Medyanın Halleri | Avrupa Birliği davetiyle 'coşanlara' Yeni Şafak yazarından yanıt: Türkiye AB’ye gidiyorsa…

Yeni Şafak Gazetesi'nden Nedret Ersal, Türkiye'nin AB toplantısına davet edilmesini 'coşkuyla paylaşanlara' tepki gösterdi. Milliyet'ten Melih Aşık ise 'takımlar tuzağında içinde' diyerek 'menajer' oyunlarını yazdı. Gündemin öne çıkan köşe yazılarını sizler için derledik.

Son dönemde gündemi meşgul eden konulara dair farklı perspektifler sunan köşe yazıları, okuyucuların ilgisini çekmeye devam ediyor. Bugün, ülke genelinde yankı uyandıran tartışmalardan, dikkat çeken analizlere kadar öne çıkan köşe yazılarını sizler için "Meydanın Halleri'nde" derledik.

İşte, bugün gündemi şekillendiren köşe yazılarından öne çıkanlar…

***

Doğu Türkiye’ye gelirken, Türkiye AB’ye gidiyorsa…

Nedret Ersanel-YENİ ŞAFAK

Avrupa Birliği 5 yıl sonra bizi Brüksel’de yapılacak, ‘Gymnich’ nam, Dışişleri Bakanları toplantısına davet etti. Sayın Fidan’ın katılması bekleniyor…

Dışişleri Bakanlığı durumu ‘resmi olarak’ şöyle değerlendirdi; ‘Bu davet, bölgesel ve küresel sınamalar karşısında Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğinin AB tarafından anlaşıldığına işarettir…’

Kimi gazetelerimiz de daveti daha coşkulu paylaştılar okurlarıyla; “Türkiye’den vazgeçilemez”… (…)
İşlerin insanî rezilliğe gelmesinde bir numaralı sorumlu/suçlu Avrupa ülkeleri ve Batı politikalarıdır; Türkiye’ye, ‘Gazze’yi konuşalım’ diye gönderilen davetiyenin üzerindeki kanlı parmak izlerini ne yapacağız?

Zikredilen diğer coğrafyalarda da durum aynıdır. Doğu Akdeniz ve Afrika’da yaşanan Batı günahlarının öyküsü yüzyıllardır ama, bu parsellerde, Libya’da, Kıbrıs’ta, Akdeniz’de, Suriye’de hatta Ukrayna’da bile Türkiye’yi boğazlamaya, dışlamaya çalışmadılar mı, çalışmıyorlar mı?

Ankara’nın krizler insanların üzerinden geçerken onlarca kez yaptığı ‘davetler/arayışlar’ ne olacak?
Şimdi anladılar da, ortada nedamet mi görüyorsunuz? (…)

Oysa, Batı’da yaşanan olaylarla Doğu’da yaşanan olaylar arasındaki nitelik farkını toptan kıyasladığınızda, ki kullanılmayan/bilinmeyen verimli bir tekniktir, “bizden vazgeçemezler”le sizi domuz bağına alan akılların, yeni dünyaya ulaşmanızı çelmelediğini derhal anlarsınız…

Çin’le Rusya arasında yüzde 95’e ulaşan dolar-dışı alış-verişlerden, Kafkaslar’a erişen BRICS-ŞİÖ ilerlemesine, ABD’nin, Ukrayna için Avrupa’yı konsolide etme numaralarının aynısını Asya-Pasifik’te çekmesinden rahatsız olan Hindistan’ın yeni Rusya ve Çin ayarlarına, Pakistan, Körfez, Türk Devletleri’ne etkisine, yine Bakü-Tahran ilişkilerine Moskova-Pekin eliyle düzen getirme arayışlarına, belki 10 yazı gücündeki Türkiye’nin önce sınırlarını, sonra bölge ülkelerini ‘derleme/toparlama’ planlarını ve süper güçler arasında tercih yapmadan ama mahkûm ederek, “ticaret-enerji-askeri” yollar kurma operasyonlarına göz açabilirsiniz…

‘Gözü açık’ olmakla ‘gözü açık gitmek’ arasında bir fark olsa gerektir. Değil mi?

