MEDYANIN HALLERİ... O fıçının barutu DEM’dir

DEM Parti’ye uzatılan el kimilerini heyecanlandırdı. Hürriyet’ten Ahmet Hakan köşesinde Erdoğan’ın açıklamasına alt metin yazdı.

Türk hükûmeti saptıyor: Bölgemiz barut fıçısı.
Güvenlik bürokrasisi saptıyor: Bölgemiz barut fıçısı.
Güvenlik güçleri saptıyor: Bölgemiz barut fıçısı.
Vatan Partisi onlarca yıldır Üç İsrail Projesi’ni, Büyük Ortadoğu Projesini anlatıyor, uyarıyor: Bölgemiz barut fıçısı.
İnsanlar ayan beyan görüyor: Bölgemiz barut fıçısı.
Fakat gelin görün ki, Cumhur İttifakı DEM’e el uzatıyor.
Türk basını da bu yanlışı eleştirmek yerine, bu tutuma destek veriyor.
Hürriyet’ten Ahmet Hakan da, “Erdoğan’ın DEM’e dedikleri ve demek istedikleri” arabaşlıklı bir yazı yazmış.
Şöyle diyor:
“- ERDOĞAN’IN DEDİĞİ: Bölgemiz barut fıçısı. Ülkemizde barış ve huzur iklimini güçlendirmemiz şart.
- DEMEK İSTEDİĞİ: Size uzattığımız elin temel amacı, iç barışı sağlamlaştırmaktır. Bölgedeki kargaşaya karşı bu yola girmemiz gerekiyor.
-ERDOĞAN’IN DEDİĞİ: Türkiye’de terör yöntemiyle bir yerlere varılamaz. “Biz irademizi demokrasi dışı odaklara teslim ediyoruz” demek, yapıcı bir yaklaşım değil.
- DEMEK İSTEDİĞİ: Terör örgütüyle aranıza mesafe koyun. Kendi iradenizle hareket edin. Bu nokta, bir başlangıç noktası olabilir. Buradan başlayabiliriz.
- ERDOĞAN’IN DEDİĞİ: Barış iklimi için her türlü sabotaja rağmen köklü adımlar attık. Demokrasiyi güçlendiren her adıma desteğimiz tamdır.
- DEMEK İSTEDİĞİ: Her türlü sabotaja, ihanete rağmen geçmişte çözüm süreci için adımlar attığımızı biliyorsunuz. Demokrasiye sahip çıkarsanız, iradenize sahip çıkarsanız... Her adımı atarız.
- ERDOĞAN’IN DEDİĞİ: Teröre karşı mücadele ederiz. Ancak meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya her zaman varız.
- DEMEK İSTEDİĞİ: Ortada terör varsa... Biz yokuz. Ama terör bir yana bırakılırsa... İşte o zaman biz varız.
- ERDOĞAN’IN DEDİĞİ: Kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa için adım atalım.
- DEMEK İSTEDİĞİ: İradenize sahip çıkarsanız, terörle aranıza mesafe koyarsanız... Kapsayıcı, adil, sivil ve özgürlükçü bir anayasayı hep beraber yapabiliriz.”
Ülkemizde barış ve huzur iklimi nasıl güçlenir?
İç cephe güçlendirilerek.
İç cephe nasıl güçlendirilir? PKK ve FETÖ’ye alan açarak ve onunla uzlaşarak değil.
İç cephe, bu terör örgütleri temizlendikçe güçlenir.
Sayın Ahmet Hakan, bırakın bu “dediği-demek istediği” mesajlarını…
Bırakalım on yıldır doymadığınız “Türkiye partisi olacak” masallarını…
Bırakalım sahte demokrasi goygoyculuğunu.
Olanı ve olguyu konuşalım: Hükûmet DEM’e seslenirken, Devlet Bahçeli ellerini sıkarken olan Diyarbakır’da Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi.
Doğru tespit edelim. Bölgemiz bir fıçı ise, onun içindeki barut PKK/DEM’dir.
O halde yapmak gereken de demokrasinin şartı da DEM’e el uzatmak değil, Anayasa Mahkemesi’nin sürüncemede bıraktığı kapatma davasını bir an önce sonuçlandırmaktır.
Türkiye’nin güvenliği, “sivil anayasa” safsatalarına kurban edilemez.
Anayasa için terör örgütü ve onun Meclis’teki grubuyla oturulamaz.
Gerçek demokrasi, terör örgütlerini bütün kökleriyle temizlemektir.

