‘Saldırı tarihi fırsatı kapattıramaz’

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, 'Bir pazar yazısı' notuyla paylaştığı yazısında ikinci açılım söylentileriyle ilgili yeni bir değerlendirme yaptı. Uçum, PKK’nın TUSAŞ saldırısının tarihi fırsat penceresini kapattıramayacağını savundu

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum ikinci açılım söylentileriyle ilgili yeni değerlendirmelerde bulundu. Uçum “Bir pazar yazısı” notuyla dün sabah sosyal medya hesabından paylaştığı yazısında terör örgütü PKK’nın TUSAŞ saldırısının tarihi fırsat penceresini kapattıramayacağını savundu.

Uçum, “Terörü yönetenler ve kullananların Sayın Bahçeli’nin açıklamasından ve Cumhurbaşkanımızın bunu tarihi fırsat olarak nitelemesinden nasıl paniğe kapıldıkları TUSAŞ’a saldırıdan anlaşılıyor.” dedi.

‘TOPLUM GİRİŞİMİN ARKASINDA DURUR’

Uçum’un “Terör Saldırısı Tarihi Fırsat Penceresini Kapattıramaz” başlıklı paylaşımında şunlar öne çıktı:

“Türkiye’nin hamle yaptığı zamanda gerçekleşen terör eylemi Devletin terörü bitirme kararlılığına yönelik kalleş bir saldırıdır. Bu alçaklık Devlet kararlılığını zaafa uğratmak bir yana güçlendirip, perçinler. Toplum ise Terörü Bitirme ve Kardeşliği Güçlendirme girişiminin arkasında durur ve milli birlik ruhuyla ileri taşır.

"Nitekim Ankara’daki terör eylemine karşı Devlet güçlerinin verdiği sert ve kararlı cevap, halkın yoğun tepkisi, siyasi çevrelerin ağırlıklı bölümünün hızlı ve net kınama tutumları, Devletin ‘Cumhur İttifakı eliyle açtığı tarihî fırsat penceresinin’ heba edilmeyeceğini ortaya çıkardı. Bu konunun terörle mücadeleyi etkileyecek bir yönünün olmadığı nettir zaten pratik böyle işliyor.”

‘BAHÇELİ’NİNKİ UÇ NOKTA BENZETMESİ’

“Ayrıca bu tarihi fırsat penceresinin eski tarzda yahut yeni tarzla bir çözüm süreci olmadığı da görülüyor. Terörle mücadelede Devletin; Irak ve Suriye’deki terör unsurlarını ayrı görmesi de söz konusu değil. Terörle mücadelede ‘organik bütünlük’ yaklaşımı zaafa uğratılamaz. Böyle bir zaafı bekleyenler ve bunun üzerine hesap kuranlar hüsrana uğrar...

"Bilinmelidir ki; Orta-Doğu coğrafyasının geleceği Türkiye'nin milli güvenliği ve toprak bütünlüğünü tehdit edecek hiçbir sürece, seçeneğe ve yapıya açık olamaz... Sayın Bahçeli’nin, Öcalan’ın Mecliste Dem Grubunda konuşması önerisi bir uç nokta benzetmesidir. Zaten Sayın Bahçeli bunu ve ‘umut hakkını’ terörün bitmesi, terör örgütünün lağvedilmesi, teröristlerin Devlete teslim olması şartına bağladı.”

‘İŞİN ÖZÜ TERÖRSÜZ TÜRKİYE’

“Esas olan; terörün bitmesi, terör örgütünün lağvedilmesi, teröristlerin Devlete teslim olması, bunların sağlanmasıdır. İşte bu bağlam üzerinden geliştirilen terörün tasfiyesi stratejisinde; çözüm süreci, müzakere, mütareke söz konusu olmaz.

"Önemli olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dediği gibi ‘Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihî fırsat penceresinin, kişisel hesaplara kurban edilmemesi’dir. İşin özü terörsüz ve şiddetsiz bir Türkiye’ye ulaşmaktır. Bunun da imkân dâhilinde olduğu görülüyor...

"Terörsüz ve şiddetsiz Türkiye hedefine yürünen bir ortamda TBMM’nin Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, Türkiye yüzyılına yakışan, kapsayıcı, Türkün, Kürdün ve herkesin kendine ait hissettiği, çok ileri hakları içeren, halkın onayına sunulacak yeni bir anayasayı ilk dört maddenin esaslarının ve demokratik kazanımlarının üzerine bina ederek hayata geçirme imkanı daha güçlü olur.”

Sonraki Haber