MEDYANIN HALLERİ... Büyük direnişi selamlayan manşetler

Aksa Tufanı’ndan çok önce 14 Mayıs 2021 günü yüz binlerce Filistinlinin Mescid-i Aksa’da kıldığı bayram namazını Atatürk’ün şu sözüyle manşete taşımıştık: ‘Emperyalizm mahv ve nabut olacaktır.’

Savaşların tunç kanunudur: Savaşı, ölmekten korkmayanlar kazanırlar.

Kan kardeşimiz olan Filistinliler bugüne kadar ölmekten korkmadılar.

Müslüman dünyasının tüm şehitlerini saygıyla anıyoruz.

HAMAS ve İsrail arasındaki ateşken görüşmeleri, emperyalizmin ve siyonizmin tankının, tüfeğinin haklı bir davayı alt edemeyeceğini bir kez daha gösterdi.

Savaşların yürekle ve imanla kazanılacağını bir kez daha gördük.

Filistin cephesi ve Gazze direnişi, dünya dengelerini değiştirmiştir.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayya açıklamasında Katar, Mısır, Hizbullah, Yemen, İran, Irak, Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin ve tüm ülkelere teşekkür etti.

Bu açıklama tarihi önemdedir. Cepheleşmeyi bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Avrasya, Atlantik ve siyonist saldırganlığına karşı silah arkadaşıdır.

Aydınlık, 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı’ndan bu yana sayısız manşet attı. Bu gerçeği anlatmaya çalıştı.

Şimdi yapılması gereken, Suriye'nin kuzeydoğusunda kurulmaya çalışılan İkinci İsrail devletçiği bir an önce Türk Silahlı Kuvvetlerinin müdahalesi ile darmadağın edilmelidir.

7 Ekim’den sonra İsrail’e silah gönderilmede kullanılan İncirlik Üssü’nün ve İsrail’in gözü, kulağı olan Kürecik Radarı’nın Türk Silahlı Kuvvetlerinin tam denetimine alınmasıdır.

Akdeniz’de İsrail’i koruyan tatbikatlara katılımdan kaçınmaktır.

Türkiye’nin NATO’dan çıkmasıdır.

Asya İnsanlık Mahkemesi’nin kurulması ve İsrailli yetkililerin işlediği suçların yargılanmasıdır.

Aksa Tufanı’ndan çok önce 14 Mayıs 2021 günü yüz binlerce Filistinlinin Mescid-i Aksa’da kıldığı bayram namazını Atatürk’ün şu sözüyle manşete taşımıştık:

“Emperyalizm mahv ve nabut olacaktır.”

Emperyalizm ve siyonizm, bölge ülkelerinin birliğiyle bağımsızlaşacak.

Tam bağımsız Filistin’in başkenti Kudüs’te bayram namazını hep beraber kılacağız.

Bir DEM Partilinin itirafı:
Açılımı MHP’den daha çok Vatan Partisi engelledi

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, 3 Nisan 2013 tarihinde 63 kişilik Akil İnsanlar heyetindeydi. Medyascope’tan Göksel Göksu’ya konuşan Türkdoğan, şunları söyledi:

"Kürt sorununun çözümsüzlüğü Türkiye'de çoklu bir krize sebep oldu. 2013 yılındaki sürece MHP, parti olarak karşı çıkıyordu. Ancak Akdeniz Bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalarda MHP tabanının bir kısmını oluşturan ülkücü bireylerin sürece destek verdiğine bizzat tanık oldum. MHP parti olarak karşı çıkmasına ve destek vermemesine rağmen, tabanının bir kısmı çalışmalarımızı engellemedi. O dönem Vatan Partisi organize bir şekilde çalışmalarımızı daha çok engelledi. Ayrıca devlet içindeki Fethullah Gülen örgütlenmesinin çalışmalarımızı açıktan engellediğini de belirtmek isterim. Akil İnsanlar tüm bu olup bitenleri kendi kişisel raporlarında yazıp hükümete ilettiler.”

Türkdoğan, doğru söylüyor. Birinci açılımı Vatan Partisi engelledi.

