Meserret Taşkın'dan mektup var!

Sadık okurunuz Kırk beşini aşkın Meserret Taşkın

Efendim, TBMM’de yapılan oylama sonunda, nihayet İsveç NATO’ya girdi. Her şey ne kadar açık ve anlaşılır görünüyor değil mi? Gelin bana sorun efendim. Günlerdir uyku uyumuyorum. Aklımda hep sevgili ülke yöneticilerimizin sesleri: Cumhurbaşkanımız “One minute!” diyor. “PKK terör örgütüne kimlerin silah ve akıl verdiklerini biliyoruz.” diyor. Gerçekten de biliyoruz. Onlar da bunu gizlemiyor zaten. Bize ambargo uygularken, PKK terör örgütüne oluk oluk para ve silah akıtıyorlar. Ülkemizi her yönden üslerle kuşatıyorlar. NATO bahanesiyle ülkemizde kurdukları üsler şer ve melanet yuvası. Bizi düşman olarak hedefe koydukları tatbikatlar yaptılar. Ülkemizdeki askeri darbelerin, suikastlerin, faili meçhullerin arkasında NATO var. 40 yıldan beri verdiğimiz şehitlerin sorumlusu NATO.
Cumhur ittifakının öteki ana partisi MHP Genel Başkanı gürlüyor: “NATO ile doğmadık, NATO’suz da ölmeyiz.” Ne kadar güzel değil mi? Çok da haklı.
İş icraata gelince tam tersi oluyor. Bir atasözümüzde olduğu gibi “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” ya da “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.” Üstelik, pazarlıktan söz ediliyor. Ama, bize verilen hiçbir şey yok! Alınanları ya da alınacak olanları göreceğimiz günler uzak değil. Konuyu komşuyu, insanlığı da bıraktım bir tarafa. Bu durum çıkarlarımıza açıkça aykırı. Yatakta dönüp dururken soruyorum kendime: İsveç NATO’ya mı girdi, yoksa NATO bize mi?

Sonraki Haber