Marmara Bölgesi'nde yaşayanlar için uyarı yapıldı

Kandilli Rasathanesi'nden Marmara Bölgesi'nde yaşayanlar için önemli uyarılarda bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü önceki çalışmalarına yer verirken olası Marmara Depremi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Marmara Bölgesi'nde yaşayanlar için uyarı yapıldı

Kandilli Rasathanesi Marmara Bölgesi'nde yaşayanları uyardı! KRDAE Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener Olası Marmara Depremi için önemli açıklamalarda bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün (KRDAE) 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 24’üncü yıldönümü için düzenlediği basın toplantısında konuşan Özener, 2023 yılında bugüne kadar, 268 sismik istasyondan tespit edilen 46 binin üzerinde depremin meydana geldiğini söyledi.

MARMARA BÖLGESİ'NDE YAŞAYANLAR İÇİN UYARI YAPILDI

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün (KRDAE) 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yıldönümü için düzenlediği basın toplantısında KRDAE Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener öncülüğünde Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ile Müdür Yardımcıları Dr. Selda Altuncu Poyraz ve Dr. Didem Samut Cambaz KRDAE’nin güncel çalışmaları hakkında bilgi verdi.

“YEDİ DAKİKA İÇİNDE DETAYLI DEPREM ANALİZİ PAYLAŞILIYOR”

KRDAE Müdürü Prof. Dr. Özener Türkiye ve bölgesindeki coğrafyalarda deprem ile bunlara bağlı oluşabilecek tsunamilerin gelişmiş istasyonlar sayesinde 7 gün 24 saat takip edildiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:

“Türkiye’yi farklı fiziksel parametrelerin ölçülmesine yönelik 489 sensörle 7/24 takip ediyoruz. Bu sensörlerin 264 tanesi Marmara’da yer alıyor. Marmara’daki deprem hareketliliği düşünüldüğünde buradaki faaliyetlerimize çok daha fazla yoğunlaşmış vaziyetteyiz. Depremleri BDTİM’deki altyapı ve uzmanlık sayesinde 30 saniyede çözme kapasitesine sahibiz, otomatik lokasyon veriyoruz ama deprem dalgaları diğer istasyonlara yayıldığı zaman daha güvenilir sonuçlar elde ediyoruz. Dolayısıyla BDTİM’deki uzmanlarımız otomatik çözümün ardından depremleri en geç yedi dakika içinde detaylı analiz ederek paylaşıyor.”

“120 YILDA 12 BİN 159 DEPREM KAYITLARA GEÇTİ”

KRDAE Müdürü Prof. Dr. Özener 2023 yılında, 6 Şubat’ta yaşanan büyük depremlerin artçı şoklarının da etkisiyle 46 binin üzerinde depremin kaydedildiğini de ifade etti. Türkiye’de son 120 yıllık veriler incelendiğinde ortalama her 6 yılda bir 7’den büyük bir depremin meydana geldiği bilgisini paylaşan Prof. Dr. Özener, “Son 120 yılda Türkiye’de 4’ten büyük 12 bin 159 deprem olduğunu görüyoruz. Bu veriler ülkemizin ne kadar yoğun sismik aktiviteye sahip olduğunu gösteriyor. Genel olarak istatistiklere baktığımızda her gün 3’ün üstünde bir tane deprem gerçekleşiyor. Neredeyse her hafta 4.0-4.9 arasında 1 tane; her bir buçuk ayda 5.0-5.9 aralığında 1 tane; ortalama bir buçuk yılda ise 6’nın üzerine 1 deprem meydana geliyor. Ortalama 6.2 yıl içindeyse 7’nin üzerinde bir deprem maalesef yaşanıyor. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem ülkesi. 2023 yılı içindeki depremlere de bakacak olursak 6 Şubat’ta yaşanan büyük depremlerin artçı şoklarının da etkisiyle 46 bin depremin meydana geldiğini tespit ve analiz ettik” değerlendirmesini yaptı.

