Memur zammı 6 ay önce eridi

2020 yılında tüketici fiyatları ortalama yüzde 14.6 yükseldi. Hal böyle olunca memurlara yüzde 4.36 enflasyon farkı verilmesi gündeme geldi. Toplu sözleşmeyle yapılacak yüzde 3 zamla artış yüzde 7.36 oluyor. Ancak memur konfederasyonları geçen 6 ayın enflasyon kaybının zam olmadığına dikkat çekiyor

Devlet memurları, toplu sözleşme ve enflasyon farkı dolayısıyla maaşlarını yüzde 7.36 zamlı alacak. Toplu sözleşmeye imza atmadıklarını hatırlatan Memur-Sen artış oranını eleştirirken Türkiye Kamu-Sen bu zammın 6 ay geride kaldığını belirtti. Birleşik Kamu-İş de TÜİK’in enflasyonuyla vatandaşın enflasyonunun farklı olduğuna dikkat çekti. Emekli maaşları ise yüzde 8.37 artacak. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Aralık 2020 dönemi enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) geçen yılın ikinci yarısında yaklaşık yüzde 8.37 arttı. Böylece 6 aylık dönemde, geçen yılın ikinci yarısı için toplu sözleşme kapsamında yapılan yüzde 4'lük zam aşıldı. Bu nedenle yaklaşık yüzde 4.36'lık enflasyon farkı ödenmesi durumu ortaya çıktı. Bu yılın ilk yarısında uygulanacak toplu sözleşme hükmü doğrultusunda memur maaşlarına yüzde 3 artış yapılması öngörülüyordu. Buna yüzde 4.36'lük enflasyon farkının eklenmesiyle memurlar, sözleşmeliler ve memur emeklilerinin maaş ve aylık artışı yüzde 7.36 oldu. Devlet memurları, sözleşmeliler, geçici personel ve memur emeklileri, zamlı maaş ve aylıklarını 15 Ocak'ta alacak. Öte yandan, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları da geçen yılın son 6 aylık enflasyonu oranında artacak. Bu oran yaklaşık yüzde 8.37'ye karşılık geliyor. Memur konfederasyonları açıklanan enflasyon oranıyla ortaya çıkan memur zammına ilişkin açıklamalarda bulundu.

KAMU –SEN: 6 AY GERİDE KALDI

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu oran gerçek anlamda memur maaşlarına 2021 yılı için yapılacak zammı ifade etmemekte, 2020 yılından alacaklı oldukları yüzde 4.36’yı da içermektedir. Hal böyle olunca memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir. Dolayısıyla memur maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte alımgücü hızla düşmektedir. Enflasyonun yüzde 14.6 olduğu, asgari ücrete yüzde 21.6 oranında zam yapıldığı bir ortamda memur maaşları yüzde 3 zamlanacaktır. Bunun adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Enflasyon farkının yaşandığı dönemlerde enflasyon sürekli önden gitmekte memur maaşları erimekte alımgücü düşmekte altı ay sonra bu zararı bir defaya mahsus telafisi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda enflasyon atlı, memur ise yaya bırakılmış durumdadır. Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı yüzde 7.36 olarak lanse edilmektedir ancak memurun aldığı zam yüzde 3’tür. Memur maaşlarının yeniden revize edilmesi ısrarımızı yineliyoruz."

BİRLEŞİK KAMU-İŞ: YENİ ORAN BELİRLENMELİ

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şunlar kaydedildi: “Kamu emekçileri TÜİK’in açıkladığı oranın en az bir kat fazlası bir enflasyonla karşı karşıya bulunmaktadır. Halkın 2020 yılında çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon yüzde 30 civarındadır. TÜİK enflasyonu sepet oyunlarıyla eksik hesaplayarak, kötü ekonomik yönetimin yol açtığı yüksek enflasyonu gizleyerek bütün faturayı kamu çalışanlarına ödetmektedir. Oysa 2020 yılında kamu çalışanlarının satınalma gücü bir önceki yıla göre en az üçte bir oranında azalmıştır. Bu nedenle kamu çalışanlarının bırakın artan refahtan pay almayı, sadece satınalma gücünün korunabilmesi için bile maaş ve ücretlerin en az yüzde 30 oranında zamlanması gerekir. Kamu emekçileri, hem TÜİK’in gerçek fiyat artışlarını yansıtmayan bu eksik enflasyon oranı hem de göstermelik toplu sözleşme düzeninin çarkları arasında ezilmekte, giderek daha fazla yoksullaşmakta ve yaşam koşulları kötüleşmektedir. Kısa vadeli çözüm iktidarın, yürürlükteki toplu iş sözleşmesiyle verilen yüzde 3 zammı ve enflasyonu bile karşılamayan enflasyon farkı uygulamasını bir kenara bırakıp, günün değişen koşullarına uygun olarak sendikalarla oturup yeni bir zam oranı belirlenmesidir. Orta vadeli çözüm ise bu göstermelik toplu sözleşme düzeninin değiştirilerek, kamu emekçilerinin grev hakkının da olduğu, bütün sendikaların temsil edileceği bir toplu sözleşme masasının kurulmasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmasından geçmektedir. Toplu sözleşmelerle gerçeği yansıtmayan enflasyon oranlarına endeksli zamlar yerine kamu çalışanlarının alınterinin gerçek değerini yansıtacak ücret ve maaşlar belirlenmelidir.

