‘Salgınları kamusal sağlık hizmetleriyle atlatırız’

Maymun çiçeği virüsü ilk kez İsveç'te görüldü. Türkiye’de yetkililer ise henüz görülmediği bildirdi. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık hastalığı, nedenlerini ve alınması gereken önlemleri anlattı

Dünya Sağlık Örgütü'nün "küresel acil durum" ilan ettiği maymun çiçeği virüsü (Monkeypox/Mpox), Afrika dışında ilk kez İsveç'te görüldü. Yetkililer, hastanın tedavisine başlandığını, toplumsal bir risk bulunmadığını açıkladı. Türkiye’de yetkililer ise henüz görülmediği bildirdi. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, düzenli ve şeffaf bilgilendirmenin önemine dikkat çekti, Sağlık Bakanlığının alması gereken önlemleri sıraladı.

SALGIN ANLAMINA GELMİYOR

Prof. Dr. Saltık, “Hasta sayılarında geçen yıla oranla çok hızlı ve sürekli bir artış oldu. Hastalığa yakalanan her 100 kişiden 4’ünün öldüğü söylenebilir. Yüzde 4 oldukça yüksek bir oran. Kovitte yüzde 1’in altındaydı.

Bu nedenlerle Dünya Sağlık Örgütü, acil bir durum olduğuna karar verdi. Mpox eski çiçek hastalığından geliyor. Bu hastalığı yapan virüsler, 44 yıl önce kökünü kazıdığımız çiçek hastalığını yapan virüsle akraba.

DSÖ’nün bu çağrısı salgın anlamına gelmiyor. İyi koordine edilen ulusal bir erken önlem için böyle duyurular şart. Şimdilik salgın yok, pandemiye dönüşme olasılığı var. O yüzden bu erken uyarı çağrısı yapıldı.

ÇİÇEK AŞILARI DEVREDE

“Geçmişte çiçek hastalığında kullanılan aşıları kullanıyoruz. Tedavi için kullanılmakta olan antiviral ilaçlar var. Genel olarak tedavi hastalığı değil, kişinin yakınmalarını düzeltmeye dönük. Ateş, kas ağrıları, halsizlik, içi sıvı dolan kabarcık kaşıntılarına, akmasına yönelik tedavi gerçekleştiriliyor. Yaralar, kaşıntılar antiseptik çözeltilerle azaltılıyor. Kişisel hijyen bakımından iyi yönetmek gerekiyor. Kadınlarda, çocuklarda, kronik hastalığı olanlarda, bağışık sistemi düşük kişilerde ağır geçiyor.

"Pek çok ülke eski çiçek hastalığında kullanılan aşıları sakladı. Bunu güncelleştirdiler. Aşılar hasta insanlarla temaslı kişiler, sağlık çalışanları, hastalığın yaygın olduğu bölgeler, o bölgelere gitmek zorunda olan insanlara koruyucu olarak önceden kullanılabilir. Maymun çiçeği virüsünün farklı soyları var. SOY1, SOY2 olmak üzere iki soyu var. Zamanla da mutasyon geçiriyor

‘EŞCİNSEL BİRLİKTELİKLER YAYILMADA ETKİLİ’

“Hastaların büyük çoğunluğu 43 yaş üstünde erkek eşcinsel insanlar. Erkek erkeğe cinsel ilişki kuran insanlardan, büyük ölçüde cinsel birliktelikten geçiyor.” ifadelerini kullanan Saltık şöyle konuştu:

“Dünya sağlık örgütü uyarıyor. Bir hastalığı olup olamadığından emin olmadığınız insanlarla cinsel birliktelikten, çok sayıda cinsel eş değiştirmekten kaçının diye. İnsanların cinsel yaşamlarına seçimlerine saygı duyuyoruz. Fakat insanlar özgürlüklerini kullanırken başka insanlarının sağlıklarını, yaşamlarını tehdit etme hakkına sahip değil. Anayasanın 12. Maddesinde de temel hak ve özgürlüklerin kullanımının sınırsız olmadığı, başkalarının da sağlıklı, güvenli yaşam hakkı bulunduğu dikkate alınması gerektiği vurgulanıyor.

Tedbirleri öyle sıralayabiliriz;

1- Güvenli olmayan seksten kaçınmak

2- Afrika bölgelerine girmek düşünülüyorsa, hayvanlardan da bulaşabileceği için seyahat ertelenmeli. Veya önceden aşı yapılmalı.

