Mavi Vatan için üç aşamalı öneri

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Mavi Vatan'da atılması gereken adımları üç başlıkta sıraladı. Türkiye’nin Deniz Yetki Alanları Kanunu çıkararak MEB ilan etmesini isteyen Bahçeli, Adalar Denizi'nde de hakları Türkiye'de olan coğrafi formasyonları kapsayacak şekilde süresiz Navtex ilanı yapılmasını önerdi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. ABD’yi sert sözlerle eleştiren Bahçeli, “ABD’nin, bölücü terör örgütüyle canciğer kuzu sarması halinde bulunması ikiyüzlülüktür.” dedi. HDP önderliğinde Kadıköy’de yapılan yürüyüşe ilişkin de Kılıçdaroğlu’nun sessiz kalmasını eleştirdi. Bahçeli, HDP’nin Hazine yardımını Kandil’e gönderildiğine işaret ederek, dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini söyledi.

Bahçeli partisinin grup toplantısında özetle şunları kaydetti:

“Türkiye’ye ihanet eden her kademedeki PKK’lı teröristler için üç ayaklı bir çıkış yolu vardır ve şunlardan ibarettir: İlk olarak, terör saldırılarına önşartsız derhal son vermelidirler. İkinci olarak, silahlarıyla dağdan inip veya sınır ötesinde silahlarıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim olmalıdırlar. Üçüncü olarak da, Türk adaletinin haklarında vereceği hükümlere boyun eğerek kaçınılmaz cezalarını çekmelidirler. Bunların dışındaki her yöntem, devletin teröre teslim olması ve teröristlerin önünde diz çökmesi anlamına gelecektir ki, şu anda devletin iradesini kahramanca müdafaa eden hiç kimse de böylesi bir müzakere ve mütareke hevesinin emaresi bile yoktur.

ABD’Lİ ASKERLERİN TERÖRİSTLERLE NE İŞİ VAR?

“Terörle mücadele emperyalizmin komplolarıyla biteviye süren bir mücadeledir. Türkiye’nin haklı, hukuki ve meşru sınır ötesi operasyonu an meselesiyken, sınırlarımıza 3 km’lik mesafede bulunan Kamışlı’da ABD askerleriyle PKK/YPG’li teröristlerin birlikte devriye turları atması, beraberce poz vermeleri neyin mesajı, kimin tertibidir?

ABD’li askerlerin teröristlerle ne işi vardır? Teröristlerle gezenlerin, teröristlerle bir ve beraber olanların hangi müttefiklik hukukundan bahsetmeye yüzleri olacaktır?

ABD DOST MU DÜŞMAN MI?

“ABD pozisyonunu netleştirmek mecburiyetindedir. Bu ülke dost mudur? Yoksa düşman mıdır? Dostsa bilelim, misliyle mukabele edelim. Yok potansiyel bir düşmansa onu da öğrenelim, düşmana nasıl muamele edileceğini de açıkça gösterelim.

EVRENSEL DOLANDIRICILAR

“Bir yanda teröristlerle düşüp kalkarken, diğer yanda müttefiklik kisvesine bürünen ülke ya da ülkeler evrensel dolandırıcılığın, küresel sahtekarlığın hem figüranı hem de senaristi olarak anılacaklardır. Bizim böylesi ucuz numaralara, bayatlamış taktiklere karnımız toktur. NATO Genel Sekreteri, Türkiye’nin kaygılarını hakikaten de meşru görüp terörden çok çektiğini sözüyle değil özüyle teyit ediyorsa, bunu evvela ABD’ye ve bazı Avrupa ülkelerine anlatıp kabullendirmek durumundadır.

ABD TERÖR ÖRGÜTÜYLE CAN CİĞER KUZU SARMASI

“Bir başka altı çizilmesi gereken konu da şudur: Bizim endişelerimizin hududu sırf Finlandiya ve İsveç ile sınırlı görülemeyecektir. Dost ve müttefik sandığımız mesela ABD’nin, sınırlarımızın mücavir bölgelerinde Türkiye düşmanı bölücü terör örgütüyle can ciğer kuzu sarması halinde bulunması tamiri, hatta izahı çok zor olacak ikiyüzlülüktür, asıl endişe kaynağımız da işte bu sinsiliktir.

HAZİNE YARDIMLARINI KANDİL’E GÖNDERİYORLAR

“Arkaya arkaya şehitler verdiğimiz bir sırada, terör örgütüne karşı çok etkili ve inanmış bir mücadelenin sürdürüldüğü bir dönemde, İstanbul Kadıköy’de aralarında HDP’li bölücü milletvekillerinin de bulunduğu bir güruhun İmralı canisinin serbest bırakılması için yürüyüşe geçip sokaklarımızı kirletmesi tek kelimeyle alçaklıktır. Üstelik PKK kontenjanından Meclis’e giren bir kadın milletvekili görevini vatanseverlik şuuruyla icra eden polisimize adice yumruk sallamıştır. Bu milletin mensubu olmayanların TBMM’de görev yapması da züldür, maşeri vicdana darbedir.

