Maratoncu ‘Köftehor’ Fehmi
Fehmi Köfteoğlu... Özveriye, çalışkanlığa saygıyı, dostluğu, vefayı ekledi. Aydınlık’ın emek kahramanı, yaşamını seçkin, saygın bir yazar olarak tamamladı
Fehmi Köfteoğlu’nu genç sayılabilecek yaşta kaybettik. Büyük kayıptır.
Maratoncuyu anladık ama bu köftehor sıfatı nereden çıktı, denecek. Köftehor Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “sevgiyle karışık azarlama sözcüğü.” Fehmi Köfteoğlu’na cuk oturuyor bence.
Fehmi’nin maraton koşusu, diğer bir deyişle devrimci serüveni, yanlış hatırlamıyorsam, 1976’da Halkın Sesi dergisine yazdığı bir mektupla başladı. Buradayım diyor, adresini veriyor, görev istiyordu.
Gedikpaşa-Kumkapı tarafındaki mütevazı evde tanıştık. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Devrimi aradığı her halinden belli idi. Konuşmadan anlaştık.
Görev aldığı Halkın Sesi’ndeki çalışmalarını doğrusu çok iyi hatırlamıyorum. Orası, işin peşrevi olmalı. Büyük sıçramayı Aydınlık’ta yaptı.
Fehmi Köfteoğlu 1978’de çıkan günlük Aydınlık’ın emek kahramanıdır. İlk kez çıkan bir solcu gazetede, solcuların az bildiği bir bölümün başına getirildi. “Pikaj Bölümü”nün sorumlusu idi ancak bütününe hâkim olduğu teknik bölümün sorumlusu gibi davrandı. Her işe koştu.
ÇALIŞKAN, DÜZENLİ TAKIM OYUNCUSU
Günlük Aydınlık ülkeyi sarstı. Gazete çıkarma, bundan böyle Bâb-ı Âli patronlarının tekelinde olmaktan çıkmıştı. Aslında, bu bir devrimdi. Ne var ki gazeteyi sınırlı imkânlarla ayakta tutmak hiç de kolay değildi. Fehmi’nin günlerce uyumadığına, ya da çok az uyuduğuna tanığım.
Çalışkandı, düzenliydi, tam bir takım oyuncusu idi. Bütün aksaklıklara sesini hiç yükseltmeden çareler üretiyordu.
Birkaç kez gazetede “Emek Kahramanı” seçildiğini, bunun gazete çalışanlarına duyurulduğunu hatırlıyorum.
Günlük Aydınlık Cağaloğlu’nu sarsmıştı ama o büyük çabanın kahramanı, hem işi hem de karakteri gereği hep gölgede kaldı.
Sonraki yıllarda turizm sektörüne geçti. Aslında Aydınlık’ta edindiği bilgileri, bir başka sektörde hayata geçiriyordu. Önde gelen bir turizm yazarı oldu.
Turizm sektörü denince akla, son moda giyinen, iyi yabancı dil bilen kolej çocukları geliyor. Mardinli Fehmi o özellikleri taşımıyordu ama eksikliklerini çalışkanlığı ile güven veren karakteri ile kapattı.
Özveriye, çalışkanlığa saygıyı, dostluğu, vefayı ekledi. Aydınlık’ın emek kahramanı, yaşamını seçkin, saygın bir yazar olarak tamamladı. Köftehor “sevgiyle karışık azarlama sözcüğü” değil miydi?
Taşralı görünümlü Fehmi son yıllarını gömlekli-kravatlı, ütülü pantolonlu bir yönetici olarak geçirdi.
Doğrusu bunu da kendisine yakıştırdı ama Aydınlık günlerindeki giyim kuşamı ona daha çok yakışıyordu.
Fehmi son yıllarında Belediye’nin düzenlediği Halk Koşusuna takım elbise ile katılan şakacı yurttaş gibiydi.
Köftecigillerden Fehmi bizi çok erken terk etti. Çalışkanlığı aceleciliğinden miydi acaba?