Yalnız tabiî işin içine FETÖ’yü sokarak sulandırmaya çalışıyor. Çünkü esas açılım FETÖ döneminde yapıldı. Açılımın yolunu FETÖ açtı. Çünkü FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında sadece iki kuvvet hedef alındı: 1. Türk Silahlı Kuvvetleri. 2. Vatan Partisi. Bütünüyle başka hedef alınan kurum ve parti yoktu.

Açılım, işte bu engeller temizlenerek yapılmaya çalışıldı. Vatan Partisi, açılım sürerken Türkdoğan’ın da içinde bulunduğu “Akil İnsanlar” heyetlerini her delikte bastı, toplantılarını engelledi, açılıma geçit vermedi. Kumpasları boşa çıkardı, Silivri duvarlarını yıktı, Türk Ordusu’nu özgürleştirdi. Tüm bunların sonucunda 24 Temmuz 2015’te Vatan Savaşı süreci başladı.

Türk Ordusu, Polisi, Güvenlik Güçleri; yurt içinde ve yurt dışında ABD ve İsrail’in beslediği terör örgütünün başını ezdi.

İlk süreç, ABD-İsrail merkezli bir süreçti. Hedef sınırımızda İkinci İsrail kurulmasıydı.

Şimdiki yeni sürecin hedefi de aynı.

Devlet aklı masalıyla insanları kandırmaya çalışıyorlar fakat başaramayacaklar.

Vatan Partisi yine görevinin başındadır ve İkinci Açılım Süreci’ni de engelleyecektir.

Gazze’nin zaferi Siyonistan’ın sonu

BERCAN TUTAR-SABAH

ABD ve İsrail her tür vahşeti işledi.
Fakat kaybettiler. İsrail ve ABD'nin Nil'den Fırat'a uzanan Siyonistan projesi Gazze direnişine çarpıp dağıldı. Üstelik İsrail'in ekonomisi ciddi hasar gördü, toplumu derinden bölündü ve ordusu tükendi.
ABD ve diğer sömürgecilerin sürekli silah tedariki olmadan İsrail'in savaşamayacağı ortaya çıktı.
İntifada küreselleşti. İki devletli çözüm raflardan indi. Soykırım davaları açıldı. İsrail meşruiyetini kaybetti. Küresel kamuoyunun gözünde fiilen haydut devlete dönüştü.
Filistin'i yok edip Siyonistan'ı kurmak için yola çıkan İsrail'in varoluşsal krizi daha da derinleşti.
Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olacak. ABD ise faturayı Gazze Kasabı'na kesip paçasını kurtarmaya çalışıyor. Fakat o da bir gün hesap verecek. Gidişat bunu gösteriyor.

466 gün.. ‘Müslüman soykırımı’, kimsesizlerin mucizesi

İBRAHİM KARAGÜL-YENİ ŞAFAK

Dünyanın “büyük orduları” bir avuç kahramanın önünde rezil oldu. Hiçbir askeri başarı sağlayamadı.
Tankları, topları, füzeleri, uçakları, denizaltıları, yapay zekâları, istihbaratları, uçak gemileri küçücük bir topluluk karşısında, bir avuç yiğit karşısında çaresiz kaldı.
Sadece sivilleri, sadece masumları, sadece silahsız insanları öldürdü. 466 gün boyunca bir tane esiri bile kurtaramadı. Alay konusu oldular.
“Hamas’ı askeri olarak yenmemiz mümkün değil” demeye başladılar. “Yok ettik ama sayıları daha da artıyor” demeye başladılar. “Tünellerle baş edemedik” demeye başladılar. “Bu insanlar nereden geliyor” demeye başladılar. “Ateşkese hazırız, esirler bırakılırsa” demeye başladılar.
Sanki göklerin ordusu vardı karşılarında. Yokluktan gelen savaşçılarla yüzleşiyorlardı. Kum tepelerinin altından askerler, yiğitler fışkırıyor, en basit silahlarla onları avlıyor, şaşkına çeviriyordu. (…)
Öyle bir nefret topladılar ki, dünyanın hiçbir yerinde güven içinde olmayacaklar. Korku ile yaşayacaklar. Gizli gizli yaşayacaklar. Saklanacakları kuytular arayarak ömür sürecekler.
Nefret objesi olacaklar. Gün gelecek, Akdeniz’e gömülecekler. Bir kez daha ülke ülke dağılıp paramparça olacaklar. (…)

Sonraki Haber