Hem devletimizden maaş alacaklar, hem Hazine yardımlarını Kandil’e göndermek amacıyla ceplerine indirecekler, hem de devlete ve millete iftiralar atıp güvenlik görevlilerimize fiili ve fiziki saldırıda bulunacaklar, böylesi bir şerefsizliğe, böylesi bir küstahlığa dünyanın hangi medeni ülkesi ruhsat verecektir?

DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRILMALI

“İstanbul Kadıköy’de polise el kaldıran, diğer yandan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde izinsiz şekilde pankart asmaya teşebbüs ederken polislerimize saldıran milletvekili müsveddelerinin TBMM’de yeri olamaz, bu kutlu çatı altında kanun kaçaklarına, vatan hainlerine göz yumulamaz. Bunların dokunulmazlığı süratle kaldırılmalı, mahkemenin önüne çıkmaları sağlanmalıdır. HDP’nin kapatılması Anayasa Mahkemesi’nin adalete, tarihe, millete, şehitlere ihmali mümkün olmayan bir görevidir.

KILIÇDAROĞLU’NDAN ÇIT YOK

“Kılıçdaroğlu, bu vahim manzara karşısında hala çıtın çıkmıyor, bir şey demiyorsun, diyemiyorsun. Bu sessizliğini neye yoralım? Bu tepkisizliğini nasıl değerlendirelim? Polise yumruk atan soysuzun yanında mısın? Karşısında mısın? Açıkla da duyalım. Sözde Kürdistan çığlığı atan namertlere, vahşetin elebaşlarına itiraz edecek misin? Bunu ne zaman yapacaksın? Yoksa sükût ikrardan gelir diyerek zımnen onay mı vereceksin? Haydi konuş da bilelim. Şımarttığın, masa altına saklayıp pışpışladığın bölücüler Türkiye’ye ve Türk milletine zalimlerin tazyik ve telkiniyle kafa tutuyor, susmaya, sinmeye, silik bir gölge gibi hadiseleri izlemeye devam mı edeceksin? Kadıköy’de polise yumruk atan çürümüşün arkasında duran, arkasından gelen bellidir ve bugünkü CHP yönetimidir.

KILIÇDAROĞLU PKK’YI TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRÜYOR MUSUN?

“Kılıçdaroğlu 12 Haziran’da şehitlerimizle ilgili taziye mesajı yayımlamış.

Bu mesajda terör örgütüne tek bir atıf yok, tek bir kınama ibaresi yok, katil kim, şehitlerimize saldıranlar kimler hiç belli değil.

Sayın Kılıçdaroğlu, PKK’yı terör örgütü olarak görüyor musun? Görmüyor musun? Terörle mücadelenin safında mısın? Değil misin? Bu soruları açıklığa kavuşturman, eğmeden, bükmeden, kaçak güreşmeden cevap vermen milletimizin en doğal ve haklı beklentisidir.”

‘AP RAPORU YOK HÜKMÜNDE’

“Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında hukuk tanımayan, Türkiye’nin egemen devlet vasfını inkar eden Avrupa Parlamentosu’nun 2021 Yılı Türkiye Raporu bizim için yok hükmündedir. Dahası yırtılıp atılacak kağıt parçasından farksızdır. Avrupa Parlamentosu gerçeklerden tamamıyla kopuk olmakla birlikte Helenizm’in şakşakçısı, Megali İdea’nın savunucusudur.”

ÜÇ BAŞLIKTA YAPILMASI GEREKENLER

“Ülkemizin atacağı adımlar olmalıdır ve bu çerçevede bizim önerilerimiz şunlar olacaktır:

İlk önce, Türkiye’nin Deniz Yetki Alanları Kanunu’nu bir an evvel hazırlayıp kabul ederek muhataplarına tebliğ ve ilan etmeliyiz. Kara Suları Kanunu’nda bulunmayan ve Uluslararası Deniz Hukuku’nda yer alan Münhasır Ekonomik Bölge, Özel Balıkçılık Bölgesi, Bitişik Bölge kavramlarını çıkarılacak kanunla tanımlamalıyız. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge koordinatlarını resmileştirerek kesin bir dille duyurmalıyız. İkinci etapta, Adalar Denizi’nde ülkemize ait olan, bir anlaşmayla herhangi bir ülkeye devredilmemiş coğrafi formasyonları Türkiye’nin bir parçası olarak denizcilik haritalarımızda göstermeliyiz, hitamında bu yeni statükoyu Birleşmiş Milletler nezdinde tescil ettirmeliyiz. Söz konusu coğrafi formasyonları, kıyıda en yakın mülki idare yönetimlerinin görev alanına tevdi etmeliyiz. Üçüncü etapta da, egemenlik hakları Türkiye’de olan coğrafi formasyonları kapsayacak şekilde süresiz NAVTEX ilanı yapmalıyız.”

Sonraki Haber