyor.
BARAJLARDA SEVİYE DÜŞÜK
Yunus Kılıç ilk olarak su sıkıntısını anlattı:
“Havalar kurak geçiyor. Çat Barajında su seviyesi yüzde 10, Boztepe Recai Kutan Barajında ise yüzde 23 seviyesinde. Bu su bölgemizdeki tarıma ve kayısı ağaçlarına yetmez. Bölgemizde 10 milyon kayısı ağacımız var. Sulama Birlikleri genelge yayınladı. Sabit tesisler dışında su verilmeyecek. Pancar, mısır ve çerezlik ayçiçeği ekimi yasaklandı. Sabit ağaçlara 5 yılık ürün olan yonca, arpa ve buğdaya su verilecek. Geçen yıl barajlarımızda su seviyesi yüzde 40 civarındaydı. Yağışlar barajlardaki seviyeyi yine bu rakama çıkarırsa sorun ortadan kalkar.
Çalışmalarımız sonucu DSİ sondaj çalışmasına başladı. 30 kuyudan su çıkarmayı hedefliyoruz. Şu ana kadar iyi sonuç alınıyor. Malatya Karakaya gölü bitişik olduğu için 150 metreden su çıkar. Çünkü yer altından su sızması oluyor. Kısa vadeli çare bu. Sorunun başka ve önemli bir çözümü, DSİ’nin Recai Kutan Barajının 500 metre yanında Hekimhan Çayı var. Buradan saniyede 5-6 metreküp su akıyor. Bunun iki metre küpü baraja pompajla aktarılsa sorunu kökten çözeriz. Onunla uğraşıyoruz. Bu su Suriye’ye kadar gidiyor.”
GÖÇÜ DURDURMALIYIZ
Bölgedeki göçü durdurmak zorunda olduklarını belirten Kılıç, buna çözümün de acilen konteyner kentlerin kurulması olduğunu belirtti:
“Şehirdeki insanlar köylere akın etti. Arazi de boş. İstihdam yaratılması için bu tedbirlerin acilen alınması gerekiyor. Kırsal nüfus yüzde 300 artmış durumda. Kırsalda hasar yok. İlçelerimizden Arguvan, Arapgir, Hekimhan, Darende, Kuluncak, Yazıhan’da büyük ölümlü hasar olmadı. Bu ilçelerimiz Sivas tarafına düşüyor. İnsanlar bu bölgelere gidiyor. Yakınlarının yanında kalıyor. Öyle aileler var ki 20-30 kişi kalıyor. Bu uzun süre kaldırılamaz. Bunu durdurmalıyız. Bu da ancak konteyner kentler kurmakla olur.” dedi.
TARIM ARAZİLERİ KORUNSUN
Kalıcı konutları yaparken yer seçimine dikkat edilmesi gerektiğini de belirten Kılıç, tarım arazilerine yerleşimin yapılmaması gerektiğini savundu. Kılıç şunları söyledi:
“Kalıcı konutların temelleri atıldı. TOKİ binalar yapacak. Bunları yaparken tarım arazilerinin, yumuşak arazilerin kullanılmamasını istiyoruz. Yıkılan lüks binaların çoğu tarımsal arazilerde yapılmıştı. TOKİ’ninkiler yıkılmadı. Sert zemindelerdi. Temel atılan yerler mevcut yıkılan yerlerin yakınında. Bu durum endişe yaratıyor. Beydağı etekleri boş. Aceleye getirilmemeli. Yer tespiti doğru yapılmasını istiyoruz. Tarımsal arazilerden uzak durulsun.”
HAYVANCILIK DA ETKİLENDİ
Depremden hayvancılığın da etkilendiğini belirten Kılıç, “Hayvancılık da zarar gördü. Doğanşehir, Akçadağ ve Yeşilyurt ilçelerimizdeki hayvan tesislerinin çoğu yıkıldı. Sayılarını tam olarak bilmiyoruz. Ancak Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar ile bölgede yaptığımız incelemelerde çok sayıda hayvanın telef olduğunu gördük. Şahısların yaptığı tesislerde hasar büyük. İlginçtir Kırsal Kalkınma Kurumu’nun yaptığı tesisler denetimli olduğu için yıkılmamış. Bölgemizde üretimin yapılması için acilen bu tesislerin ayağa kaldırılması gerekiyor. TARSİM kapsamında deprem olmadığı için insanların zararları karşılanamıyor. Hayvancılık önemli. Üretim yapılmazsa felaket o zaman olur.
Çiftçi borçları ertelendi. Fakat üretimin devamı için gübre ve ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Kaysıda bu ay içinde 6 kez ilaç kullanılacak. Her şeyini kaybetmiş insanların bu maliyeti karışlaması mümkün değil. Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından sezon sonuna kadar insanlara faizsiz kredi desteği verilmeli. Hasada kadar. TZOB olarak bölgedeki üreticilerin sıkıntılarını takip ediyoruz. Perşembe günü Ankara’da Genel Başkanımızla toplantımız var. Bölgede depremden dolayı yıkılan ve görev yapamayan odalarımız var. Bunlara acilen devlet tarafından konteyner verilmesi gerekiyor. Aynı zamanda yaralar sarmak için biz de destek sağlayacağız.” dedi.
TÜRKİYE KAYISIDA DÜNYA LİDERİ
Malatya kayısısı dünyada 115 ülkeye ihraç ediliyor. Bölgede 10 milyon kayısı ağacı var. Malatya’da yılda yaklaşık 350.000 ton yaş kayısı, 110 bin ton da kuru kayısı elde ediliyor. Bugün Türkiye yaş kayısı üretiminin yaklaşık yüzde 55‟i, kuru kayısı üretiminin ise yüzde 85’i Malatya ilinde yapılmaktadır. Dünya kuru kayısı ihtiyacının yüzde 85'inin karşılandığı Malatya'dan geçen yıl ocak-kasım ayları döneminde 66 bin 305 ton kuru kayısı ihracatına karşılık 350 milyon 963 bin dolar gelir elde edildi. İhracatın büyük bir kısmı ABD ve Avrupa ülkelerine yapılıyor. Ayrıca buna Brezilya ve Rusya da dahil…
Ağaçlar nisan ayından itibaren su istiyor. Bu temin edilmez ise verim kaybı yaşanacak. Bu da büyük ekonomik kayıp demek. Elazığ-Malatya depreminde de yeraltı su boruları kırılmıştı. Şimdiki hasar ise daha büyük boyutlu… Sultansuyu Barajı tahliye edilince kuraklığın olduğu havzada su ihtiyacı daha da arttı. Bunun önüne geçmek için DSİ 30 yerde su kuyusu için sondaj çalışması yaptı. Malatya ekonomisinin önemli bir ürünü de şeker pancarı. Yılda 50 bin ton üretim var. Bu ürün de yüksek oranda su istiyor…