Mehmet Eymür'ü ancak Sözcü ve Cumhuriyet ciddiye alır

  • 29 Ekim’le başlayalım. Tek kitlesel eylem Türkiye Gençlik Birliği (TGB)'nden geldi. Yürüyüş sloganlarında ABD'nin Türkiye planlarına dikkat çektiler. Basın ise yeterince ilgi göstermedi. İzlenimleriniz nelerdir?

TGB gövde gösterisi yaptı. Ben o gün özellikle Tele 1'e baktım. Vermediler. Sanıyorum Halk Tv, KRT gibi 'Atatürkçü' oldukları iddiasında bulunanlar da ekranlarında göstermemiştir. Yayınlarında HDP'lileri izliyoruz. TGB'ye yönelik özel bir düşmanlık geliştirdiler. Uğur Mumcu anma günlerine mesela çağırmıyorlar. Sayın Güldal Mumcu da bu koroya katıldı. Ankara'da ne kadar dernek varsa çağırıyor ama TGB'yi istemiyor. Mesela Emre Kongar'la Merdan Yanardağ programlarında yer verdiler mi? Her gün Atatürk diyorsunuz? Gümbür gümbür bir Atatürk gençliği var. Onlardan neden bahsetmiyorsunuz!

  • TGB, Erdoğan düşmanlığına kilitlenen bir çizgi izlese her gün verirler. Diğer konuya geçelim. Mehmet Eymür'ün açıklamaları Amerikancı muhalefetin basın organları tarafından köpürtüldü. Eymür her konuşmasında Türkiye'nin ABD güdümünde olması için sinsi siyasi mesajlar veriyor, Aydınlıkçıları mutlaka hedef alıyor ve FETÖ ve PKK'yı perdeliyor. Eymür neden şimdi sahneye çıktı?

Eymür'ün değerli bir babası vardı. Önce onu bir anayım. Mazhar Eymür Kurtuluş Savaş'ı sırasında Yunan ve İngiliz telgraf telleri keserek düşmanın haberleşmesine darbe vurdu. Böyle değerli bir insanın oğlu olmasına rağmen nerelere savruldu... Ömrü boyunca Aydınlıkçılarla uğraştı. Ergenekon tertiplerinde de rol aldı. Fetullah Gülen'in savcılarının malzemeleri arasında Eymür'ün hazırladığı bilgiler de var. Eymür o dönem MİT'ten randevu alıyor. Ergenekon vardır üzerine gidilsin gibi şeyler söylüyor. Devlet belgelerinde de suçları yazılı. Aydınlık bunları tek tek açıkladı. Bana ve Perinçek'e yaptığı hakaretlerden dolayı mahkum oldu. Ciddiye alınan bir adam değil aslında.

  • MİT kapı dışarı etti..

Şöyle belirtilir: “Zararlı faaliyetlerinden dolayı tüm kadrosuyla teşkilattn atıldı.” Tuncay Güney bile bunun adamıydı. Aynı şeyleri söyleyip duruyor. Ferit İlserver’i İngiliz ajanı ile aynı evde yakaladık der sürekli. O İngiliz ajanı dediği kişi kocaman bir sitede oturan adam. Robert Koleji'nde İngilizce öğretmeni. O kadının da İngiliz ajanı olduğuna dair elinde bir kayıt yok, hüküm yok, dava açılmamış... Eymür'ü bugün ancak Sözcü ve Cumhuriyet Gazetesi ciddiye alır.

  • İç politikaya geçelim. CHP bir anda 'Kandil'i yıkacağız!' dedi, İyi Parti de HDP'yle PKK'yı aynı yerde gördüklerini açıkladı. Manevra görüntüsüne neden ihtiyaç duyuldu?

'Yerle bir etmek için' tezkereye ihtiyacı var Kemal Bey'in. Reddettiği tezkere tabanında ciddi rahatsızlıklar yarattı. Yatıştırmaya çalışıyorlar. Anamuhalefet partisi liderinin bu kadar çelişen bir tutum içerisinde olmasına sevinemiyorum. Tutarlılığı olmayan ifadelerde bulunuyor sürekli.

  • Biraz da tarihe bakalım. Dün İsmet Paşa'nın CHP'den istifa etmesinin yıldönümüydü. Ne oldu da, kurduğu partiden istifa etti.

İnönü, Nihat Erim'in hükümet kurmasına müsaade etti. Nihat Erim'le Ecevit'in arası iyi değildi. Ecevit o dönem partinin genel sekreteriydi. Ecevit, İnönü'yü Erim konusunda uyardı. Fakat lafını dinletemedi. Bunun üzerine genel sekreterlikten istifa etti. Deniz Gezmişleri asmalar, Uğur Mumcuları, Doğu Perinçekleri hapse atmalar bütün solcuları süründürmeler… CHP'liler de 'Nereden çıktı bu adam' demeye başladı. Nihat Erim’in hatıra defterleri çıktı Yapı Kredi Yayınları'ndan. Sen meraklısın yakın tarihe. Mutlaka okumanı öneririm. 12 Mart'ta öyle şeyler yaşandı ki Nihat Erim’e destek verdiği için İnönü de çok yıprandı. Ben de o zaman CHP'de idim, biz de Nihat Erim’in yaptıkları sebebiyle İnönü'ye karşı tavır koyduk. CHP kongresinde İnönü dedi ki; “Ben Parti Meclisimle birlikte gelmek istiyorum. Eğer Parti Meclisi'ne Ecevit'in isimlerini seçer de beni azınlığa düşürürseniz genel başkanlığı yapamam.” diye açıkça söyledi. İnönü’yü buna rağmen genel başkanlığa seçtiler fakat çok ilginçtir, İnönü’nün Parti Meclisi seçimi kaybetti. Yani aslında İnönü kaybetti. Onun yerine Kamil Kırıkoğlu ve Bülent Ecevit geldi. Kırıkoğlu’nun bir konuşması vardı. Kitleleri çok etkilemişti. İsmet Paşa padişahlığı yıkan adamdır, demokrasiden çekinmemelidir gibi...

  • İsmet Paşa'nın görüş bastıran tavırları var mıydı partide?

Yoktu. Ben partideyken İnönü kendisine muhalif olduğumu bilirdi. Ben il yönetim kurulundaydım. Ama sonra Ecevit, İnönü’yü arattı. Bizi iki CHP’li hayal kırıklığına uğrattı; birincisi Nihat Erim ikincisi Bülent Ecevit. Bülent Ecevit’in de bir Rahşan Ecevit olayı var. Bülent Bey hoşlanmadığı işleri Rahşan Hanım'a yaptırırdı. Hani kızacaksanız, Rahşan Hanım'a kızın der gibi... İnönü kaybettikten sonra CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etti. Ecevit’i tebrik etti. Düğmesini ilikledi “Sayın Genel Başkan hayırlı olsun.” dedi ve çıktı gitti. Hayalkırıklığı denince Nihat Erim, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Rahşan Ecevit sırayla sayabiliriz.

  • İsmet İnönü vefatından önce Cumhuriyet Halk Partisi'ne tekrar üye oldu mu?

Hayır.

  • İstifa etmiş olarak mı vefat etti?

Evet. Ama istifası benimsenmedi. Sonra bazı il örgütleri Anıtkabir'e gitti. “Affet bizi Paşam” gibi açıklamlarda bulundu.

  • Bu haftaki son mesajınızı alalım.

Bugün Atatürkçülüğün ölçütü TGB'ye sahip çıkmaktan geçer. Selamlıyorum gençlerimizi.

Sonraki Haber