***

Menajer

MELİH AŞIK-MİLLİYET

Galatasaray Şampiyonlar Ligi play-off maçında İsviçre şampiyonu Young Boys’a 3 - 2 yenildi.
Rakip takım maç boyunca ağır bastığı gibi, biri direkten dönen en az üç yüzde yüz gol kaçırdı.
Transfer tablolarında Galatasaray’ın değeri 211 milyon, Young Boys’un değeri 64 milyon euro görünüyor. Ancak sahadaki futbolda bu kadar fark yoktu. Rakip takım GS ile aynı güçte, hatta biraz da ağır basıyor gibiydi.

Bizi GS’ın rakamsal değeri aldatıyor. Transferde yabancı futbolculara ederinin üç beş katı ücret ödendiği için rakam şişiyor ama kalite artmıyor.

Bu durum yalnızca GS için söz konusu değil. Hemen tüm takımlar aynı tuzağın içinde. Menajer tuzağı bu. Yabancıların beğenmediklerini allayıp pullayıp astronomik fiyatlarla bize okutuyorlar. Kulüp yönetimleri bilerek bilmeyerek! tuzağa düşüyor. Sonuçta harcanan para başarı olarak geri dönmüyor. Sadece... Birileri aradan iyi para kazanıyor...

***

Deniz ambulansı şart oldu

Fatih Çekirge-HÜRRİYET

Dünyanın en önemli yat turizm körfezleri, koyları bizde.
Yalnızca Göcek’e geçen yıl 10 binden fazla yabancı bayraklı tekne giriş yapmış.
Türk bayraklı tekneleri de eklerseniz, yaklaşık 30 bin tekneden söz ediyorum.
Her teknede ortalama 3 kişi diyelim (guletler ve büyük motor yatlar hariç)...
Göcek koylarında aylarca konaklayan on binlerce insandan söz ediyorum. (…)
Ve ara ara şöyle haberler okuyoruz:
“Falanca koyda denize giren... Kalp krizi... Kaybettik.” (…)
Son yıllarda o kadar çok örnek yaşadık ki.
Aşırı süratli motorların, jet-ski’lerin yol açtığı yaralanmalar, ölümler.
Bütün bunları düşününce, koylarda bu kadar turist nüfusunu hesaplayınca şu cümle şart oluyor:
“Artık deniz ambulanslarının bir sistem dahilinde genişletilmesi gerekiyor.”

***

Yeni küresel rota

BERCAN TUTAR-SABAH

Tarihi itiraf ve önerilerin en fazla yer aldığı organlardan biri de ABD'nin diplomasideki amiral gemisi Foreign Affairs dergisi. Justin Logan ve Joshua Shifrinson'ın imzasını taşıyan 9 Ağustos 2024 tarihli "ABD Sonrası Avrupa" başlıklı analizde "ABD'nin NATO'yu Avrupalılaştırıp kıtanın güvenliğinden duyduğu sorumluluğu artık bırakmasının zamanıdır" deniliyor.

Aynı dergide 23 Ağustos 2024 tarihli "Avrupa'nın Amerika Sorunu" başlıklı analizde de Trump kazansın veya kaybetsin, kıtanın ABD'ye yönelik yeni bir stratejiye ihtiyacı olduğu söyleniyor.

Makalede imzası bulunan Giovanna De Maio ile Celia Belin, dünyanın geri kalanında ABD'yi 'vazgeçilemeyen ulus' olarak görme iştahının azaldığının altını da çiziyor. Tehlikeyi gören ABD ve Avrupa'nın giderek daha fazla geri çekilerek birbirlerinden uzaklaşacakları vurgulanıyor. Onlara göre bir 'kaotik çok kutupluluk' yükselişte.

Oysa yeni bir dünya doğuyor. Dengeler yeniden kuruluyor. Ancak can çıkmadan huy çıkmaz. ABD yeni dönemde ekonomi ve teknolojiyi merkeze alarak Rusya'ya karşı Çin'i yanına çekmeye çalışacak.
Çin ve Rusya'yı dengelemek için de Avrupa'dan çok Türkiye ile ilgilenecek gibi görünüyor.
Hâsılı kelam hem fırsatlarla hem de risklerle dolu yeni bir döneme doğru ilerliyoruz.

Sonraki Haber