Meme kanserini yendikten 7 yıl sonra yumurtalık dokusu nakliyle hamile kaldı

Kanser tedavisi gören 37 yaşındaki kadının menopoz sonrası hamile kalabilmesi anne olmak isteyen kadınlara umut oldu. Operasyon, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çepni ve ekibi tarafından Türkiye'de ilk kez gerçekleştirildi.

Meme kanseri tanısı konduktan sonra yumurtalık dokusu dondurulan 37 yaşındaki Hilal Gündüz, kanseri atlattıktan 7 yıl sonra dokunun nakledilmesiyle hamile kaldı. Güneş ismini verdiği bebeğini kucağına alan Gündüz, “Yılmadan inanarak devam ettik. Hanemize Güneş gibi doğdu, dünyamızı aydınlattı" dedi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde uygulanan tedavi protokolü Türkiye’de meme kanserinde ilk olma özelliğini taşıyor.

KANSERE RAĞMEN ANNE OLMA HAYALİNDEN VAZGEÇMEDİ


37 yaşındaki Hilal ve Burak Gündüz çifti 2013 yılında evlendi. Çocuk sahibi olmak isteyen çift, iki çocuğunu da anne karnında kaybetti. 2016 yılında eline gelen kitleyi fark eden Hilal Gündüz, doktora gittiğinde meme kanseri olduğunu öğrendi. Anne olma hayali devam eden genç kadın, kanseri atlattıktan sonra nasıl anne olabileceğinin yöntemlerini aradı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı’na başvuran Gündüz’ün gerçekleşen operasyonla yumurtalık dokusu alındı. Kanser tedavisi 5 yıl süren ve bu sürede menopoza da giren genç kadına onkolojik tedavisi sonrası 2021 yılında nakil yapıldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çepni ve ekibi operasyonu başarıyla gerçekleştirdi. Operasyon sonrası yapılan düzenli tedavi ve kontrollerin ardından Gündüz çifti 2022 yılında mutlu haberi aldı. Tüp bebek tedavisiyle sorunsuz geçen 37 haftalık gebelik sürecinin ardından çift, Güneş ismini verdikleri bebeklerini 22 Haziran’da kucaklarına aldı. Güneş bebek, 2 kilo 450 gram ve 50 santim boyunda doğdu.

TÜRKİYE'DE BİR İLK OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR

Meme kanserli hastaya uygulandığı için Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan tedavi hakkındaki detaylar, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlık Binası’nda düzenlenen toplantıyla gazetecilerle paylaşıldı. Toplantıya Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çepni ve ekibinden Prof. Dr. Ertan Kervancıoğlu, Prof. Dr. Mahmut Öncül ve Uzm. Dr. Elif Akşahin katıldı.

EMEK VE SABIR GEREKTİREN BİR SÜREÇTİ


37 yaşındaki Hilal Gündüz, "5 yıl boyunca kanser tedavisinin bitmesini bekledik. Kanser tedavisi bitip, kullandığım ilaçlar kesildikten sonra dokuların nakil olması için hocalarımın kapısını çaldım. Doku naklinden 2 ay sonra 5 yıl menopozdan da sonra adetim geri geldi. Hemen akabinde tedaviye başladık ve Güneş bebeği kucağımıza aldık. Emek ve sabır gerektiren bir süreçti. Yılmadan inanarak devam ettik. Hanemize Güneş gibi doğdu, dünyamızı aydınlattı. Bizim için bambaşka bir tecrübe oldu. Hastalığı tesadüfen, kitlenin elime gelmesiyle fark ettim. Hemen ertesi günü doktora gittim. Çok hızlı ilerledi, teşhis kondu. Çok hızlı bir şekilde doku donduruldu ve kemoterapi almaya başladım. Hastalıktan yana hiçbir şekilde korkum olmadı, atlatacağımdan emindim. Hiç üzülmedim. Sadece anne olamayacağımı düşündüğüm zaman o beni biraz üzüyordu. Çünkü ben bir kadınım ve içimdeki anne olma dürtüsünü hiçbir zaman durduramıyordum. Ama korktuğum gibi olmadı ve hayallerim gerçek oldu" ifadelerini kullandı.

ÜLKEMİZDE YAPILIYOR OLMASI MUTLULUK VERİCİ


Baba Burak Gündüz de, "İlk eşimin hastalığıyla süreç başlıyor. Kanser tedavisi başlamadan önce yumurtalık dokuları donduruldu. O dönem eşimin sağlığını daha çok düşündüğüm için çok üstünde durmuyordum. Aslında çok önemli bir şey olduğunu şimdi anlıyorum ama o zaman çok durmuyordum. Eşimin sağlığı benim için daha önemliydi. Bir de deney aşamasında bir şey olduğu için eşim çok daha inançlıydı, hep inandı. Ben daha çok olur inşallah diyerek onun sağlığını düşünüyordum. İyi ki yapmışız çünkü o gün o yumurtalıklar dondurulmasa 5 sene sonra onun artık bir dönüşü yoktu. Ülkemizde böyle bir şeyin yapılıyor olması, bu başarının da sağlanması ayrıca mutluluk verici bir şey" diye konuştu.

YUMURTA DONDURMA SEÇENEĞİNDE 15-20 YUMURTA SAKLANABİLİYOR


Prof. Dr. İsmail Çepni ise, "Hepimizin bildiği gibi dünyada kanser vakaları artıyor. Buna karşılık da tedavi imkanları ve hastaların yaşam süreleri uzuyor. Bağlı olarak da yaşam kalitesi sorusu hastaların aklına geliyor. Bu çerçevede de çocuk istiyorlar. Bizim de Güneş bebekle yaşadığımız durum o. Meme kanseri tedavisi öncesi yumurtalık dokusunu aldığımız hastamızın tedavi sonrasında menopoza girmesine rağmen yumurtalık dokusu yerine yerleştirildi. Yumurtalıkları çalıştı ve Güneş bebek doğdu. Meme kanseri için ülkemizde ilktir. Ankara Tıp Fakültesi’nde de kan kanseri dolayısıyla doğan bebek var. Türkiye’de hem Ankara Tıp Fakültesi hem Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bizim araştırmalardan belirlediğimiz ve yayınlarda ortaya çıkan iki üniversite over dokusunu donduruyor. Yumurta dondurmada her ay kadının bir yumurtası olgunlaşır ve gelişir. Yumurtalık dokusunda yumurtalar var. Yumurta dondurma seçeneğinde size en fazla 15-20 yumurta saklayabilirsiniz. Oysa yumurtalık dokusunda binlerce ya da teorik olarak kadının yaşına bağlı gençse daha fazla, milyonlarca yumurta saklamış oluyorsunuz ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA
Derleyen: Aydınlık.com/Sariye Nur Dönmez

Sonraki Haber