Maske nerelerde kalkacak? Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan'dan açıklama

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 'en önemli toplantı' olarak nitelendirdiği, yarın yapılacak Bilim Kurulu toplantısında yeni dönemin belirleneceği düşüncesinde olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu'nun yarın en önemli toplantılarından birini gerçekleştireceğini duyurmuştu. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da özellikle maske konusunda gevşeme kararları beklenen toplantı öncesi DHA'ya konuştu. Prof. Dr. İlhan, vaka ve vefat sayılarında düşüşün devam ettiğine dikkat çekerek, "Vaka sayılarımız son 1 haftadır 5 binin altında. Uzunca süredir bu rakamlara hasret kalmıştık. Büyük hastanelerimizde koronavirüs vakaları olmakla birlikte genel olarak ülkemizde hem toplumda hem de hastanelerimizde bir rahatlama söz konusu" dedi.

'YENİ DÖNEM'

Prof. Dr. İlhan, Bilim Kurulu toplantısında muhtemelen bu sürecin değerlendirileceğine vurgu yaparak, "Muhtemelen bu sürecin değerlendirmesi yapılıp, bu süreç sonrasında bir yeni dönem belirlenecektir düşüncesindeyim. Maske için bakıldığında; Amerika'da, Avrupa'da maske kullanımının giderek azaldığına şahit oluyoruz. Ancak bir yandan da düşünüldüğünde özellikle riskli yerlerde maske kullanımın devam ettiği konusunda bilgilere sahibiz. Örneğin; hastanede maske takmak hem kişiyi hem sağlık çalışanlarını korumak için doğru bir yaklaşım. Çok uzun süreli bir uçak yolculuğunda, tren yolculuğunda, otobüs yolculuğunda maske takmak kişiler için koruyucu bir yaklaşım olarak görünmekte. Maskenin özellikle çok kalabalık ve kapalı yerlerde koruyuculuğunun yüksek olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Bu nedenle belki bu tip çok riskli yerler dışında bir rahatlamanın söz konusu olabileceğini beklemek mümkün" diye konuştu.

'BİREYSEL ÖNLEMLER ÖNE ÇIKIYOR'

Prof. Dr. İlhan, vakarda tekrar artış beklenip beklenmediğine ilişkin ise şunları söyledi:

"Koronavirüs sürecinin nereye doğru yol alacağı birkaç faktör ile ilişkili. Bunlardan biri; virüsün ağır hastalık yapacağı bir varyantının ortaya çıkıp çıkmaması. Bu durum her zaman söz konusu olabilir ama şu anki bilgilerimize göre çok daha düşük bir olasılık gibi görünüyor ama bu riskin her zaman söz konusu olduğunu bilmek gerekiyor. İkincisi, toplumların koronavirüs salgını için hem bireysel olarak hem de toplumun genelinin ne kadar bağışık olduğu. Ülkemiz için bakıldığında 3 doz aşı olan 27 milyondan fazla vatandaşımız var. 2 doz aşı olan da 53 milyondan fazla kişi var. Koronavirüsten korunmada aşının önemli faktör olduğunu söylemek gerekiyor. Aşı olanların son doz üzerinden 6 ay geçtiyse özellikle de kronik hastalığı olan vatandaşlarımız ve 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın 1 doz daha hatırlatma dozlarını olmaları en doğru yaklaşım olacaktır. Üçüncüsü de toplumların davranış biçimleri. Kişiler çok dikkatsiz davranıyor, risk grubunda olan kişiler ile temasta bulunmaktan çekinmiyorsa kendisinde semptomlar olan kişi toplum ile bir arada olmaktan çekinmiyorsa burada da bir riskin söz konusu olabileceği söz konusu. Geldiğimiz dönem daha çok bireysel önlemlerin, aşılamanın öne çıktığı bir yol olarak gözükmekte."

Sonraki Haber