Depremzede iller için neler yapılmalı?

Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Adana Refleks Gazetesi Yazarı Mehmet Uluğtürkan, afet bölgesi için yapılması gerekenleri kaleme aldı.

Adana'da iki büyük depremi de yaşayan Uluğtürkan, “Gördüklerim ve yaşadıklarım kamera kadrajlarına, haber programlarına sığacak gibi değil.” ifadelerini kullandı.

Afet bölgesindeki bazı ilçeleri ziyaret eden Uluğtürkan, gözlemlerini aktardığı yazısında bundan sonra neler yapılması gerektiğine anlattı.

DOKUZ ÖNERİ

Uluğtürkan'ın izni ile yazısındaki ilgili bölümleri aktarıyoruz:

1-Kesik olan elektriğin derhal verilmesi şart. Karanlık korkan insanları daha da korkutuyor. Yanmayan ampuller güvenlik sorununu artırıyor. İnsanlar gece sıfırın altına inen havada ısınamıyor, donuyor. Olmayan elektrik güvenlik, ısınma, barınma, beslenme sorununu artırıyor.

2-Deprem anından itibaren kesilen su hijyen problemini beraberinde getirmiş durumda. Tuvalet yok, insanlar ihtiyacını enkaz kenarlarında görüyor.

3-Evlerin hasar tespiti ivedilikle yapılmalı. ‘Hafif hasarlı’ ya da ‘hasarsız’ olarak belirlenen evlere sahip aileler, günlük ihtiyaçlarını karşılayabilir imkanlara kavuşmalı. ‘Ağır hasarlı’ ya da evsiz kalarak gideceği yeri olmayan aileler konteynerlere yerleştirilmeli.

4-Düzenli işleyen fırın yok. Asker eliyle fırın işleyebilir.

5-Birçok bölgede market yok. Kısa süreli açılan bakkallar var. Zincir marketler boşaltılmış durumda. Asker kontrolünde temel gıda kolileri oluşturularak ailelere nüfusa oranla karne karşılığı haftalık periyotlarda temel gıda dağıtımı yapılmalı.

6-İaşe dağıtımı merkezileşmeli, kişilerin inisiyatifinden çıkarılmalı. Bunun için her bir mahallede muhtar, kriz merkezi ile bağlantılı bir yetkili, asayişten sorumlu biri ile üçlü koordinasyon ekibi kurulmalı. Her mahallenin ihtiyacı bu ekip eliyle tespit edilip karşılanmalı. Akraba, tanıdık önceliğinin önüne geçilmeli.

7-Antakya'nın sanayi çarşısı yerle bir olmuş durumda. AFAD Hatay Merkezi’nin tam karşısındaki Serinyol Sanayi Çarşısı ayakta. Bu çarşıya elektrik verilmeli. Sağ kalan ustalar, kalfalar, çıraklarla hayat yeniden başlamalı.

8-Çadır kentlerin, konteynerlerin bulunduğu her alana salıncak, kaydırak gibi oyun alanları kurulmalı. Çocukların bu psikolojiden derhal çıkmaları için pedagoglar ailelerle iş birliği yapmalı.

9-İlk günlerin yardımları neredeyse çile oldu. Samandağ Kapalı Spor Salonu’nda konuştuğum bir AFAD personeli, ‘Burada neredeyse kişi başına bir tır malzeme var’ dedi. Kişi başına bir tır yardım malzemesi olan Samandağ’da sera içerisinde yaşayan ayakları çıplak çocuklar gördüm. Yardım koordinasyonu mutlaka etkin ve akılcı olarak sağlanmalı.

geri dönüşler planlanmalı

“Hatay’daki diğer önemli hususun ise şehirden ayrılanların yerine Suriyeli göçmenlerin yerleştirileceği endişesi…” olduğunu dile getiren Uluğtürkan, şunları aktardı: “Depremin hemen ardından ortaya çıkan dükkanlara ve evlere yönelik hırsızlık olayları bölgenin sahipsiz kalması durumunda yağma tehlikesini gündeme taşımış durumda. Ailesiyle şehir dışında güvenli yerlere gidenler, evlerine kimsenin yerleşmemesi için geride ‘nöbetçi’ bırakmış. Bu endişe nedeniyle aileler uzun vadeli hiçbir plan yapamıyor. Ayaküstü yapılan telefon konuşmasının ya da sohbetlerin sonu büyük bir ciddiyet içinde ‘Aman Hatay’ı terk etmeyin, gitseniz de geri gelin’le bitiyor.”

KARDEŞ İLÇE PROJESİ

“Deprem şehirleri nasıl ayağa kalkar?” sorusuna yanıt arayan Uluğtürkan, şunları söyledi: “Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’da felaketin etkisi büyük. Bu kentlerde ilçelerin kendi imkanlarıyla ayağa kalkabilmeleri mümkün değil. Türkiye’nin en büyük il ve ilçeleriyle deprem bölgesindeki ilçeler ‘Kardeş İlçe’ projesiyle buluşturulmalı. Büyük il ve ilçelerin teçhizat, insan kaynağı, deneyimleri depremzede ilçelerde değerlendirilecek. Örneğin, Sarıyer Belediyesi, Samandağ Belediyesi’yle eşleşecek. Merkezi yönetim de bu birleşmeye daha fazla kaynak aktaracak. Bu yapılmazsa kısa ve orta vadede deprem bölgesinde hayata dönüş mümkün olmayacak. Eğer bu yapılmazsa yaşanacak göçle ekonomiden demografik yapıya altından kalkılamayacak zararlar ortaya çıkar. Kimse bu olsun istemiyor.”

Sonraki Haber