MEMUR-SEN: NEDEN İMZA ATMADIĞIMIZ ANLAŞILMIŞTIR

Toplu sözleşme masasında memuru temsil eden Memur-Sen Konfederasyonu 5. Dönem Toplu Sözleşmesinin sonucu olarak ortaya çıkan artışları eleştirdi. Memur zamlarında masada aldıkları tavır nedeniyle çoğunlukla eleştirilere maruz kalan Memur-Sen’in Genel Başkanı Ali Yalçın, toplu sözleşmeye imza atmadıklarını hatırlatarak şu görüşleri savundu: “2020 yıllık enflasyonunun yüzde 14.60 çıkması, Kamu İşvereninin ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 5. Dönem Toplu Sözleşmede kamu görevlilerine reva gördükleri zam oranların yetersizliğini teyit etmiş, tepkimizin haklılığı anlaşılmıştır. 6. Dönem Toplu Sözleşmede daha makul/makbul tekliflerle gelmesi adına Kamu İşverenine (ve daha adil karar vermesi adına İşverenin Hakemine) 2020 yılı enflasyon oranı ve 5. Toplu Sözleşme metni üzerinden şunları da ifade etmek gerekiyor."

  1. Toplu Sözleşmeye imza atmamamız emeği korumanın, ekonomiyi verileriyle anlamanın gereğiydi.
  2. Kamu İşvereni enflasyon tahminini/hedefini değil gerçeğini baz almalıydı.
  3. Memur-Sen’in ‘zam+refah payı’ önerisi kabul edilseydi, enflasyon gündem olmaz bu tartışma yaşanmazdı.
  4. Enflasyon farkı gelecek kayıplarını gideriyor. Geçmiş ay kayıplarını gidermek için enflasyon tazminatı da ödenmesi gerekiyor.
  5. Enflasyon farkı ödenmeyi gerektiren enflasyon oranıyla gelir vergisi matrahlarındaki artış uyumlu görünmüyor. Matrahlarda ilave artış

gerekiyor.

GENEL SAĞLIK-İŞ BU 'SIFIR ZAM' DEMEK

AYDINLIK / ANKARA

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, enflasyon farkı üzerinden zammın “sıfır zam” demek olduğunu söyledi. Zekiye Bacaksız, memur emeklilere Ocak ayında yapılacak zamla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Memurun zaten 2020 yılından alacağı olan 4.36’lık oranın 2021 yılı maaş zammı gibi yansıtılması kabul edilemez. Enflasyon farkı aldatmacasına artık son verilmelidir. Memura enflasyon farkı üzerinden zam verilmesi, ‘sıfır zam’ demektir. Çalışan maaşlarının eriyor olduğu, çalışanların satınalma gücünün her geçen gün azaldığı, çalışanın yoksullaştığı anlamına gelmektedir” dedi. “Memurlarımızı enflasyona ezdirmiyoruz” yaklaşımı enflasyon olarak zaten yaşanmış kayıpların bir telafisi olmadığını vurgulayan Bacaksız, “Aynı zamanda zaten öngörülmüş düşük artış oranları üzerinden asgari ücret ile temel ücretler arasında bir fark kalmamıştır. Üstelik TÜİK’in enflasyon rakamlarının gerçekleri yansıtmadığı ortadadır. Emekçilere düşük enflasyon farkı ödemesi için enflasyon rakamları düşük gösterilmektedir” diye konuştu. Bacaksız, şunları söyledi:

SAĞLIKÇILARA REVA GÖRÜLEN…

Cumhurbaşkanlığı 2021 bütçesine yüzde 28 zam yapılırken, mutfağın olmazsa olmazı ayçiçek yağı bir yılda yüzde 110 zam görürken, bir gecede otoyol ve köprü geçiş ücretleri yüzde 25 zamlanırken memura reva görülen zam oranı hiçbir vicdanla açıklanmamaktadır. Bugün açıklanan rakamlar ile fedakârlıklarıyla övünülen bir sağlık çalışanına reva görülen zam oranı 7.36 olmuştur. Aralık ayı maaşı 2 bin 695 TL olan bir hemşirenin (10/1) 15 Ocak’ta alacağı zam sadece 198TL’dir. Yani kamuda çalışan bir hemşirenin maaşı asgari ücrete eşitlenmiştir. Kamu emekçileri adına yandaş konfederasyon ve hükümet arasında varılan mutabakatlar kamu çalışanları için ‘açlığın mutabakatı’ olmuştur. Yandaş konfederasyonun oturduğu ‘pazarlık’ masasında kamu çalışanlarının hak kayıpları daha da meşrulaştırılmıştır. 2021 yılı için 3+3 zamma imza atanlar, cebinde dolgun maaşları, son model arabalarda gezerken kamu çalışanları eve ekmek götürebilmenin derdime düşmüştür. Çalışanların yoksullaşmasından siyasi iktidar kadar, onunla kirli pazarlığa imza atanlar da sorumludur.

Sonraki Haber