3- Kişisel koruyucu önlemlerin başında el yıkaması geliyor. Bu virüs damlacık ile de bulaşıyor. Kovitte olduğu gibi solunum yoluyla alınabilir.

4- Baş, kas ağrıları, halsizlik, bir takım deri döküntüleri olduğu zaman sağlık kuruluşlarına başvurulmalı.

İNSAN VE HAYVAN SAĞLIĞI BİR BÜTÜN

Prof. Saltık, şu uyarıların altını çizdi: “Türkiye Afrika’nın, Asya’nın, Avrupa’nın ortasında. Transit geçişler buradan oluyor. Öznel önlemler gereklidir.

Küresel toplumun iyi eşgüdümlenmiş, iyi koordine edilmiş eylemlere, dayanışmaya gereksinimi var. Dünya nüfusu, yoksulluk azaltılmalı. Gelir dağılımı iyileştirilmeli. İnsan ve hayvan sağlığı bir bütün olarak ele alınmalı. Kamusal sağlık hizmetleri artmalı ve iyileştirilmeli. İnsanlara iyi sağlık eğitimi verilmeli.

Beslenme, istihdam, barınma alanlarını sağlıklı ve güvenlikli kurmak gerekir. Özelleştirmelerle kamusal sağlık geriye çekildi. Neoliberal vahşi küreselleşmeyi insanlık durdurmalı. Sağlık hizmetleri, bütün insanlara bir hak olarak kamu eliyle verilmeli.”

BU DEPREM KUTUSUNDA NE VAR?

İstanbul'da olası bir deprem sonrasında arama-kurtarma faaliyetleri için gerekli ekipmanın yer aldığı turuncu renkli afet konteynerlerinin sayısı 574'e ulaşırken, vatandaşların yeterince bilgi sahibi olmadığı farkındalığın artırılması hedefleniyor.

2000'li yılların başında İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezince kentin 39 ilçesine yerleştirilen afet konteynerlerinin sayısı, yaşanan hırsızlık olaylarıyla zaman içinde azaldı. Deprem konteynerlerinin sorumluluğu 2009'da ilçe belediyelerine devredildi.

Hastane, okul bahçeleri, toplu yaşam alanları gibi noktalarda bulunan ve sayılarının artması için çalışmaların yürütüldüğü turuncu renkli konteynerlerin İstanbul'daki sayısı 574'e ulaştı. İhtiyaç halinde vatandaşların kullanabilmesi için hazırlanan konteynerlerde jeneratör, kırıcı ve delici alet, su tankı, kriko, kazma, çadır, baret, aydınlatma, yangın tüpü, halatlar gibi malzemeler bulunuyor. Ancak konteynerlerin amacı ve işlevi vatandaşlar tarafından bilinmiyor.

Fatih Belediyesi Afet Yönetimi Birimi Sorumlusu ve Şehir Plancısı Murat Acar, AA muhabirine, olası bir afet durumunda vatandaşların içerideki cihazları kullanarak temel müdahaleyi yapmalarına yönelik geliştirildiğini kaydetti.

Acar, "Bu konteynerlerin anahtarları da yine sorumlu olan belediyelerimizde. Aynı zamanda emniyet teşkilatıyla da bunlar paylaşılıyor. Olası hırsızlıklara ve zarar görmelere karşı bu şekilde önlemler alınmış durumda." dedi.

Murat Acar, şunları söyledi:

"Olası bir afet ve acil durum anında orada bulunan vatandaşlarımızın ve oraya intikal edecek arama-kurtarma ekiplerinin kullanabileceği temel malzemeler var. Aynı zamanda ileri seviyede kullanılabilecek hiltiler var. Eldivenler, ilk yardım çantaları, bazı ilaçlar var.

"Bunların da bazı tarih aralıklarında yenilemesi yapılıyor. Çadır alanları kurulması ihtiyacına yönelik çadırlar var. Bir afet sonrasında akla gelebilecek birçok malzeme mevcut. Jeneratörler, su ihtiyacını karşılayacak şekilde sular... Hem vatandaşların hem de arama-kurtarma ekibinin kurtarma malzemesi olarak kullanabileceği çeşitli malzemelerimiz var."

Sonraki Haber