“DEPREMİN NE ZAMAN OLACAĞINI KİMSE SÖYLEYEMEZ”

Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ise depremlerin ne zaman gerçekleşeceğinin bilinmesinin şu anki teknolojik ve bilimsel imkanlar ile mümkün olmadığını, bu konuda yapılan açıklamalara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı. Özellikle büyük depremlerin tekrarlanma periyotlarına bakıldığında istatistiksel olarak bazı verilerin paylaşılabileceğini belirten Doç. Dr. Kalafat olası İstanbul / Marmara Depremi hakkında şöyle konuştu:

“Marmara için büyük depremlerin tekrarlanma periyotlarına bakıyoruz. Tekrarlanma periyotları 7 büyüklüğündeki bir depremin gerçekleşme olasılığını veriyor. 30 yılda yüzde 64, 40 yılda yüzde 75, 70 yılda yüzde 90, 90 yıl içinde yüzde 95 olasılık karşımıza çıkıyor. Bunlar sadece veri ve hiçbir zaman bir depremin önceden belirlenmesi anlamına gelmiyor. Bu bölgede yaşıyorsak, bu coğrafyada yaşıyorsak muhakkak ve muhakkak şehirlerimizi deprem dirençli hale getirmemiz lazım. Yapı stoğunu rehabilite etmemiz, zamanımızı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Bununla birlikte eğer bu coğrafyada yaşayacaksak afetlere hazırlıklı, dirençli bir toplum haline gelmemiz gerekiyor. Dolayısıyla biz bir depremin şu tarihte olacağıyla ilgili bir öngörüde bulunmuyoruz. Ancak deprem tehlikesinin var olduğunu biliyoruz. Hazırlıklarımızı, deprem riskini azaltmaya yönelik çalışmalarımızı bu yönde yapmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum.”

“0.1 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMLERİ BİLE TESPİT EDEBİLİYORUZ”

BDTİM Müdür Yardımcısı Dr. Selda Altuncu Poyraz da KRDAE’nin 1999 sonrasında daha da gelişen altyapısıyla birlikte 0.1 büyüklüğündeki depremleri bile tespit edilebildiğini söyledi. Dr. Poyraz, 1999’da 30 olan deprem istasyonu sayısının bugün 268’e yükseldiği bilgisini paylaşarak, ”1999’da 30 istasyonumuz varken 2023’le birlikte 268 istasyona ulaştık. Daha çok istasyonumuzun olması, daha küçük depremleri ölçebilmemiz anlamına geliyor. 0.1 büyüklüğündeki depremleri bile algılamaya ve ölçmeye başladık. Gelinen noktada tüm Türkiye’nin deprem riskini artık yüzde 100 olmasa da bu orana çok yakın bir şekilde biliyoruz. Deprem olacağı noktalar belli ama biz bunun ne zaman olacağını söylemediğimiz sürece bunun vatandaşa bir faydası yok. Ancak depremin olacağı bölgeleri biliyorsak artık bundan sonra yapmamız gereken afet bilincini kazanmak. Afet bilinci ve kültürünün Türkiye’de oluşması lazım. ‘Deprem öldürmez bina öldürür’ sloganını hiçbir şekilde unutmamamız gerekiyor” diye konuştu.

BDTİM Müdür Yardımcısı Dr. Didem Samut Cambaz da depremlerle birlikte tsunami takip ve uyarı sistemiyle ilgili bilgi verdi. 6 Şubat depremlerinin hemen ardından Türkiye ve bölgede yer alan kurum ve kuruluşlara tsunami uyarı mesajları iletildiğini söyleyen Dr. Cambaz, “2012’den beri gözlem alanımızda yer alan 45 deprem için tsunami uyarı mesajı yayımlamış bulunuyoruz. Bu uyarı mesajları Karadeniz, Ege Denizi, Akdeniz ve Marmara Denizi’nde yer alan depremlerde tsunami potansiyeli bulunan 5.5 büyüklüğündeki depremler için iletiliyor. En son 6 Şubat Kahramanmaraş depremi için de bu mesajı gönderdik. Çünkü karada gerçekleşen bu büyüklükteki depremler de zaman zaman tsunamiye neden olabiliyor”değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: Boğaziçi Üniversitesi

Sonraki Haber