“Sıcak haberler”in ötesi

HAŞMET BABAOĞLU-SABAH

Şu notumu da düşeyim...
Bütün bu kriz boyunca ABD ile Rusya arasında zımni bir anlaşma olduğu tezlerine hiçbir biçimde katılmıyorum.
Tarih bu bakımdan ilginç bir ayna...
Biliyoruz ki, BATI her huzursuzluk dönemini MOSKOVA'ya yürüyerek aşmaya çalışmıştır.
Sonrası mı?
Bütünüyle çehre değiştiren dünya.
Bu konuyu da mercek altına alalım, bir gün...

BRICS dengeleri değiştirebilir mi?

Erdal Tanas Karagöl-YENİ ŞAFAK

BRICS grubuna olan talep nedeniyle genişleme kapsamında yeni ülkeleri kabul ediyor.
2024 yılının başından itibaren İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Arjantin, Mısır ve Etiyopya›yı kabul ederek farklı kıtalardan entegrasyonun sınırlarını genişletmişe benziyor.
Bu ülkeler ile beraber, BRICS dünya gayri safi milli hasılanın yaklaşık yüzde 36’sını temsil etmektedir. Yani G7 ülkeleri dediğimiz zengin ülkeler grubundan daha yüksek bir GSYH’yi temsil etmektedir.
Diğer yandan BRICS ülkeleri dünya nüfusunun yüzde 46’sından fazlasını oluştururken, dünya petrol üretiminin yüzde 40’ndan ve dünya doğalgaz üretiminin yüzde 36’sından fazlasını üretmektedir.
BRICS’in bu potansiyeli ile dünya ekonomik güç dengesini önemli ölçüde değiştirebilecek gücü bulunmaktadır.

Bağımlılık, kumar ve ruh sağlığı

Abdullah Karakuş-MİLLİYET

- Türkiye’de 7 milyonun üstünde kişinin yasa dışı kumara bulaştığı tahmin ediliyormuş.
- Bir dikkat çekici nokta ise kumar bağımlılığının kadınlar arasında da hızla yayılması.
- Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’ne (YEDAM) yapılan başvuruların yüzde 37’si kumar bağımlılığı nedeniyle gerçekleşmiş.
- Bir vahim nokta ise başvuranların yüzde 75’inin arkadaşlarında da kumar oynama davranışı görülmesi.
- 2023 yılında YEDAM’a başvuran kadınların sayısı 2022’ye kıyasla iki katına çıkmış. (…)
Bu sitelerde 18 yaş sınırı da yok.
Gençlerden kişisel bilgilerini girmeleri ve para yatırmaları da isteniyormuş.
Gençlerin arkadaş çevresi de birbirini etkiliyor bu sitelere girişlerde.
Bu konuda ailelere de büyük görevler düşüyor.
Yasa dışı bahis sitelerinde karşımıza çıkan yurt dışı kaynaklı olması. Ve paraların terör örgütlerine ve uyuşturucu baronlarına gitmesi.
Bu da bu sitelere yönelik mutlaka önlem alınmasını ve dikkatli olunmasını gerektiriyor.
Gençlerin bu gerçekleri iyi görmesi ve bilmesi lazım.

EDİTÖRÜN NOTU: Abdullah Bey, yazısında önemli veriler vermiş. Elbette ailelerin dikkatli olması gerektiğine biz de katılıyoruz. Ama bu yeterli değil. İş ailelere bırakılamayacak kadar önemli. Bu konu toplumda baştan aşağıya ele alınmalı. Türk devleti seferberlik yapmalı. Hem siteleri kapatmalı hem etkin uygulamalarla, aileleri de bilinçlendirerek kumara, uyuşturucuya karşı devamlı bir toplumsal mücadele yürütülmeli.

Sonraki Haber